Hikaye “Süper Kahraman” 3. Bölüm
“Orhan Amca şimdi beni aniden TÜBİTAK’ın kapısının önünde görünce işkillenecek” diye düşündüm. “Ne arıyorsun sen burada?” diyecek.
“Süper kahraman olmak için geldim ben Orhan Amca” mı diyeceğim adama?
Hem “Sen nasıl geldin buraya, ananın babanın haberi var mı?” diye sormaz mı bana?
Kesin sorar.
Başka bir şey uydurmam lazım.
Belki de sormaz. Buyur eder içeri. Sonuçta koca güvenlik görevlisi. Ondan habersiz kuş uçamaz orda. O buyur ederse girerim içeri.
O senenin yazında okul ve bayram harçlıklarından biriktirdiğim, hatırı sayılır bir meblağ ile Çankaya’ya bir otobüs bileti almam gerekti. Öğrendim ki TÜBİTAK Çankaya’daymış. Otobüs firmaları, 18 yaşından küçük olduğum için ilk başta bana bilet satmadılar. Beni taşıyabiliyorlar ama bilet satamıyorlardı. 18 yaşından küçük olduğum için otobüsün bagajındaki turşu bidonlarından bir farkım yoktu. Onları da taşıyabiliyorlar, ama onlar da bilet alamıyordu. İçlerinden bir acur çıkıp “Biz turşuyuz, aşağısı çok havasız, gidene kadar kokudan geberiyoruz, bize cam kenarı bilet verin.” diyemiyordu. Ben de diyemiyordum. Çünkü ben de bir acurum. Ama ben onlar gibi turşu olmayacağım. Süper kahraman olacağım.
Koşarak ve sevinçle süper kahraman olma hayalleriyle geldiğim Harem Otogarından, hüzün ve mutsuzlukla sürüne sürüne mahalleye geri döndüm. Mahalleyle otogar arasında mahallelinin tabiriyle “gâvur öldüren yokuşu” dedikleri bir yokuş var. Dik, arnavut kaldırımlı, taşlık bir yokuş. Neden “gâvur öldüren yokuşu” dediklerini bilmiyorum. Daha önce buradan çıkan gâvurları mı öldürmüşler, ya da biz Türkler gâvurlardan daha mı iyi yokuş çıkıyoruz imajı vermek istemişler anlamadım. “Biz çıkarız ama siz ölürsünüz” gibi bir ötekileştirme mi var acaba bu yokuşta? Neyse ne. Eğer 7 yaşında hayalleri yıkılmış bir çocuk olarak eve dönüyorsanız bu gâvur öldüren yokuşu daha da dikleşiyor sizin için.
Tek sorunum gâvur öldüreni çıkmak değildi o gün. Aynı zamanda bilet alması için 18 yaşından büyük birine de ihtiyacım vardı. Nerede, nasıl ve kimi bulacağım? Anneme söylesem asla izin vermez. Babama söylesem gö…nü kaldırıp benimle Harem’e gelmez.
Bu düşüncelerle kan ter içinde mahalleye girerken Deniz Abi’nin kestiği muz ortaya yükselip bilinçsizce belden çaktım kafayı.
Goool…
İlkay Demir
hikaye, hikaye oku, hikaye okuma, hikaye yaz, hikaye yazma, super kahraman,Digiturk,TÜBİTAK’,TÜSİAD,