Ağlatan Hikayeler “ÖLÜMÜN ARDINDAN ÖLÜM GELİR” 2. BÖLÜM
Ağlatan Hikayeler; Sabah olmuştu. Rebah yine gözleri ıslak uyanmıştı. Uyanır uyanmaz her zamanki gibi yanında karısını bulacağını düşünürek koluna sağına atmıştı. Rebah karısını her zaman sağında yatırmak için Benay Hanıma “Sağımda uyur musun?” diye sorardı. Benay Hanım bir türlü anlamazdı, niye her zaman Rebah’ın sağ tarafında uyumasının şart olduğunu. Bunu sadece Benay Hanım değil bizler de bilemeyeceğiz, Rebah işte enterasan bir adam. Ağlatan Hikayeler
Karısını yanında göremeyince kafasından kaynar sular dökülürmüşçesine terlemeye başladı. Çünkü yaşıyordu eşi olmadan. Bir insan eşi olmadan nasıl yaşar hiç düşünmemiştim. Elini yüzünü yıkamak için terk etti yatağını. Ama ilk önce banyoya gitmedi. Mutfak kapısı aralıklıydı. Görünce mutfağı adımları hızlandı. Yürüyüşü hızlanırken nefesi de eşlik ediyordu adımlarına. Gözlerini yeşil duvara dikti. Boyanması gerekiyor bu duvarların diye düşündü herhalde. Ama duvarları boyarsa o müthiş koku da kaybolmaz mıydı? Duygusal Hikayeler
Banyoda elini yüzünü yıkarken karşısındaki aynaya baktı, bir elinde üzeri sipsiyah olan havluyu tutarken. Nefesi sıklaştı, kendini tanımakta güçlük çekiyormuş gibi gözlerini kıstı. Hiç adeti değildir ama ikinci defa yüzünü yıkayacaktı. Ne oldu bu adama temizlik merakı mı başladı yoksa? Eline paslanmış bir jilet aldı, ilk önce bir suyla temizledi. Sonra gözünü bitmekte olan tıraş köpüğüne dikti. Genelde tıraş köpüğünü kullanmak yerine el sabununu yüzüne sürerek tıraş olan Rebah bu sefer cimriliğini bir kenara koyup tıraş köpüğünü sürdü yüzüne. Sakallarının üç günde bu kadar uzadığı hiç olmamıştı. Kesmeye başladı özenle. Aynaya tekrar baktı saçlarını geriye doğru taradı. Benay Hanım en çok sakalsız ve saçları geriye taranmış Rebah’ı severdi.
Odasına geçmeden önce bir kez daha girdi mutfağa. Yine baktı yeşil duvara. Duvarda bir şey var da biz mi göremiyoruz acaba. Hayır hayır karısının fotoğrafına bakmıyor. Karısının fotoğrafı mutfağın sağındaydı. Yine sağına asmıştı resmini. Rebah direkt karşı duvara bakıyordu. Gülümsedi ve mutfaktan çıktı. Elindeki köstekli saatini kontrol etti sabah ezanı çoktan okunmuş, saat sekizi yirmi altı geçiyordu. Hızlanmaya başladı. Resmen altmış dört yaşındaki adam koşuyordu. Odasına girer girmez yatağının sağında duran çekmecesini açıp kırmızı çoraplarını giyip dizine kadar çekti. Bu işleri yaparken bir şeyler mırıldanıyordu ama hep gülüyordu. Ardından dolabını açtı. Dolabı ahşaptan ince işçilik ile oyulmuş güzel desenlere sahipti. Benay Hanım böyle ince detayları çok severdi. Üstüne kırk yılda bir giydiği kahve tonundaki takım elbisesini giydi. Hemen odadan çıkıp ayakkabılarını giymeye koyuldu. Ayakkabılarını hiç bu kadar temiz görmemiştim. Rebah’ı bu kadar heyecanlı da görmemiştim. Be adam senin karın rahmetli olmuş neyin neşesi bu? Ağlatan Hikayeler
Kravatını özenle takıp düzeltti. Yeleğini alt kısmından biraz daha aşağı doğru çekti. Kapının önünde tam çıkacakken bir şey hatırlamış gibi geri mutfağa girdi. Değerli karısının kahverengi çerçeveli fotoğrafını dikkatlice indirdi. Yeni doğmuş her yeri kan ile kaplanmış bir bebeğin annenin kucağına verildiği gibi indirdi fotoğrafı. İlk önce fotoğrafa baktı gülümsedi. “Rahatsız ettim kusura bakma Benay Hanım” dedi. Fotoğrafı dikkatlice tutarak kapıya yöneldi ve çıktı. Benay Hanımın defile işlemleri dışında uzunca bir süre sonra ilk defa dışarı çıkacaktı. Merdivenlerden yavaş yavaş indi tek tek. Arabası harabe evinin önünde duruyordu. Üstü kırmızı yanları beyaz yetmiş bir model chevrolet arabasına bindi. Arabasına gerçekten çok iyi bakıyor. Değerli eşinin fotoğrafını sağındaki koltuğa güzelce yerleştirdi. Güvene almak için emniyet kemerini bile bağlamıştı. Yola çıkmaya hazırdı.
Yazar – Samet KARAKAŞ
Hikayenin Bölümleri
1- Bölüm
2- Bölüm
3- Bölüm
4- Bölüm
5- Bölüm
hikaye, aşk hikayesi, aşk hikayeleri, ağlatan hikayeler, duygusal hikayeler, öykü, duygusal öyküler, öykü, masal, aşk öyküleri, aşk, ölüm, defile, temizlik,