Duygusal Hikaye “Ali ve Annesi” 14. Bölüm
Kadın sığınma evinden ayrıldıktan birkaç saat sonra annesinin tuttuğu ve oturduğu evi bulmuşlardı. Yalnız bir sorun vardı sanki. Evde ne ışık vardı ne de başka bir şey.
Perdelerin olmadığını gören Ali, Kâhya’ya sarılarak:
‘Annem nerede Turan amca, annem nerede?’ dedi, sesi titreyerek ‘Ona tam kavuştum derken, her şey başa sarıyor’ dedi ve katıla katıla ağladı.
O ağlarken yaşlı adamın biri onları görmüş yanlarına geliyordu. Onun yanında da küçük bir çocuk vardı. O, belli ki torunuydu.
Yaşlı adam ve çocuk onların yanına gelerek:
‘Sizde kimsiniz ve o boş eve niçin bakıyorsunuz. Yoksa evi tutmak mı istiyorsunuz?’ diye sordu, öksürerek.
Yaşlı adamın sözlerinden sonra Ali, umutsuz bir şekilde:
‘Amca, ben burada daha önce oturan kadını arıyorum’
‘Ne yapacaksınız onu?’ dedi yaşlı adam, şüpheli bir şekilde.
Ali, gözü yaşlı bir şekilde:
‘O benim annem’ dedi başını yere eğerek:
‘Yaa, demek o senin annen’ dedi yaşlı adam.
‘Evet, o benim annem’ dedi Ali ‘Onu bulmak için günlerdir yollardayım ve nereye gidiyorsam o başka bir yere gitmiş oluyor. O yüzden de kalbim paramparça olmuş bir şekilde’
Yaşlı adam bir müddet Ali’ye baktıktan sonra:
‘Evlat, böyle ayaküstü konuşmakla olmaz. Bize gidelim orada sana her şeyi anlatayım’ dedikten sonra torununa dönerek ‘Enis, babaannene misafirlerimizin olduğunu söyle. Ha birde sofrayı hazırlasın. Misafirlerimiz şimdi açtırlar’ dedi ve benimle gelin der gibi işaret ederek ağır adımlarla yürüdü, ta ki kendi evine gelene kadar.
Kendi evine geldiklerinde yaşlı adam onlara ‘burası benim fakirhanem’ dedi ve onları içeriye davet etti. İçeriğe girdiklerinde mükellef bir sofra hazırlamıştı.
Yaşlı adam sofraya oturduktan sonra onlara ‘Buyurun sofraya’ dedi ve hep beraber yiyip içtiler. Sofra toplandıktan sonra:
‘Evlâdım, annen mahallemize ilk geldiğinde evlere bakıyor, sağı solu araştırıyordu. Onun garip bakışlarından yabancı olduğunu anlamıştım. Bu yüzden ona ne aradığını sordum. O da bana kiralık bir ev baktığını söyledi. Onun sözlerinden sonra kiralık evim olduğunu isterse orayı tutabileceğini söyledim. Annen beni dinledikten sonra hiç düşünmeden tamam dedi ve kısa sürede eşyalarını alıp yerleşti’
‘Annem neden bu mahalleden gitmek zorunda kaldı?’ dedi Ali, merak içerisinde.
Yaşlı adam, Ali’nin dizlerine yavaşça dokunarak:
‘Evlat, sabırlı olursan her şeyi anlatacağım’ dedi gülümseyerek.
‘Tamam, amca’ dedi Ali, kafasını yere eğerek.
‘Annen, neşeli ve sevecen tavrıyla bütün mahalle halkına kısa sürede kendini sevdirdi. Hatta küs olanlar bile onun sayesinde barışmıştı. Günler böyle sürerken camii imamımız olan Nedim hoca bir gün gelip annenle evlenmek istediğini benimde bu işe aracı olmamı rica etti. Onu dinledikten sonra tamam dedim ve annenin ağzını aramak için yanına gittim ve hocanın izdivaç teklifini söyledim. Annen bir müddet düşüneceğini söyleyip müddet istedi. Birkaç gün sonra bana gelip evlenme teklifine olumlu baktığını söyledi. Onun olumlu cevabından sonra bende aracı oldum ve böylece evlenmiş oldular. Bir yıl sonra da bir kız evlatları oldu’
Çocuk lafını duyan Ali:
‘Ne yani şimdi bir kardeşim daha mı var?’ dedi şaşkınlıkla.
Yazan – MURAT CANPOLAT
acıklı hikaye, Ağlatan Hikayeler, ağlatan öykü, çocuk masalları, duygusal hikaye, Duygusal Hikayeler, duygusal öykü, hikaye, hikaye arşivleri, hikaye oku, hikaye okuma, Hikaye Okumak, hikaye siteleri, hikaye yaz, hikayeler oku, hikayelerimiz, Kısa Hikayeler, kısa masallar, masal, Masal Oku, masal okuma, masallar oku, Öykü, öykü oku, Hüzünlü hikayeler kısa, Kısa Dramatik hikayeler, Zor hayat hikayeleri, Duygusal Hikayeler uzun, Anne Hikayeleri duygusal, Yaşanmış hayat hikayeleri, Unutulmayan hayat hikayeleri, Duygusal masallar kısa