Aşk Hikayesi; “Salih İle Büşra” 32 Bölüm
Aşk Hikayesi; Salih, yaşlı adamın nerede yaşadığını merak ediyordu. Bu yüzden ona sezdirmeden onu takip etti. O önde kendisi arkada bir müddet gittiler.
Yaşlı adam, çiçekçinin birinden gül aldı. Elindeki gülü koklaya koklaya yakınlardaki bir kabristana uğradı. Kabristanın içinde sade bir şekilde yapılmış bir kabrin başında durdu. Elindeki gülü o kabre bıraktı. Ardından kabirde yatan kişiyle adeta konuşmaya başladı. Ona şöyle diyordu:
‘Fatma, seni o kadar özledim ki, hasretinden içim kavruluyor. Kızımız büyüdü ve psikolog oldu. Canımın içi o sana o kadar benziyor ki ona baktıkça seni görür gibi oluyorum. Sevdiceğim bugün kiminle karşılaştım biliyor musun’ dedi iç geçirerek ‘Tarık Bey’in eski ortağı Kenan Bey’in oğlu Salih’le karşılaştım. Biliyor musun o çok değişmiş. Onu ilk bakışta tanıyamadım. Tanıyınca da birbirimize sarılıp hasret giderdik’ dedi gözlerindeki yaşları silerek ‘Aslında onu evimize davet etmek isterdim, ama bizim evimiz’ deyince Salih kendini açık etti.
Salih, yaşlı adamın sözlerinden sonra kendini ortaya çıkarmaya mecbur hissetmiş, bu yüzden ortaya çıkmıştı.
Salih, yaşlı adama:
‘Âdem amca, ne demek bizim evimiz. Sizin evinizle bizim evimiz arasında ne fark var. Tamam, bizim evimiz oldukça büyük olabilir, ama içinde huzur, mutluluk olmadıkça neyleyim o evi. Hem hatırlasana ben küçükken sizin eve gelir o güzelim çaylarınızdan içerdim hem de hiç yüksünmeden’ dedi yaşlı adamı rahatlatmak için.
Yaşlı adam, Salih’i dinledikçe bir kez daha ona hayran oldu. Aslında o küçükken de böyleydi. Hiç kimseyi küçük görmezdi. Onun gözünde herkes birdi.
Salih, yaşlı adamın gözleri dolu bir şekilde kendisine baktığını görünce:
‘Âdem amca, öyle bakma bana. Zaten senin çaylarını özlemişim, o güzel çaylarından içmedikçe seni bırakmam’
Yaşlı adam, onun sözlerinden sonra hıçkırıklı bir sesle: hikaye okuma
‘Peki, evlat, sen nasıl istersen öyle olsun’ dedi.
‘Hadi öyleyse gidelim, böylelikle Ayşe’yi de görmüş olurum’ dedi Salih sevinçli bir şekilde.