Dini Hikaye; “Tevafuklar” 74. Bölüm
Çetin, Hülya ile beraber Kaya’nın yattığı odaya gidip onu göremeyince etrafı araştırdı. Bu arayışları sırasında kolundaki saatin yere düşmüş olduğunu gördü. Saati görür görmez hızlıca gidip onu aldı ve incelemeye başladı.
Çetin, saatin neden yere düşmüş olabileceğini düşünürken Sinan’ın yanındayken yaşadıkları zaman aklına geldi. Saati Kaya’nın kolunda gördüğünde çok sevmiş ondan istemişti. O bu istek üzerine şiddetle karşı çıkmış, hatta bu yüzden kavga bile etmişlerdi. Ondan sonra kendisinden izleme cihazı istediği aklına gelmişti. Çetin, bunları düşünürken birden bire heyecanla ‘Bak sen şu işe’ dedi ve Hülya’ya:
‘Hülya Hanım, öyle zannediyorum ki bu saat bir izleme cihazı. Eğer düşündüğüm gibi çıkarsa Kaya’yı en kısa sürede bulabiliriz’ dedi ve koşarak hastaneden çıktı. Doğruca karakola gidip durumu Komiser Murat’a haber verdi. Hikaye
Komiser Murat, aldığı bu haber üzerine saati incelemeye aldı. İncelemenin sonunda Çetin’in düşüncesinin haklı olduğu anlaşıldı. Bu arada saatin içinde bulunan izleme cihazı ötmeye başlamıştı. İzleme cihazı ses çıkarmaya başlayınca hemen onu incelemeye aldılar ve Kaya’nın nerede tutulduğunu buldular.
Komiser Murat, Kaya’nın nerede tutulduğunu öğrenince ekip arkadaşlarını toplayıp izleme cihazının haber verdiği yere doğru yol aldılar.
Onlar yol alırken o sırada Sinan, Kaya’nın yüzünü, gözünü, sırtını yumrukluyor. Ondan intikamını alıyordu. Tam yok edici yumruğunu vuracaktı ki dışarıdan sesler geldiğini duydu. O seslerin ne olduğunu anlamak için ileri çıktığında polislerin etrafını sardığını gördü. Onları görür görmez de Kaya’yı tutulduğu yerden kaldırıp kapının önüne götürdü. Ardından dışarıdaki polislere: Hikaye
‘Beni bırakın, eğer bırakmazsanız elimdeki esiri öldürürüm’ diye tehdit savurdu, polislerden kurtulmak için.
Komiser Murat, bu tehdit üzerine Sinan’a: Hikaye
‘Sinan, artık kurtuluşun yok. O yüzden Kaya’yı bırak ve teslim ol. Eğer teslim olursan cezanda indirim bile uygulanabilir’ dedi Sinan Bey’i ikna edip Kaya’yı bırakması için.
Sinan, bu söze kahkahayla karşılık verdikten sonra havaya bir kez ateş etti ve ardından polislere:
‘Benim şakam yok. Eğer beni bırakmazsanız o çok sevdiğiniz maskeli adam ölür’ Hikaye
Bu tehdit karşısında Komiser Murat:
‘Sinaaan, bende çok ciddiyim, eğer onu bırakmazsan adamlarımın tümüne haber veririm. Ardından adamlarım içeriye girer seni delik deşik ederler’ deyince Sinan Bey, ciddi olduğunu anlatmak için havaya birkaç el ateş etti.
Sinan Bey’in havaya ateş etmesinden sonra onun ciddi olduğu anlaşılınca Komiser Murat, polislere emir verip etrafını tamamen sardılar. Ardından dikkatli bir şekilde içeriğe girdiler. Hikaye
Komiser Murat, içeriye girdikten sonra Sinan’ı tekrar ikna etmeye çalıştı. Bu iknalar sonuç vermeyince ateş edip onu sağ ayağından vurdu. Sinan, ayağından vurulmasına rağmen Kaya’yı bırakmayınca bu seferde sol ayağından vurdu.
Sinan, ayaklarından vurulduktan sonra hiçbir yere kaçamayacağını anladı ve Kaya’yı serbest bıraktı. Kaya, serbest kalınca polisler onu yakalamak için yavaşça ona doğru yaklaşmaya başladılar.
Sinan, artık yolun sonuna geldiğini anlamıştı. Yıllarca şatafatlı bir hayatın sonunda hor ve hakir bir şekilde kalmış, bu durumu gururuna yedirememişti. Bu yüzden silahını eline alıp kafasına dayadı. Ardından tetiğe bastı ve olduğu yere yığıldı kaldı. Hikaye
O artık ölmüştü. Hem de intihar ederek ölmüştü. Artık bundan sonra kimseye zarar veremeyecekti. Onun asıl hesabı bundan sonra başlıyordu.
Komiser Murat, Kaya’nın kurtulduğunu ve hastaneye kaldırıldığını polislerden öğrendikten sonra durumu haber vermek için amiri Nevzat Bey’in odasına çıktı. Orada kapıyı çalıp içeriye girdi. Olan biteni Nevzat Bey’e haber verdikten sonra hastaneye doğru yola çıktı. Hikaye
Hastanede Hülya, üzüntülü bir şekilde haber bekliyordu. Bir tarafta babası bir tarafta sevdiği insan vardı. Babası hastanedeydi ama sevdiği o babası bildiği, fakat babası olmadığı anlaşılan Sinan tarafından kaçırılmıştı ve ondan haber alamıyordu. Bu yüzden üzgündü. Süreyya Hanım ve diğerleri onu teselli etmeye çalışıyorlardı ama bu ona yetmiyordu. Sevdiği insandan hayırlı bir haber almadıkça da yetmeyecekti.
O hastanede haber beklerken Komiser Murat hastaneden içeriye girmiş yukarıya doğru çıkıyordu.
Hülya, Komiser Murat’ı görünce yerinden kalkıp hızlıca yanına giderek:
‘Murat Bey, ne olur bana hayırlı bir haber verin? Bekleye bekleye üzüntüden harap oldum’ dedi üzüntüsünden delirircesine.
Bu soru üzerine Komiser Murat gülümseyerek: Hikaye
‘Hülya Hanım, merak etmeyin o kurtuldu ve bu hastaneye geri getirildi’ dedi onu rahatlatmak için.
Pınar Hanım araya girerek:
‘Murat Bey, Kaya kurtuldu dediniz, peki Sinan’a ne oldu?’
‘Pınar Hanım, o öldü’ dedi Komiser Murat.
‘Onu siz mi öldürdünüz?’ dedi Pınar Hanım merakla.
‘Hayır’ dedi Komiser Murat.
Bu söz üzerine iyice meraklanan Pınar Hanım: Hikaye
‘Peki, nasıl öldü’ dedi.
‘Pınar Hanım, biz onu kuşatıp Kaya’yı bırakması için ikna etmeye çalıştık. Bu çabalarımız sonuç vermeyince ateş edip sağ ayağından vurdum. O yine bırakmayınca bu seferde sol ayağından vurdum. Sinan, sol ayağından vurulduktan sonra Kaya’yı bıraktı ama bu seferde yakalanacağını anlayınca silahını çıkarıp intihar etti’ dedi Komiser Murat, onun meramını gidermek için.
Bu cevap üzerine Pınar Hanım, elini çenesine koyarak:
‘Desenize su testisi suyolunda kırıldı’ Hikaye
‘Aynen öyle’ dedikten sonra Komiser Murat, Hülya’yı etrafta göremeyince nerede olduğunu sordu. Bu soru üzerine Pınar Hanım üzgün bir şekilde:
‘Murat Bey, kızım Sinan’ın babası olmadığını öğrendikten sonra o kadar çok zor durumda kaldı ki, bu durum onun sinirlerini bozdu. Kaya’nın da Sinan tarafından kaçırıldığını öğrenmesi sinirlerine iyice tuz biber oldu. O yüzden hemşireler ona sakinleştirici iğne yapmak zorunda kaldılar. O şimdi yan odada dinleniyor’ deyince Komiser Murat:
‘Peki, onu görebilir miyim?’ dedi.
Pınar Hanım, ‘evet’ dercesine başını salladıktan sonra:
‘Tabi ki görebilirsiniz’ dedi karşılıklı olarak. Hikaye
**********