Fantastik Hikaye “Zamanda Yolculuk” 17. Bölüm
‘Kendilerini aradıklarını bilmeden geri dönmüşler. Niyetleri aileleri ile barışabilmekmiş. Her iki ailede Kamil Efendinin iftiralarına ve zulmüne maruz kaldığı için misilleme olarak çocuklarını öldürmüşler’
‘Bundan sonra ne olacak amca?’ dedi Nuri, endişeli bir şekilde.
‘Öyle görünüyor ki bu iş kan davasına dönüşecek’
Adam daha sözünü bitirmeden bir kaç el silah sesi duyuldu. Ardından feryat sesleri.
‘İşte başladılar’ dedi yaşlı adam.
‘Amca daha fazla ölüm olmadan önlemeye çalışalım’ dedi Yasin.
‘Kan davası bir kere başladı mı onu önlemeniz çok zor, hatta imkânsız bir şey’ dedi yaşlı adam.
Onlar aralarında konuşurken Kâmil Efendi, adamlarıyla gelmiş köylüleri sağa sola iterek ilerliyordu.
‘Kamil Efendi yaptığını beğendin mi?’ dedi yaşlı adam ‘senin yüzünden iki aile birbirine düştü. Birbirlerini seven iki genç öldürüldü. Peki, eline geçti, sadece bir hiç’
‘Mustafa, sen bu işe karışma yoksa…’
‘Yoksa ne, onlara yaptığını bana da mı yapacaksın?’
‘Mustafa’ dedi Kamil Efendi.
‘Bana hiçbir şey yapamazsın. O yüzden yürü git işine’
Kamil Efendi, yaşlı adamın ikazından sonra söylene söylene adamlarıyla beraber yanından geçip gitti.
O gittikten sonra:
‘Neden sana dokunmadı?’ dedi Yasin, merak içerisinde.
‘Gençler, o bana bir şey yapamaz. Çünkü bütün pis işlerini biliyorum. Ayrıca sadece o köyün zengini değil, bende onun kadar zenginim. Hani derler ya deli deliyi görünce çomağını saklarmış. İşte bizimki de o hesap’
‘Siz onun kötülüklerini önlemek için bir şey yapamaz mısınız?’ dedi Yasin.
‘Evlat, çok uğraştım kötülük yapmasın diye, ama nerden. Bir kere o insanlıktan çıkmış. O yüzden nasihatler ona kar etmez’
‘Göz göre göre kötülük yapmasına seyirci mi kalacaksınız?’ dedi Nuri.
‘Tabii ki seyirci kalmayacağım. Yalnız tek başıma bir şey yapamıyorum’
‘O zaman biz yardım edelim’ dedi Yasin.
‘İki üç kişiyle olmaz bu işler’ dedi yaşlı adam.
‘Bir kaç kişi daha bulamaz mıyız?’ dedi Nuri.
‘Evlat, o adam köylülerin gözünü öyle korkutmuş ki, korkularından yanaşmıyorlar. Yani anlayacağınız sizin dediğiniz o iş biraz zor’
‘O zaman ben tek başıma yaparım’ dedi Nuri ve aniden ayağa kalkarak koşmaya başladı. Yasin ve yaşlı adam daha ne olduğunu anlayamadan Nuri ‘ah’ diyerek yere yığıldı.
Yere yığılmasının hemen ardından Kamil Efendi’nin adamları etrafını sardı.
‘Sen kimsin lan’ dedi içlerinden biri.
Bir başkası da:
‘Ensar, baksana yabancı birine benziyor’ dedi Nuri’ye bakarak.
Yasin, kendine geldikten sonra bağırarak:
‘Durun ne yapıyorsunuz, bırakın arkadaşımı’
Ensar, sırıtarak baktıktan sonra:
‘Biz yabancıları sevmeyiz, o yüzden ya buraları terk edin ya da bize haraç verin’ dedi tükürürcesine.
‘Siz nasıl insansınız’ dedi Yasin ‘hem arkadaşımı yaraladınız hem de bizden haraç istiyorsunuz’
‘Galiba sen canına susadın’ dedi Ensar, elindeki kırbacı göstererek.
Ensar, tam kırbacıyla Yasin’e vuracakken yaşlı adam onun kolundan tutarak durdurdu.
‘Ensar, geri bas. Onlar benim misafirlerim’
‘Mustafa amca, artık sen çok oluyorsun’ dedi Ensar burnundan soluyarak.
‘Bana da mı vuracaksın, vur hadi. Vur da o kolunu kırayım’ dedi yaşlı adam.
Onun tehdidinden sonra Ensar ve yanındaki adamlar oflayarak geldikleri gibi gittiler.
Onlar çekip gittikten sonra:
‘Arkadaşını al bize gidelim. Orada kolunu tedavi edelim’ dedi yaşlı adam.
Murat CANPOLAT
13 – Bölüm için TIKLAYINIZ
14 – Bölüm için TIKLAYINIZ
15 – Bölüm için TIKLAYINIZ
16 – Bölüm için TIKLAYINIZ
Fantastik Hikaye, hikaye, fantastik hikayeler, bilim kurgu hikayeleri, bilim kurgu, fantastik, hikayeler, hikaye örneği, hikaye örnekleri, hikaye okuma, hikaye okumak, hikaye arşivi, zaman, zamanda yolculuk, Frenk, mağara, zaman yolculuğu, İstanbul, kısa hikaye, uzun hikaye, hikayeler
