Mezarın Çocukları Hikayesi VI. Bölüm
Hikaye Oku; Halkın imparatora olan sevgisi, saygısı ve güveni git gide azalıyordu. Kaybedilen savaşları bahane eden birkaç kişilik gruplar şehirde saldırıya başlamış imparatorun bir şey yapamaması da halkı daha fazla kızdırıyordu. Halkın zengin kesiminden olan insanlar yer altında ve bazı gizli mekanlarda toplantılar yapıp imparatoru indirme planları yapıyordu.
Yer altında gerçekleşen toplantılara girmek hiç de kolay değildi, öncelikle imparatora yakın yönetim işinde bulunan kişiler daha sonra ordudan yüksek rütbeli komutanlar bu toplantılara katılım sağlayabiliyordu. İmparator şüphelenip herkesi kontrol altında tutmak istiyordu ancak bu kişiler siyaset ve yönetimde usta oldukları için yakalanmaları imkansız oluyordu.
Bu toplantıdan çıkan kararlar neticesinde şehrin neresinde isyanlar çıkaracaklarını tartışıyorlar ve bu sayede halkın imparatora olan nefretini artırmaya çalışıyorlardı. İmparatorda tahtının sallandığını biliyordu, her zaman iyi bir yönetici ve iyi bir askerdi. Halkının ona karşı gelmesinin tek nedeni orduyu teslim ettiği komutanların başı boş bırakılmasıydı. Bu zamana kadar ülkesi için uğraşmış ancak bu kurulun yaptığı hatalar yüzünden savaşların kaybedilmesine engel olamamıştı. Bunun için en güvendiği adamlarından biri olan Eris’ten yardım istemek zorundaydı.
Eris mahzenlerin yönetimi konusunu halletmiş gibi gözüküyordu. İmparator sarayın içinde de yığınla hain ve casus olduğunu biliyordu. Orduyu yeniden düzenlemiş kurulu kaldırmış yerine ordunun başına eskiden olduğu gibi kendisi geçmişti. Aldığı bu kararlar ile halkı bir nebze kendine çekmeyi başarmıştı ancak orduyu tekrardan eline alması karşısındaki düşmanların sayısını artırmaktan başka bir işe yaramamıştı. İmparator kendi ailesinden bile korkmaya başlamıştı gerçek bu şekilde olmasa bile oğlunun bile kendisini öldüreceği korkusu ile yaşıyor bu konuda atacağı adımları planlıyordu. Yediği yemeği önce kölelerine tattırıyor bu şekilde içinde zehir olup olmadığını kontrol ediyordu bir defa yemeğin içine zehir koyarken yakalanan aşçıya zorla yemeği yedirip karşısında can çekişerek ölmesini beklemişti. Ne zaman bir plan yapsa veya ülkeyi sıkıntılardan kurtaracak bir adım atsa sonunu düşüp korkuyor ve planından vazgeçiyordu. Ancak güvendiği adamları onun dedikleri sayesinde kendilerini topluyorlar toplantı yapılan yerleri basıyorlardı.
O gün bir toplantı daha vardı Üyeler her zamankinden daha fazla korkmuş bir şekilde toplantı odasına giriş yaptılar. İmparatorun yaralı bir yırtıcı gibi sağa sola saldırması gözlerini korkutmaya yemişti. Yer altında gerçekleşen toplantıyı nasıl olduğu belli olmayan bir şekilde öğrenen imparator kişileri kaçamayacakları bir köşeye sıkıştırıp yakarak öldürmüştü. Üyeler bir sonraki katliamın kendilerinin üstüne gelmesinden korkuyorlardı. Toplantı salonu her zaman olduğu gibi en önemli komutanlardan, bilginlerden, büyücülerden ve yöneticilerden oluşuyordu. En son üyenin katılmasıyla toplantı başladı. Toplantıyı yöneten kişi bir zamanlar imparatorun baş bilgini ve arkadaşı olan Asir’di. Kilise çanını andıran çanı masanın üstüne koydu ve üç defa çalmasıyla salondaki ses kesildi ve konuşmacıyı dinlemek için yerlerine oturdular.
“Evet dostlarım bildiğiniz üzere iki yıla aşkın bir süredir bu toplantıları yapıyoruz, başımızda ülkeyi yönettiğini söyleyen kişi her geçen gün kaybediyor. Ama ne yaparsak yapalım ona uyacak bir ordu insan olduğu için geçen gün elli kardeşimizi cennete uğurladık, elimizi çabuk tutmazsak daha fazla kişi ölecek.” Dedi. Kalabalığın içinden bir ses yükseldi “Peki ya başarısız olursak, imparator her alanda güçlenmeye devam ediyor hepimiz biliyoruz ki bu gün Tonsi’de aramıza katılamadı. Mahzenlere yeni bir yönetici atanmış hala kim olduğunu bilmiyoruz.” Dedi. Asir ayağa kalkarak “O yönetici bizzat benim eğitim verdiğim Eris. Ve merak etme eski dostum Eris mutlaka bizim olacak. Tonsi meselesine gelecek olursak Eris’de sanırım bu toplantılardan haberdar kölelerin bilgesi son derece akıllı bir insan kendini öldürtecek bir şey yapmadıysa bir şey olmamıştır merak etme.” Dedi. Kalabalık hep bir ağızdan “Eris mi?” diye gürledi. Asir sesleri kesmek için elindeki bastonu yere vurdu. “Eris öldü efendim şeytan suratlılarla yaptığımız savaş sonucu geri dönemedi o.” dedi. Asir sinirli bir ifadeyle bakış atıp “Sen sadece işin yalan tarafını biliyorsun komutan! İmparator Eris’i mahzenlerdeki güvenlikten sorumlu tuttu. Dediğim gibi sanırım Eris bizi öğrenmiş daha dikkatli olmak zorundayız. İmparatora bilgi ulaştıran kişi beklide Eris’ti. Ulaştıracağı bir bilgi hepimizi ya dar ağacına ya cehenneme gönderir bunu bilmenizi istiyorum.” Dedi. Sözü konuşmacıya bıraktı ve olup biteni izlemek için kenara çekildi.
Muhammet Cantürk
Korku Hikayeleri, Dehşet Hikayeleri
Mezarın Çocukları Hikayesinin Bölümlerinin Linkleri
- Bölüm İçin TIKLAYINIZ
- Bölüm İçin TIKLAYINIZ
- Bölüm İçin TIKLAYINIZ
- Bölüm İçin TIKLAYINIZ
- Bölüm İçin TIKLAYINIZ
- Bölüm İçin TIKLAYINIZ
- Bölüm İçin TIKLAYINIZ