Mezarın Çocukları Hikayesi V. Bölüm

Mezarın Çocukları Hikayesi V. Bölüm

Hikaye Oku; Eris dikkatli bir şekilde hareket ediyor yakalanmamak için çok kurnazca hareketler yapmaya devam ediyordu. Aradan geçen bir haftanın ardından nihayet şehre ulaşmıştı. Tek amacı imparatora savaşın ne şartlar altında geçtiğini anlamaktı. İmparator şehre giriş izni verdi ve direk yanına çağırdı. Eris bezle sardığı kolunu tutarak ilerlemeye devam ediyordu. Bir yandan da imparatora bu yenilginin hesabının nasıl verileceğini düşünüyordu. İmparatorun karşısına çıkmadan önce son bir nefes aldı ve kapıdan içeri girdi. Büyük toplantı salonun içinde şehrin en güçlü sihir ustaları ve en kurnaz bilginleri yer alıyordu. Sanki hepsi Eris’in ağzından çıkacak kelimeleri okuyormuş gibi başlarını sallıyorlardı. İmparator Eris’e dönüp;

“Hoş geldin benim kıymetli savaşçım, anlat bakalım ne oldu?” dedi.

Eris imparatorun bu kadar sakin olmasını beklemiyordu imparator yerine oturdu ve Eris’i dinlemeye başladı.

“Efendim, çok zorlu bir ortamda savaşacağımızı art arda söylememe rağmen beni dinlemediler. Siz işleri bir kurula bıraktığınızdan beri savaşlarımız kötü geçiyor” dedi.

İmparator doğrulup “Yoksa yine mi yenilgi.” Diye gürledi.

Eris diz çöktü başını öne eydi “Kaybettik efendim bu utançla yaşayamam beni öldürüp kanımı akıtın ki bende huzur bulayım” dedi.

İmparator Eris’in yanına yaklaştı “Sadece sen mi hayta kaldın komutanlar nerde? Ordu nerde?” dedi.

Eris sinirli bir tavırla “Onlar hainlik yaptı bizi düşmana sattı, daha savaşın yarısında düşmana teslim oldular” dedi.

İmparatorun siniri gittikçe artıyordu kınından çektiği kılıcını Eris’in boynuna dayadı ve onu yere yıktı.

“Baban çok önemli bir askerdi Eris, sende tıpkı baban gibisin, ben babanla sırt sırta yirmi sen savaş yaptım. Ve bu savaşlardan sonra babanı kaybederken bir söz verdim. Sana kendi oğlum gibi bakacaktım ancak baban asker olmanı istiyordu.” Dedi.

Eris ayağa kalkarak “Beni en çok bu kahrediyor zaten, babam gibi bir asker olamadım ona layık bir insan olamadım.” Dedi.

İmparator kılıcını kınına soktu “Sen doğduğun günden beri babana layık bir insan oldun evlat, babanın istediği görevi layıkıyla yerine getirdin ancak ben senden başka bir şey isteyeceğim.” dedi.

Eris’in kolu tekrar kanamaya başlamıştı bezi tekrar sarmakta gecikmiş, kanlar toplantı odasının işlemeli zeminine dökülmüştü. “İşte artık kendine gel kanın döküldü. Ben senin hep bir yönetici olmanı istemiştim nihayet önümdeki engel kalktı savaşta elin yaralanmış bu yara senin tekrar asker olamayacağına işaret.” Dedi.

Eris toparlanıp kendine geldi “Peki ne yapmamı istiyorsunuz efendim” dedi. İmparator kadehini eline alıp “Seni mahzenlere yönetici olarak atadım, askerlerimin yarısını kaybettiğim bir savaştan sonra hızlı bir toparlanma istiyorum. Sana gelecek olursak halk savaştan kaçtığını değil kahramanca öldüğünü öğrenecek.” Dedi.

Bilginler imparatorun kurnazca bir hamle yaptığını anlamıştı mahzen yöneticisiz kaldığından esirler çalışmıyor, işler daha da kötüye gidiyordu. Eris gibi katı bir insanı esirlerin başına geçirmek yönetim gücünü artıracaktı. İmparator uzun zamandır yeniden düzenlemek istediği ordu için bir fırsat bulmuştu. Eris’in yanına akıl hocalığını yapacak ve mahzendeki işlerinde yardım edecek yönetim ekibi de hazırlanmıştı. Ayrıca ordunun bir kısmı da Eris için mahzenlere gönderilecekti. İmparatorla olan konuşması bittikten sonra Eris babası ile birlikte dövdükleri kılıcını çekip imparatora söz verdi ve ihtişamlı, büyük salondan dışarı çıktı.

Eris köleler ve esirler için sadist düşüncelere sahip bir insandı ve bu düşünceleri mahzendeki yöneticiliğine katkı sağlayacaktı. Eğitimi bitti yönetim işi askerlikten çok daha zorlu bir işti Eris bunu daha ilk dersinde anlamıştı. Bu yüzden görevini yerine getirmek için çalıştı taaki mahzene inme gününe kadar. Ordudaki komuta sisteminin benzerini mahzenlerde de uyguladı. Çok güçlü bir yönetici olduğunu yanındaki bilgelere kanıtlamıştı ondan habersiz mahzende kuş uçmuyor çalışmalar sürekli devam ediyordu.

Aradan geçen yedi yılın ardından Eris kendini iyice dış dünyadan soyutluyor kalbini ve ruhunu mahzendeki karanlığa teslim ediyordu. Kimseden emir almadan mahzenleri istediği gibi yönetmesi de caniliğine katkı sağlıyor bazen hatasını gördüğü köleyi acımadan katlediyordu. Yönetimde etkisi olan bilge insanlardan biri yanına gelip imparatorun yaptığı hatalardan bahsetti, düzenli bir ordu kurulmuştu ancak bu ordu için yapılan masraflar alınan galibiyetlerle kapatılamayacak kadar fazlaydı halkın gittikçe fakirleşmesi de işi iyice çıkmaza sokuyordu. Bilge konuşmaya başladı “Eris burada büyük bir imparatorluk kurdun, ancak yapılan yenilikler gösteriyor ki imparator mahzenleri de değiştirmek isteyecek.. Seninle beraber yöneten biri olarak artık imparatorum olmanı istiyorum.” Dedi. Eris bilgeye doğru dönüp “Bittiyse çıkabilirsin.” Dedi. Ancak ilk başta sıcak bakmadığı bu teklif aklının bir köşesinde yer etmişti. Bundan sonra daha dikkatli adımlar atacaktı.

Muhammet Cantürk

Korku Hikayeleri, Dehşet Hikayeleri

Mezarın Çocukları Bölümlerin Linkleri

1. Bölüm İçin TIKLAYINIZ
2. Bölüm İçin TIKLAYINIZ
3. Bölüm İçin TIKLAYINIZ
4. Bölüm İçin TIKLAYINIZ
5. Bölüm İçin TIKLAYINIZ
6. Bölüm İçin TIKLAYINIZ
7. Bölüm İçin TIKLAYINIZ