Macera HikayeleriMurat Canpolat

Güzel Bir Macera Hikayesi; “Gizemli Yolculuk” XXXIII. Bölüm

Gizemli Yolculuk

Ya kendisini karabuluttan kurtaran el, kimin eliydi. Onları düşünürken, birden hanımının, amirine sert çıkıp onun elini tutmasıyla irkildi. Dönüp, hanımının eline bakınca tamamen aklı allak bullak oldu. Çünkü kendisini karabuluttan kurtaran rüzgârın içindeki el, hanımının eliydi.

Hanımı Sevgi Hanım, Selçuk Bey’e sert çıktıktan sonra bu seferde Hasan’a dönerek:

– Bırak artık şu fazla uykuyu. Bak, bu uyku yüzünden başımıza çok iş açıldı. Girdiğin işlerde uyku yüzünden, işten atılmak zorunda kaldın. Ne olur, bari zar zor bulduğun bu işe sahip çık ve amirini kızdırmamaya çalış. Tamam, anlıyorum seni, evlatlarını kaybettin ve bu yüzden sıkıntı çekiyorsun. Şunu unutma ki onlar benim de evlatlarımdı, ama ben metanetimi korudum ve bütün sıkıntıların üstesinden gelmeyi başardım. Ne olur, sen de benim gibi her şeyi oluruna bırak ve dayanmaya çalış, dedikten sonra, ha! Bu arada senin uykun yüzünden hem ormanda sorun yaşanmaması için hem de sana yardımcı olması amirin birini işe aldı ve o kişi biraz sonra gelmek üzere.

Hanımı, Hasan’la konuşurken amiri, elinde tuttuğu aynayı alarak yere fırlattı ve ayna paramparça oldu. Ayna parçalanırken ona doğru bakınca, onun çölün ortasında kalmasına sebep olan ayna olduğunu fark ederek ferahladı ve bundan sonra aynalara fazla bakmayıp, uzun süre uyumaya karar verdi.  O bunlara karar verirken, hanımın bahsettiği ve Selçuk Bey’in işe aldığı adam yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Ayrıca bu adam tek başına gelmiyor, yanında bir kişiyle beraber geliyordu.

Selçuk Bey’in bahsettiği adam yavaş yavaş gelirken, Hasan’a ‘Gel benimle’, dedikten sonra ormanın içine doğru bir yere gittiler. Orada Selçuk Bey, öldürmüş oldukları yılanı göstererek:

– Gördüğün bu yılan, az kalsın bizi yutacaktı. Bereket versin ki, yeni işe aldığım Salih Bey oradaydı da yılanı tüfekle vurarak bizi kurtardı. Eğer o, olmasaydı yılan bizi çoktan yutmuştu.

Hasan, amirinin konuşması bitince yılana doğru baktı ve kendi kendine ‘Ama bu olamaz, bu yılan her kapıda karşıma çıkan ve kapıları yutan yılan’ diye söylendi. Selçuk Bey, Hasan’ın korku içerisinde yılana baktığını görünce ‘Ne oluyor sana, artık kendine gel’ demesi üzerine kendine gelen Hasan, rüyasında geçen bütün olayları amirine anlatarak yılandan neden bu kadar çok korktuğunu anlattı.

Amiri Selçuk Bey,  rüyasını dinleyince hem hayretler içerisinde kaldı hem de bu kadar çok uyumasına kızarak:

– Eee! Bu kadar çok uyursan olacağı bu, dedi ve yürümeye devam ettiler. Onlar yürürken Hasan’ın aklına bütün kapıların sonunda çıkan kanatlı atın kendi atı olup olmadığını anlamak için dönüp atına baktı ve kanatlı atın kendi atı olduğunu gördü. Onu gördükten sonra birde dönüp kendi köpeğine baktı ve onunda kapıların açılması için anahtar getiren köpeğin, kendi köpeği olduğunu anlattı.

O, kendi köpeği ve atına bakarken Selçuk Bey’in bahsettiği adam iyice yaklaşmaya başlamış ve el sallamaya başlamıştı.  Adam, iyice yaklaşıp onu görmesiyle, asıl büyük şoku o zaman yaşadı. Büyük şoku yaşatan bu adam, Kuzey Kapısından girip farelerin elinden kurtardığı Salih Bey’di ve yanında gelen kişi, onun oğlu Dr. Burak Bey’in kendisiydi.

Selçuk Bey, yeni işe aldığı adamı tanıştırmak maksadıyla Hasan’ı yanına çağırarak ona:

– Bak, Hasan! Seni Salih Bey’le tanıştırayım. Salih Bey, benim çok yakın dostumun bir akrabası. Sen, çok uyuduğun için mecburen onu da işe almak zorunda kaldım. Artık bundan sonra o sana yardımcı olacak. Ve bu arada, senin uyku hastalığından bahsedince, o da doktor oğlunun uyku hastalığını geçirebileceğini söyleyip, onu getirmek üzere benden birkaç gün izin istedi ve giderek oğlunu getirdi, dedikten sonra Dr. Burak’ı göstererek, sözünü şöyle tamamladı. İşte bu onun oğlu ve senin uyku hastalığını iyileştirebilmek için geldi, dedi ve babacan bir tavırla elini Hasan’ın omzuna attı.

Aralarında tanışma faslı bitip, Dr. Burak Hasan’ın derdini dinledikten sonra:

– Sen, bu uyku hastalığını yenebilirsin, ama benimle uzun bir yolculuğa çıkmaya dayanabilirsen…

Yazar: Murat CANPOLAT

Hikayenin I. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin II. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin III. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin IV. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin V. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin VI. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin VII. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin VIII. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin IX. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin X. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XI. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XII. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XIII. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XIV. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XV. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XVI. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XVII. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XVIII. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XIX. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XX. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XXI. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XXII. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XXIII. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XXIV. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XXV. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XXVI. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XXVII. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XXVIII. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XXIX Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XXX Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XXXI Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XXXII Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin XXXIII Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

 

Önceki sayfa 1 2

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu