Büyülü Saray
Okuyucularımızdan Gelen Güzel Bir Hikaye
Arkasından bir çatırtı gelmesi üzerine dönüp baktı, fakat hiçbir şey yoktu. Ürperdi ve şalına sıkıca sarılıp korku dolu gözlerle arkadaşına baktı. Arkadaşı, onun bu halini görünce kıkırdamaktan kendini alamadı.
Yerli halk buraya ” Efsun Sarayı ” diyordu ve bunda haksız sayılmazlardı; Osmanlı Dönemi’nden kalmış bu eski sarayda pek efsunlu bir ortam vardı. Tabii ki bu turistlerin fazlaca ilgisini çekiyordu ve ziyaretçisi eksik olmuyordu. İki arkadaşta buraya tatile gelmişti ancak başlarını belaya sokmadan duramamış ve sarayı araştırmak için ziyaret saati dışında gizlice içeri girmişlerdi.
Arkadaşının kıkırdaması üzerine gözlerini şaşkınlıkla kocaman açtı.
” Bu korkunç ortamda nasıl kıkırdayabiliyorsun anlamıyorum! ” diye sinirle çıkıştı ona. Arkadaşı onu daha çok sinir etmek istercesine, ” Eğer buranın hikayesini bilseydin sen de korkmazdın, ” dedi sakince. ” Anlat bileyim o zaman! ” diye sabırsızca fısıldadı diğeri.
” Hikaye Osmanlı Dönemi’nde başlıyor, ” diye anlatmaya başladı ürpertici sayılabilecek bir sesle. ” Zekasıyla her yerde ünlenmiş bir sultan olduğu söylenir. Bu sultan, zeki olduğu kadar güzelmiş de. İçinde yaşamak için büyük ve güzel bir saray – bu sarayı – yaptırmış. Sultandan daha mutlu kimse yokmuş. Güzel bir sarayı ve çok sevdiği bir kocası varmış. İşte böyle güzel bir hayat yaşarken tüm mutluluğunu gölgeleyen bir olay olmuş. Bir savaş çıkmış. “
O sırada sarayın kapısı ağır ağır açıldı ve içeri buz gibi hava doldu. İki arkadaş üşümemek için birbirlerine sokuldular. İkisinin de korkulu bakışları saray kapısının üzerindeydi.
” Peki sonra ne olmuş? ” diye kendini toparlayarak titrek bir sesle sordu biri. ” Adam ölmüş, ” deyince irkildi, ” Adamın öldüğü gece ay çok parlakmış… Ve buz gibi bir hava varmış. Güzel bir sonbahar gecesiymiş yani… “
” Aynı bu gece gibi, ” diye tamamladı onun sözünü arkadaşı. Başıyla onayladı ve diğeri ve anlatmaya devam etti, ” O ölünce sultan, tam bu noktaya oturmuş ve ağlamaya başlamış. Derler ki, onun gözyaşlarının her biri onlarca yıldır süregelen büyüyü oluşturmuş. ” Arkadaşı rahatsız bir şekilde yerinde kıpırdandı. ” Bu büyü de neyin nesi? ” Arkadaşı nedensiz bir şekilde sırıttı. ” O günden beri her kim saraya izinsiz girer ya da zarar verirse, onun öleceği söylenir. “
İki arkadaş bir anlığına göz göze geldi ve bu onlara yetti.
Çığlık atarak açık duran kapıdan dışarı çıktılar.
Harika
Gerçekten çok teşekkür ederim! Çok mutlu ettin…
:D ÇOK DATLU YA
Ay çok teşekkür ederim, sen de çok tatlısın! :)