Dini HikayelerMurat Canpolat

Dini Hikayelerden “Babam Ve Ben” 7. Bölüm

Dini Hikayelerden

Dini Hikayelerden “Babam Ve Ben” 7. Bölüm

Birkaç dakika sonra…

‘Yine paran mı bitti Paşa Bey. Zaten paran bitmedikçe yanımıza uğramıyorsun’ dedi Atilla Bey, kinayeli bir şekilde.

Paşa ağzında sakız, kulağında küpe, burnunda hızma ve boyalı saçlarıyla babasının karşısında ayak ayaküstüne atmış pis pis gülüyordu.

‘Evet, babalık, param bitti’ dedi Paşa, şımarık laubali bir şekilde.

‘Sana gönderdiğim elli bin avroyu ne çabuk tükettin’ dedikten sonra ona ‘Dur, sen söylemeden ben söyleyeyim. İçki alemlerinde, eskort kızlarla kumarda kaybettin’

‘Evet, babalık, aynen senin dediğin gibi’ dedi Paşa ayağını sallayarak.

‘Yeter artık, sana para vermiyorum’ dedi Atilla Bey, bağırarak.

‘Babamın sevgili oğlu Yener Bey, lüks içerisinde yaşasın ben gurbet ellerde sürüneyim öyle mi?’ dedi Paşa Bey.

‘Doğduğun günden bu güne kadar seni hiçbir zaman harçlıksız bırakmadım, hatta gün geçtikçe harçlığını daha da çok artırdım, ama sen ne yaptın, gittin sağda solda harcadın’ dedi Atilla Bey, bağırarak.

‘Baba, her şeye rağmen bak, sana baba diyorum. Çünkü sen benim babamsın. Fakat bugüne kadar ne babalığını ne de başka bir şeyini görmedim. Sen sadece benim için parasal yönden babaydın. Kardeşim Yener’e gösterdiğin şefkati bana hiç göstermedin’ dedi Paşa, gözyaşları içerisinde ‘Neden baba neden, benden şefkatini esirgedin. Oysaki ben senden bir şey istemiyordum ki’ dedi yutkunarak ‘Senden sadece küçük bir gülümsemeni, başımı okşamanı bekledim. Neden baba neden, neden bunu benden esirgedin. Yoksa ben senin oğlun değil miyim?’

Onun bu son sözü Atilla Bey’in kalbini delip geçmişti. Aslında o yerden göğe kadar haklıydı. Sevgi ve merhametini ondan esirgemiş diğer oğluna daha çok merhamet göstermişti.

‘Neden sustun baba’ dedi Paşa ‘Anlat, anlat da içim ferahlasın. Böyle sustukça sana olan öfkem daha da çok artıyor’

Onlar hararetli hararetli konuşurken Paşa’nın annesi konuşulanları duymuş salona girmişti.

‘Yapma oğlum, babanla öyle konuşma’ dedi annesi araya girerek.

Paşa, annesini sever sayardı, ama artık bir kere çileden çıkmıştı.

‘Anne bırak beni, bırak ki içim soğusun. Böyle içime attıkça öfkem ve kinim daha da çok artıyor’
‘Halime, bırak onu. Bırak da içini döksün’ dedi Atilla Bey.

‘Baba, artık iş işten geçti. Bu saatten sonra şefkat göstersen bile sana inanmam’ dedi ve salonun kapısını hızlıca kapatarak uzaklaştı.

Yıllar evveline gitmişti Atilla Bey, Paşa’nın doğduğu yıllara, mini minnacık bir bebek ve yanında gülümseyen annesi. Fakat o şefkatle bakamıyordu bir türlü onlara. Çünkü bir duyum almıştı ve bu duyum kendisini yiyip bitiriyordu.

Paşa ismini verdikleri bebek doğmadan evvel birileri gizli numaradan kendisine telefon açmış ve bebeğin kendisinden olmadığını söylemişlerdi. Bununla kalmamış fotoğraf ve video göndermişlerdi. Fotoğrafta eşinin bir adama sarıldığı görülüyordu. Videoda ise eşinin fotoğrafta ki adamla karşılıklı gülüşüyorlardı. İşte bundan dolayı yıllarca oğlundan uzak kalmış, şefkat göstermemişti. Fotoğraf ve videoların fotomontaj olduğu sonradan anlaşılmış ama iş işten çoktan geçmişti.

Paşa evden çıktığında öyle sinirliydi ki sinirden saçını başını yoluyor, bir taraftan da üst üste sigara içiyordu.
O üst üste sigara içerken siyah camlarla kaplı bir minibüs yaklaştı ve biraz ileride durdu. Birkaç dakika sonra minibüsün arka tarafı açıldı. İçinden elinde bastonu, sırtında ise siyah kabanıyla yaşlı bir adam çıktı.

Paşa, sigarasını içe içe onlara bakarken yaşlı adam yavaş adımlarla ona yaklaştı ve önünde durdu. Ardından ona:

‘Paşa Çakır sen misin?’

‘Evet de, siz kimsiniz?’ dedi Paşa, merak içerisinde.

Bu soru üzerine yaşlı adam:

‘Ben Turan Şakir Polat’

Turan Şakir ismini duyan Paşa toparlanarak:

‘Ha şu büyük patron’

‘Evet, ben oyum’ dedi Turan Bey.

‘Babamla konuşmak için geldiyseniz o içeride’ dedi Paşa, eliyle içeriyi göstererek.

‘Hayır, onunla değil seninle konuşmak istiyorum’

‘Benimle ne konuşmak istiyorsunuz?’

‘Böyle ayaküstü olmaz’ dedi Turan Bey ‘Arabaya geçelim orada konuşalım’

Murat CANPOLAT

1. Bölüm

2. Bölüm

3. Bölüm

4. Bölüm

5. Bölüm

6. Bölüm

7. Bölüm

hikaye oku, hikayeler, din, dini hikayeler, İslami hikayeler, namaz, namaz kılmak,  İslam, hikaye, din, dini hikaye arşivi, hikaye oku, hikaye okuma, yaşanmış dini hikaye, duanın gücü, dini hikaye, 

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu