Korku HikayeleriMurat Canpolat

Korku Hikayesi; “Cin Tahtası” 4. Bölüm

Korku Hikayesi

Korku Hikayesi; “Cin Tahtası” 4. Bölüm

Sabah olup gün ağarınca hoca bizi çemberden çıkardı. Ardından ailelerimizi çağırdı. Onlarda gelince bize:

‘Sizin büyük büyük dedeleriniz zamanında ellerine define haritası geçmiş. Defineyi bulmak için üçü beraber birleşip harita da işaretli olan yere gidip kazmışlar, fakat orası cinler tarafından korunduğu için o gün çıkaramamışlar. Ertesi gün zengin olma hayaliyle bu işle uğraşan bir hoca bulup altını çıkarmışlar. Onu çıkarmışlar ama cin topluluğuyla bir anlaşma yapmak zorunda kalmışlar. Bu anlaşma sonunda dördüncü kuşak nesillerini yani sizleri onlara kurban olarak vermişler. Yaşınız yirmi olunca da önce sizi delirtip sonra yanlarına alacaklarmış’ dedi hoca.

Hocanın sözlerinden sonra kafam karıştı. Kafa karışıklığımı sezen hoca:

‘Evlat ne düşünüyorsun öyle kara kara’ demesi üzerine ona:

‘İyi güzel söylüyorsun da arkadaşlarımla okuldayken tanıştım. Dedelerimiz birbirlerini tanıyorsa biz birbirlerimizi niye tanımıyorduk o zaman’ dedim merak içerisinde.

Benim sözlerimden sonra hoca tam ağzını açıp bir şeyler diyecekti ki hocanın kızı içeriğe girdi ve yine o garip bakışlarıyla yüzüme baktı. Ardından bana çıkışarak:

“Ben sana demedim mi, senin buraya girme iznin yok. Derhal burayı terk etmezsen sana öyle bir şey yaparım ki ateşte yanar kül olursun” dedi ve yine tokatı bastı.

Onun tokatından sonra üzerimdeki ağırlığın yavaş yavaş kalktığını hissettim, ama anlamadığım nokta onun neden öyle davrandığıydı. Kafamdaki bu sorunun cevabını hocanın açıklamasıyla öğrenebildim. Öyle ki hoca bana:

“Kızım, aslında size tokat atmadı” deyince ben şaşkınlık içerisinde “Hocam, nasıl olur. O basbayağı bana tokat attı” dedim. Şaşkınlığımı gören hoca “Peki, söyle bana o zaman. Tokatın acısını hissettin mi?” dedi. Bu soru üzerine ben ona “Hayır” dedim.

“Beni iyi dinle” dedi hoca “Size musallat olan ebrar cinleri. O görünen cin de onların başı. Kızımın sana iki sefer tokat atma sebebi ise cinlerin bu eve girmelerinin yasak olması sebebiyledir. Ebrar cinlerinden biri bizim evde ne olup bittiğini öğrenmek için senin içine girmiş. Kızımın göz kapakları açık olduğu için onları net bir şekilde görebiliyor. Onların evimize girmesi yasak olduğu için kızım onu görüyor ve içindeki cinin çıkması için de sana tokat atıyor. İşte kızımın sana olan davranışları bundandır.

Hocayı dinleyen Mehmet ve Suat araya girerek:

“Hocam, Tarık’ın dediği gibi biz birbirilerimizi okulda tanıdık. Sizin anlatmalarınıza bakılırsa dedelerimiz birbirlerini tanıyormuş” dediler hep bir ağızdan.

“Evlatlarım, hiç düşündünüz mü aileleriniz ayrı ayrı şehirde yaşarken ısrarla sizi buraya getirmek istediklerini?” dedi hoca yüzümüzü bakarak.

Onun sözlerinden sonra “Evet” dedikten sonra ben söze karıştım ve ona “Annemin ısrarla bizi buraya getirmesinin sebebi buymuş” dedim.

Benim sözlerimden sonra Suat araya girerek:

“İyi de hocam, ailelerimizin bizi buraya getirmesiyle o varlığın alakası ne” dedi.

“Çok alakası var” dedi hoca “Dedelerimiz o varlıklara söz verirken burayı işaretlemişler. Yani sizin cin çağırdığınız yeri”

Bu sefer de Mehmet araya girerek:

“İyi de hocam, biz kendimiz isteyerek yaptık bu işi. Hatta aklımızda böyle bir fikir yokken Tarık bu fikri attı ortaya” dedi ve her ikisi de yüzüme baktılar.

Evet, onlar haklıydılar. O varlığın bize musallat ilkesinin baş müsebbibi bendim, ama onlar değil de bu fikri ben öne atmıştım, bunu bilemiyordum.

“Çünkü” dedi hoca, “Asıl musallat onda” dedi ve sözünü şöyle tamamladı, “Onun büyük dedesi altınları çıkardıktan sonra arkadaşlarını kandırarak büyük çoğunluğunu kendisi almış. Bunun üzerine o varlıkta kendisine vaad edilen kurbandan acısını çıkarmak için yemin etmiş” dedikten sonra “Şimdi gelelim asıl meseleye. O varlığın maksadı sizi bir araya getirdikten sonra kabilesini toplayıp sizi yok etmekmiş, ama diğer iki arkadaşınız bilmeden planlarını bozmuş. Planları bozulunca da daha çok hırslanmışlar ve sadece sizi değil ailelerinizi de işe katmışlar. Yani sadece siz değil ailelerinizde tehlike de. O yüzden elimizi çabuk tutmalıyız” dedi hoca.

Murat Canpolat

Hikayenin 1. Bölümü İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Bölümü İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 3. Bölümü İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 4. Bölümü İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin Son Bölümü İçin TIKLAYINIZ

 

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu