Fantastik Hikaye “Zamanda Yolculuk” 16. Bölüm
‘Kaçan gençlere ne oldu?’ dedi Yasin.
‘Gençler pişman olarak geri döndüler ama neye yarar’ dedi yaşlı adam oflayarak ‘fitne bir kere girmişti içimize. Onlar geri döndükten sonra kızın babası genci, gencin babası da kızı köyün ortasında vurarak öldürdüler. Böylece iş kan davasına vardı ve bu yıllardır sürüyor’
‘Teşekkür ederim amca’ dedi Nuri ‘Bizim yapabileceğimiz bir şey var mı?’
‘Olan olmuş artık, siz olanları engellemek isteseniz bile engelleyemezsiniz. Çünkü fitne girmiş içimize. Fitne bir kere girdi mi kolay kolay çıkmaz’
‘Eyvallah amca, bizi misafir ettiniz. Bundan dolayı teşekkür ederiz’ dedi Yasin.
Yaşlı adamın evinden ayrıldıktan sonra bir müddet yürüdüler. Kimsenin olmadığı bir yere gelince durdular. Durduktan sonra da:
‘Şu an hangi yıldayız?’ dedi Nuri.
‘1721 yılındayız’ dedi Yasin.
‘Yaşlı adam bize büyük dedemin on yıl önce öldürüldüğünü söyledi’ dedi Nuri ‘Öyleyse 1710 yılına gidip olayları önlemeye çalışacağız’
‘Aynen öyle kardeşim’ dedi Yasin.
Yasin, aleti 1710 yılına getirip kırmızı düğmeye bastı. Üç saniye sonra 1710 yılındaydılar.
‘Hey baksana yaşlı adam bize bakıyor’ dedi Nuri. Bir farkla ki on bir yaş genç haliydi. Yasin ve Nuri’yi tanıyamadığı için onlara bakıyordu.
Yaşlı adam bir müddet onlara baktıktan sonra yanlarına geldi. Bir müddet süzercesine baktıktan sonra:
‘Hayrola gençler nereden gelip nereye gidiyorsunuz?’ diye sordu.
‘Bey amca biz gezginiz’ dedi Yasin ‘yerimiz yurdumuz yoktur. Şehir şehir, köy köy gezerek insanların dertlerini gidermeye çalışırız’
‘Evlatlarım iyi ki geldiniz. Belki siz derdimize çare bulursunuz?’
‘Ne oldu ki amca?’ dedi Nuri. Aslında neler olduğunu biliyordu ama niçin geldiklerini anlamamaları için öyle söylemişti.
‘Ah evlatlarım ah! Nasıl anlatayım ki’ dedi yaşlı adam ah çekerek ‘köyümüzde birbirini seven iki genç vardı. Birbirlerini sevmelerine rağmen aileleri engelledi. Onlarda bu duruma tahammül edemeyip kaçtılar’
‘Eee, ne var ki bunda’ dedi Yasin
‘Bizim buranın öyle kötü bir âdeti var ki’ dedi yaşlı adam ‘aileler izin vermeden kimse evlenemez. Bu adete uymayıp kaçan gençler idam fermanını imzalamış demektir’
‘Kaçmışlarsa ne olmuş’ dedi Nuri, diklenerek.
‘Beni anlamadınız galiba gençler. O iki genç geri döndükleri takdirde mutlaka öldürülürler’ dedikten sonra gözleriyle ileriye doğru baktı ve ‘Eyvah kaçan gençler geri dönmüşler’ dedi hayıflanarak.
Yaşlı adamın dediği yöne bakan Nuri ve Yasin, el ele tutuşmuş bir şekilde köye giriş yapan gençleri gördüler. O gençler köye girer girmez iki el silah sesi duyuldu. Ardından da gençlerden erkek olanı kanlar içerisinde yere düştü. Kanlar içerisinde kalan gencin babası da kızı vurarak öldürdü.
‘Dede, dede’ dedi Nuri yutkunarak.
Dedesinin nasıl öldürüldüğünü büyüklerinden duymuştu. Fakat gözleriyle gördüğü kadar etkilenmemişti.
‘Ne dedesi, siz neden bahsediyorsunuz?’ dedi yaşlı adam.
‘Yok, bir şey amca’ dedi Yasin ‘O bazen öyle kendi kendine konuşur. Sen onun dediklerine bakma’
‘Onlara yardım edelim’ dedi Nuri.
