Aşk Hikayelerinden “TALİHSİZ AYSEL” 7. Bölüm
‘Kızım, bizim kaderimiz de böyleymiş’ dedi annesi o kızı ile konuşup teselli etmeye çalışıyordu, ama onunda içinde fırtınalar kopuyordu. Pencereler kırık olduğu için rüzgâr esiyor, bu durum onların üşümesine sebep oluyordu, yakacak odun bile bulamadıkları için ısınma imkânı bile bulamıyorlardı. Her yağmur yağışında çatı damlıyor ve içerisinin küf kokmasına sebep oluyordu. Bu durum sağlıkları açısından da tehlikeliydi. Üstelik bir de evlerinden atılma tehlikeleri bile vardı.
Annesi, ağzını açıp bir şeyler daha diyecekti ki kapı çaldı, her ikisi de kapıya doğru baktılar.
‘Bu da kim’ dedi annesi. Ardından Ayşe’ye ‘kızım hele bir bak komşular yardım getirmiştir. Gerçi, onların da yiyecek bir şeyler yok ama bizden daha iyi durumdalar’ dedi, hüzünlü bir ifade ile. Annesini dinleyen Aysel ‘Haklısın’ dedi, gözleri dolu bir şekilde. Ardından ayağa kalkarak kapıyı doğru yöneldi ve:
‘Kim o’ dedi ve bekledi. Kapıdan ses gelmeyince tekrar ‘kim o’ dedi yüksek bir sesle. Bu sefer kapıdan:
‘Kızım, komşunuz İrem’ dedi, komşusu ince bir sesle ‘size yiyecek getirdim’
‘İrem teyze sen misin?’ dedikten sonra kapıyı açtı. Karşısında ton ton, nurani bir teyze duruyordu. Onu gören Aysel:
‘İrem teyze, kapıda bekleme de içeriğe gel’ dedi tatlı bir dille.
‘Kızım, girmesem’ dedi komşuları çekingen bir sesle.
‘Olur, mu öyle şey, İrem Teyze’ dedi Aysel ‘hem annem seni gördüğüne sevinecektir’
Aralarında biraz daha konuştuktan sonra komşuları sonunda ikna olmuş içeriğe girmişti.
‘Nuran, nasılsın?’ dedi komşuları.
‘Bu sıralar ayaklarım ağrıyor’ dedi Aysel’in annesi.
Komşuları, Aysel’in annesiyle konuştuktan sonra Aysel’e dönerek:
‘Kızım, biliyorum kızıyorsun ama…’ sözünü tamamlamadan Aysel, araya girerek:
‘Hayır, İrem Teyze, çocuklarımı hiçbir yere vermem’ dedi çocuklarına sarılarak:
‘Kızım, ben senin ve çocuklarının iyiliğini istiyorum’ dedi ve çocuklara gülümseyerek baktı. Çocuklar, onu sevmelerine rağmen, kendilerini annelerinden ayırmak istediğini anlıyorlardı. Bu yüzden de ona kızgın bir şekilde bakıyorlardı.
‘Kızım, hemen hayır deme, hem senin hem de onların hayatın kurtulur’ dedi kadın.
Onun son sözü Aysel’i öyle kızdırdı ki annesi ikaz etmese, komşularının üzerine yürüyüp onu bir güzel pataklardı.
‘Tamam, tamam sustum’ dedi komşuları.
O, gittikten beş dakika sonra kapıları tekrar çalındı. Kapının çalındığını duyan Aysel, komşuları İrem Hanımın tekrar geldiğini zannederek kapıyı açtı. Beklediği gibi komşuları İrem Hanımdı.
‘Kuzum’ dedi İrem Hanım ‘Neyin nesidir bilemem, ama şu ilerideki siyah araba var ya bir saattir burada ve içindeki adam sizin eve gözlenmekte’ dedi nefes nefese ‘Ayrıca az önce de sizin konuşmalarınızı dinlemekteydi’
Aysel, İrem Hanımın ikazı üzerine o yöne baktı. Evet, evet içinde genç bir adam vardı ve kendilerine doğru bakıyordu.
‘Sende kimsin?’ dedi bağırarak. Ardından onun kim olduğunu anlayabilmek için oraya doğru yöneldi.
Galip, Aysel’in kendisine doğru geldiğini görünce kendi kendine ‘şimdi zamanı değil’ diyerek hızlıca oradan uzaklaştı.
MURAT CANPOLAT
Hikayenin Bölümleri
aşk hikayesi, aşk hikayeleri, hikaye, hikaye oku, aşk hikayesi okuma, kısa aşk hikayeleri, Türk aşk hikayeleri, kısa hikaye, hikaye okuma,