Duygusal Hikaye “Ali ve Annesi” 15. Bölüm
‘Evet’ dedi yaşlı adam ‘kız evlatları doğduktan sonra öyle mutlu olmuşlardı ki bu mutluluklarını tüm mahalleliyle paylaşmışlardı. Bu mutlulukları ne yazık ki fazla sürmedi’ dedi yaşlı adam hüzünlenerek ‘mahallemizin belalısı olan Şevki onları sürekli rahatsız ediyordu. Sadece onları değil herkesi rahatsız ediyor, zulmediyordu’ deyince Ali, onun sözünü keserek:
‘Amca, ona şimdiye kadar neden engel olmadınız?’ dedi, serzenişli bir ifadeyle.
‘Evlat, mahallemizde çoğunlukla yaşlı insanlar yaşamakta. Böyle olunca da gücümüz ona yetmiyor’
‘Peki, polise gidip şikâyette bulunmadınız mı?’
‘Şikâyette bulunmasına bulunduk ama o her seferinde bir yolunu bulup dışarıya çıkıyordu. Çıktıkça da zalimliğini daha da çok artırıyordu’
Söze kâhya karışarak:
‘Annesi ve kocası neden terk etti buraları. Yoksa o bahsettiğiniz Şevki yüzünden mi terk ettiler?’
‘Evet’ dedi yaşlı adam ‘onun yüzünden terk etmek zorunda kaldı annesi. Hatta kocasını da o öldürdü’
‘Nee kocası öldürüldü mü, ama nasıl?’ dedi Kâhya, ağzı açık bir şekilde.
‘Evet, öldürüldü. Zaten annesi de bundan dolayı terk etmek zorunda kaldı’
‘Ah benim çileli annem’ dedi Ali ah çekerek ‘bekle anne bekle. Seni bulup çilene son vereceğim’ dedikten sonra yaşlı adama ‘kocası nasıl öldürüldü ve annem –bunu derken daha fazla dayanamamış üzüntüden bayılmıştı.
Kâhya, Ali’nin bayıldığını fark eder etmez yere düşmeden onu tuttu. Tutmasaydı eğer başını kırabilir veyahut daha kötüsüyle karşılaşabilirlerdi.
‘Yavrum kendine gel’ dedi Kâhya, Ali’nin yüzüne hafifçe vurarak. ‘Kendine gel ki anneni ve kardeşlerini bulalım. Yavrum sana da bir şey olursa annenden sonra senide kaybetmiş olurum. Böylesi bir duruma asla katlanamam. Yavrum kalk ne olur, kalk ki bende ayakta kalayım’
Kâhya neden öyle söylemiş, gözyaşı dökmüştü. Taşıdığı büyük sır kendisiyle beraber mezara mı girecek yoksa Ali, annesini bulduğu zaman mı ortaya çıkacaktı. Artık her şey zamana bağlıydı.
‘Kendine geliyor’ dedi yaşlı adam, Ali’ye bakarak. Ardından ona ‘Evlat, istersen anlatmaya ara verelim’
Ali, hayır dercesine eliyle işaret ederek:
‘Amca, anne sevgisi bambaşka bir şey, hele benim gibi sevgi görmeden yetişmiş birisiyseniz. Evet, anne olarak bildiğim kadından sürekli dayak yedim. Babam olacak o adam bile bu duruma ses çıkarmıyor, dayak yememe göz yumuyordu. Bunun neden kaynaklandığını yıllar sonra öğrendim. Fakat anlamadığım nokta şu’ dedi, yaşlı adamın gözlerinin içine bakarak ‘Tamam üvey annemi anlıyorum, sonuçta kendi çocuğu değilim. Ya babam! Babam neden dayak yememe göz yumdu. Yoksa o da üvey annem gibi beni hiç sevmedi mi?’
‘Evlat, bir insan merhametten yoksunsa ondan her şey beklenir, ister üvey ister öz olsun’ dedi yaşlı adam.
‘Âli’cim, ben her zaman yanında olacağım’ dedi Kâhya, Ali’ye sarılarak ‘Yeter ki sen üzülme. Üzüldükçe bende seninle beraber üzülüyorum. Çünkü ben senin…’ dedi ve sustu. O sırrını söyleyecekti ama son anda vazgeçti.
‘Turan amca, ne demek istiyorsun?’ dedi Ali, merak içerisinde.
‘Hiçç’ dedi Kâhya ‘Şimdi sen bunları düşünme ve sil şu gözyaşlarını’
Yazan – MURAT CANPOLAT
acıklı hikaye, Ağlatan Hikayeler, ağlatan öykü, çocuk masalları, duygusal hikaye, Duygusal Hikayeler, duygusal öykü, hikaye, hikaye arşivleri, hikaye oku, hikaye okuma, Hikaye Okumak, hikaye siteleri, hikaye yaz, hikayeler oku, hikayelerimiz, Kısa Hikayeler, kısa masallar, masal, Masal Oku, masal okuma, masallar oku, Öykü, öykü oku, Hüzünlü hikayeler kısa, Kısa Dramatik hikayeler, Zor hayat hikayeleri, Duygusal Hikayeler uzun, Anne Hikayeleri duygusal, Yaşanmış hayat hikayeleri, Unutulmayan hayat hikayeleri, Duygusal masallar kısa