‘Durun gençler onlara bir şey yapamazsınız. Çünkü kim onlara yardım ederse aynı akıbete uğrar’
‘Nasıl iş amca’ dedi Yasin ‘Böyle adet mi olur?’
‘Olur, evlat olur, insanlar bir günahı adet edinirse bal gibide olur’
‘Nasıl bir insan günahı adet edinir’ dedi Yasin, eliyle toprağa vurarak. Ardından da Nuri’nin kulağına ‘1710 yılına geldik ama yine bir şey yapamadık, yoksa zamanda sapma mı oldu?’
‘Olabilir’ dedi Nuri ‘Öyle görünüyor ki biz bu kan davasını engelleyemeyeceğiz’
‘Hemen ümitsiz olma, bir yolunu bulur çözeriz inşallah’
Onlar fısıltı şeklinde konuşurken öldürülen gençlerin aileleri gelip cesetleri almış gitmişlerdi.
‘Tamam, şimdi gidebiliriz’ dedi yaşlı adam.
‘Neden amca neden’ dedi Nuri, içi sızlayarak ‘O iki genci birbirlerine kavuşturmadılar’
‘Nedenini söyleyeyim evlat’ dedi yaşlı adam ‘Aslında kızın ailesi verecekti kızlarını fakat Kamil Efendi araya girdi. Bu yüzden kızlarını vermekten vazgeçtiler’
‘Bu nasıl iş amca’ dedi Nuri, dişlerini sıkarak ‘Birbirlerini seven insanları ayırmak insanlığa sığar mı?’
‘Doğru söylüyorsun evlat, ama Kamil gibi insanlar oldukça birbirlerini seven insanlar hiçbir zaman kavuşamazlar’
‘Amca Kamil dediğin kişi ne yaptı ki onların ölümüne sebep oldu?’ dedi Yasin.
‘Kâmil köyümüzün zenginlerinden biri, ama ne zekâtını verir ne de sadaka verir. Üstelik birde fitnebazın tekidir. İnsanları birbirlerine düşürüp ondan sonra arkalarından kıs kıs gülen biridir’
‘Eee, bununla o adamın alakası ne?’ dedi Nuri.
‘O adam da kızı oğluna istemiş. Kızın ailesi sevdiği var diye başta vermek istememişler. Ancak o adam bütün işlerinizi bozarım demiş, üstelik birde kızın ailesinin o adama yüklü bir miktar borcu varmış. Borcuna karşılık kızı vermesi konusunda bir teklif sunmuş Kamil Efendi. Kızın babası satılık kızım yok diyerek teklifi geri çevirmiş. Bu duruma sinirlenen Kamil Efendi adamlarını gönderip kızın babasını sakatlanıncaya kadar dövmüşler. O da mecbur kalmış kızını vermeye’
‘Sonra ne oldu?’ dedi Yasin.
‘Kız, babasının kendisini zorla başkasına verdiğini duyunca çıldırmış. Babasını ikna edebilmek için günlerce yalvarmış beni başkasına vermeyin diye, ama nerden baba bir kere he dedi mi kızlara laf düşmez bizim buralarda.
Kız bakmış ki babasını ikna edemeyecek sevdiği gence beni kaçır yoksa babam beni başkasına verecek diye haber göndermiş. Genç haberi alır almaz hazırlığını yapıp kızı kaçırmış. Onla kaçtıktan sonra köyde dedikodu aldı başını gitti. Bunlar yetmezmiş gibi birde Kamil Efendinin iftiraları ve tehditleri köylüleri birbirine düşürdü. Onlar kaçtıktan üç gün sonra Kamil Efendi adamlarına emir verip onları aramaya çıktılar’
‘Amca bundan dolayı mı geri döndüler’ dedi Nuri.
Murat CANPOLAT
13 – Bölüm için TIKLAYINIZ
14 – Bölüm için TIKLAYINIZ
15 – Bölüm için TIKLAYINIZ
16 – Bölüm için TIKLAYINIZ
Fantastik Hikaye, hikaye, fantastik hikayeler, bilim kurgu hikayeleri, bilim kurgu, fantastik, hikayeler, hikaye örneği, hikaye örnekleri, hikaye okuma, hikaye okumak, hikaye arşivi, zaman, zamanda yolculuk, Frenk, mağara, zaman yolculuğu, İstanbul, kısa hikaye, uzun hikaye, hikayeler