“Uzay Oyunları” Hikayesi 24. Bölüm
Bilim Kurgu Hikayesi “Başkanım silahları etkisiz hale getirildi” dedi başkan yardımcısı “Şimdi ne yapalım” Bilim Kurgu Hikayesi
Başkan, silahların susturulmasının verdiği rahatlıkla:
“Bütün silahlarla ateş açın ve isyan eden mahkumların hepsini yakalayın” emrini verdi.
Emri alan başkan yardımcısı “Emrin başımın üstüne” deyip kolunu kaldırdı. Kolundaki saate benzer cihaza birkaç dokunuş yaptı. İşlemi bitince büyük bir gürültü koptu. Bilgisayar odasına yakın bir yerden 6 adet füze ateşlenerek uzaydaki 6 gemi teker teker yok edildi.
Gemiler yok edildikten sonra mahkumlar kaçacak yer bulamadılar, mecburen teker teker teslim oldular.
“Başkanım bizi buraya getiren o kaptandan ” dedi Salih onun adını düşünerek “Yarışmalar başladıktan sonra ondan haber alamadık”
Başkan, bu soru üzerine üzgün bir vaziyette:
“Onun isyancı kardeşi kendisini ele geçirmiş. Şu an onun nerede olduğunu araştırıyoruz”
Onun ele geçirildiğini duyan Mustafa:
“Ne diyorsunuz başkan bey. O ne zaman ele geçirilmiş?” diye sordu hayretle.
“Biz yakalanmamak için başkanlık ofisinden ayrıldığımız zaman” dedi başkan.
“O zaman onu hemen kurtarmalıyız” diye söze atıldı Tülin.
“O o kadar kolay değil” dedi başkan “İsyancı Yam, öyle bir yere gizlenmiş ki cps sistemi ile bulamıyoruz”
“Sizin teknolojiniz bizim dünyamızdakinden kat kat üstün olmasına rağmen mi bulamıyorsunuz” dedi Kemal, alaycı bir ifadeyle.
“Evet, maalesef öyle. Teknoloji ne kadar üstün olursa olsun gördüğünüz gibi zaman zaman işe yaramıyor” dedi umutsuzca.
Onlar umutsuz bir şekilde konuşurken karşıdan üstü başı yırtık, yüzü gözü kan içerisinde birinin geldiğini gördüler. Yüzü kan ter içerisinde olduğu için kim olduğu belli olmuyordu.
O kişi bunların yanına yaklaşarak cılız bir sesle “Su, su verin bana” dedi. Onun su istemesi üzerine Salih koşarak en yakın yerden su getirdi.
O adam yüzünü yıkayıp kalan suyu da kendisi içti. Ardından dönüp uzay oyunları sakinlerine baktı.
“Kaptan Sam, bu haliniz ne böyle” dedi başkan hayretle
Kaptan Sam, başından geçenleri anlattıktan sonra:
“Yam, beni yakalayıp sandalyeye bağladıktan sonra yüzüme yumruk attı. Ben o anda yere yığıldım. Yere düştüğümde kesici bir madde buldum ve onu gizlice aldım. Bu arada Yam, hem bana kızıyor hem de yakalanmanın verdiği stresle tir tir titriyordu”
“Eee, sonra ne oldu ve onun elinden nasıl kurtuldun” diye sordu başkan.
“O bana hakaretler yağdırdıktan sonra beni orada öylece bırakıp yanındaki mahkumla başka bir odaya geçti. Orada tek başıma kalınca elimdeki kesici aletle bağlı olduğum yeri kestim. Onlar tekrar odaya girecekken hızlıca pencereden aşağıya atladım. Pencereden aşağıya atladığım anda cam parçaları üstümü başımı parçalamış bundan haberim olmamıştı, ta ki buraya gelene kadar”
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25