Korku Hikayeleri

Korku Hikayesi Hayaletin Laneti 19. Bölüm

Taş Mezarlar

“Böyle bir risk olmadığını söyleyemem,” dedi Hayalet. “Ama bizim peşimizde olanlar muhtemelen cesedi yayla tarafına getirmekle meşguldür. Onu cenaze töreni için Priestown’a getireceklerine hiç şüphe yok, ama bu yarına kadar olmayacaktır; o zamana kadar her şey bitmiş ve biz de yola koyulmuş olacağız. Tabi, bir de düşünmemiz gereken fırtına var. Aklı başında olan herkes kapalı bir yerde, yağmurdan korunuyor olacaktır.”

Gökyüzüne baktım. Güneyde bulutlar toplanmaya başlamıştı, ama o kadar da kötü görünmüyordu. Bunu belirttiğimde Hayalet gülümsedi.

“Hâlâ öğrenmen gereken çok şey var evlat,” dedi. “Bu şimdiye dek gördüğün en şiddetli fırtınalardan biri olacak.”

“Yağan onca yağmurdan sonra birkaç gün de olsa havanın güzel olacağını düşünmüştüm,” diyerek karşı çıktım.

“Olması gerektiğine hiç şüphe yok evlat. Ama bu hiç de doğal bir durum değil. Eğer yanılmıyorsam bu fırtınayı Zehir çağırdı, tıpkı evime zarar vermek için o rüzgârı çağırdığı gibi. Bu, yalnızca ne kadar güçlendiğinin bir başka işareti. Alice’i istediği gibi kullanamadığından duyduğu hiddet ve hayal kırıklığını göstermek için fırtınayı kullanacak. Bu bizim için iyi. Fırtınaya odaklanırken bizi fazla rahatsız etmez. Ve bu sayede kasabaya sorun yaşamadan girmemiz kolaylaşacak.”

“Zehir’i öldürmek için neden yeraltı mezarlarına gitmemiz gerekiyor?” diye sordum. Zaten biliyor olduğum şeyleri anlatmasını umuyordum. Bu şekilde numara yapmaya devam etmek zorunda kalmazdım.

“Eğer onu yok etmeyi başaramazsam diye evlat. En azından eğer orada olursak, Gümüş Kapı kilitlendiğinde Zehir yeniden kapatılmış olur. Bu kez sonsuza dek. Naze’in hortlağının bana söylediği bu. O zaman, onu yok etmeyi başaramasam bile en azından her şeyi eskiden olduğu haline geri döndürmüş olurum. Yeterince soru sordun. Yapacaklarıma kendimi hazırlayabilmek için biraz huzura ihtiyacım var…”

Priestown sınırına ulaşana dek bir daha konuşmadık. Artık hava iyice kararmıştı, tam üstümüzde gök gürlerken çakan şimşekler gökyüzünü adeta ikiye bölüyordu. Yağmur hızlanmıştı ve içimize kadar işlediğinden ıpıslak ve oldukça rahatsızdım. Alice için üzülüyordum, çünkü üzerinde yatıyor olduğu at arabasının zemini iki parmak kadar suyla dolmuştu. Görmeyip duymamak ve bu yolculuk bittiğinde nereye varacağını bilmemek çok güç olmalıydı.

Benim yolculuğum düşündüğümden çok daha erken bitti. Priestown sınırındaki son dört yol ağzına vardığımızda Hayalet çiftçinin oğluna arabayı durdurması için seslendi.

“Burada inmen gerekiyor,” diyerek sertçe bana baktı. Şaşkınlık içinde ona baktım. Burnunun ucundan damlayan yağmur sakalına sızıyordu, ama gözünü bile kırpmadan sertçe bana bakmaya devam ediyordu.

“Chipenden’a geri dönmeni istiyorum,” diyerek kuzeydoğuya kıvrılan yolu işaret etti. “Mutfağa gidip şu benim öcüye bir daha geri gelemeyebileceğimi söyle. Eğer gerçekten dönemezsem sen hazır olana dek eve göz kulak olmasını söyle. Çıraklığını tamamlayıp işleri devralmaya hazır olana kadar evi güvende tutsun.

Daha sonra kuzeye, Caster’a gidip Bill Arkwright’ı ara, yerel hayalettir o. Biraz ağırkanlıdır ama dürüsttür ve önümüzdeki dört yıl boyunca seni eğitecek. Sonunda Chipenden’a dönüp çok daha fazla çalışmalısın. Orada olup seni eğitemeyeceğimden, bunu telafi etmek için başını o kitaplara gömüp hiç kaldırmamalısın!”

“Neden? Sorun ne? Neden geri gelmeyeceksiniz?” diye sordum. Yanıtını bildiğim bir başka soruydu bu da.

Hayalet üzgün bir şekilde başını salladı. “Çünkü Zehir’le mutlak başa çıkmanın sadece bir yolu var ve bunun sonunda muhtemelen öleceğim. Yanılmıyorsam kız da ölecek. Bu çok zor evlat, ama yapılması gerekiyor. Belki bir gün, bundan yıllar sonra, sen de buna benzer bir görevle karşı karşıya geleceksin. Benim ustam da buna benzer bir görev sırasında öldü ve şimdi sıra bende. Tarih kendini tekrarlayabilir ve bunu yaptığında hayatımızı ortaya koymaya hazırlıklı olmalıyız. Bu sadece işin bir parçası, yani buna alışsan iyi olur.”

Hayalet’in lanet hakkında düşünüp düşünmediğini merak ediyordum. Bu sebepten dolayı ölmeyi bekliyor muydu? Eğer Hayalet yeraltında ölürse, Alice’i Zehir’den koruyacak kimse kalmazdı.

“Peki ya Alice?” diye itiraz ettim. “Neler olacağını Alice’e anlatmadınız! Onu kandırdınız!”

“Bunun yapılması gerekliydi. Zaten artık kurtarılamayacak kadar derinde olmalı. Bu en iyisi. En azından ruhu özgür olacak. O iğrenç yaratığa bağlı yaşamaktan çok daha iyidir.”

“Lütfen,” diye yalvardım. “Sizinle gelmeme izin verin. Yardım etmeme izin verin.”

“Yapabileceğin en büyük yardım söylediklerimi yapmak olur!” dedi ve kolumu tutarak beni sabırsız ve sert bir biçimde at arabasından aşağıya itti. Dengesizce dizlerimin üzerine düştüm. Ayağa kalktığımda at arabası hareket etmişti bile ve Hayalet arkasına bakmıyordu.

Joseph Delaney

  1. Kitap Hayaletin Çırağı
  2. Kitap Hayaletin Laneti

Hayaletin Laneti 1. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 2. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 3. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 4. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 5. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 6. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 7. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 8. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 9. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 10. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 11. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 12. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 13. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 14. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 15. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 16. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 17. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 18. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

Hayaletin Laneti 19. Bölüm İçin TIKLAYINIZ

 

Önceki sayfa 1 2 3 4

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu