İbretlik HikayelerMesut Akdağ

Bir Sarhoşun Hikayesi

Bir Sarhoşun Hikayesi

Hikaye Oku; Odada üç yatak biri boş, ikisinde yatanlar var.

Kapı açılır. Bir kişi girer. Çok yorgun, bitkin bir hali var. Düştü düşecek halde. Kapıyı sessizce kapatır. Ağır adımlarla içeriye girer. Odanın ortasında durur. Şöyle etrafına bir bakınır. Ağır aksak arkadaşlarının yataklarına gider. Elini onlara uzatır. Onları uyandırmak ister gibi yapar ve sanki bir şeyler söyleyecek gibi eli arkadaşlarının başları üzerinde kalır, başlarını okşar gibi havada gezdirir. Birden elini çekiverir. Bunu her iki arkadaşına da yapar. Sonra aceleci bir şekilde tekrar odanın ortasına gelir. Etrafına bir şeyler arıyormuş gibi bakınır. Odada dolaşmaya ve sağa sola bakınmaya başlar.

Aklına bir şey gelmiş edasıyla elini çıtlatır.

Tabi ya. Başka nerede olacak. Der ve hemen çekyat bozması yatağına gider. Yatağı kaldırır. Çömelir ve başını kaldırdığı yatağın altına doğru eğer.

“Burada olacak. Evet, burada olması gerekir.” Birden durur ve doğrulur. “Babam ah babam” der. Odanın ortasına gelir.

“Ah eşek kafam ah! Babamın nasihatlerine hep gülüp geçtim. Hiç umursamadım. Sahi ne derdi o babacığım:

“Oğlum bu gençlik gidecek. Bak ben ihtiyarım. Fakat bir zamanlar gençtim. O gençlik gitti. Geriye yaptığım iyilikler kaldı. Gençliğin kıymetini bil. Doğruluktan, güzel ahlaktan ayrılma. Gençliğini hovardalıkla, boşa zaman geçirmekle heba etme.” Derdi.”

Pişmanlıkla kafasına vurur. “Ah ah deli kafam ah!”

Sinirli sinirli odanın içinde bir-iki tur atar. Kendi kendine; “yazık, yazık ettin” gibi sözlerle söylenerek tekrar açtığı yatağına gider. Aramaya başlar. Birçok eşyalar çıkarır. Neler yok ki. Cinsel içerikli dergiler, içki şişeleri ve daha birçok malzeme çıkar fakat aradığını bulamaz.

En nihayet bulur. Ta yatağın en dip köşesine sıkışmış ancak yatağın içine girince bulabiliyor.

“Buldum. Ah işte buldum seni,” diyerek bağırır. Özenle çıkartır. Yüzüne gözüne sürer, öper, öper tekrar öper. Sımsıkı göğsüne bastırır.

“Affet beni ne olursun. Seni buralara atmışım. Bunların yanına koymuşum (çıkardığı eşyaları gösterir) senin değerini anlamamışım.” Kalkar. Odanın ortasına gelir.

“Ah man kafam ah! Babamın o kadar nasihatlerine karşılık ben ne yaptım? Arkadaşlarla vur patlasın çal oynasın bir hayat yaşadım. Geceleri barlarda, gündüzleri kahvelerde geçirdim. Ah man kafam ah!”

Bulunduğu yerde 360 derece döner. Bir bu tarafa, bir bu tarafa döner.

“Burasıydı yok yok burasıydı” der. Aynı olduğu yerde 2-3 kere döner.

“Haa ha ya burasıydı” der. (Odanın sağ tarafını gösterir.) “Babam namaz kılarken önünden geçmemek için (arkasındaki Yatağı göstererek) biz burada pinekliyorduk.”

Yavaş yavaş büyük bir hürmet ve ihtiramla yere serer. Ellerini açarak

‘‘Allah’ım bu yeşil seccade yeşilliği ile insanın ruhunu açtığı gibi benim de kalbimi sana aç.’’ Der ve hemen secdeye kapanır.

Ağlar vaziyette Allah’ım “affet affet” diye içten bağırır.

Bu esnada birisi uyanıyor. Arkadaşını halini gördüğü yoktur. Biraz sinirli olarak söylenir.

“Of ne oluyor ya! Odanın içinde bir oyana bir buyana döndün durdun. Güzelim uykumu kevgire çevirdin. Deliksiz uykuyu delik deşik ettin.”

Böyle söylenirken arkadaşının seccade üzerinde secdeye kapanmış görünce yüzünde birden hayret belirtisi görülür. Gözlerini ovuşturur. Gördüklerine inanamaz. Tekrar ovuşturur. Yine inanamaz.

“Bu rüya mı? (Yüzüne cimdik atar) Hayır rüya değil. Öyleyse bu ne? Şeytan çarptı desem. Şeytanın çarptığı soluğu meyhanede alır. Cin çarptı desem, yüzü, gözü, bedeni acubeye dönerdi. Allah çarptı desem, tövbe tövbe neler söylüyorum. Allah çarpmaz hidayet eder. Doğru yola sokar. Yav ben neler saçmalıyorum. Bizimkinin kafası iyice gitmiş herhalde. Bu akşam rakı ile cintoniği beraber almış, cin çarpmış fazla sarhoşluk hidayetine ermiş.” Der güler. Arkadaşına bağırır.

“Hey rakı şişesindeki balık. Bu sefer fazla kaçırdın herhalde. Gerçekten balık olmuşsun.”

Yataktan kalkar. Arkadaşının yanına doğru giderken, “ulan şu işe bak yahu adama rakı şişendeki balık diye diye gerçekten balık oldu.” Der. Yanına gelir. Sırtına ellerini koyarak ve sarsarak ismiyle seslenir.

“Ahmet Ahmet!” Biraz bekler ses seda yok. Şöyle bir etrafında şaşkınlıkla dolanır. Dizlerini yere koyar kafasını Ahmet’in kafasına eğer. Sonra kaldırır.

Ulan bu sahiden dua okuyor ya. Yüzünü seyirciye döner.

“Bir sarhoşun böyle hidayete ermesini ilk defa görüyorum yani. Sarhoştan da amma dua eden olur hani. Allah’tan istese istese rakıdan bir deniz ister. O denizin içinde de bir balık olmayı ister” der. Ve alaylı alaylı gülerek arkadaşının etrafında dolanır.

Tam bu sırada öteki yatakta olan uyanır. Battaniyeyi üzerinden atarken ve doğrulurken bağırır.

“Of be of ulan ne uyku bıraktınız ne tünek be. Ne böyle sabahın köründe bu şamata?”

Erdem cevap verir. “Sabahın körü dediğin saat sekiz buçuk. Birinci dersi her zaman ki gibi kaçırdık bey efendi.”

Hasan: “İyi be neyse ne. Sen asıl sabah sabah şamatadan haber ver.” Bu esnada secde eden Ahmet’i görür. (Büyük bir hayretle) “Ne bu lan” der.

Erdem: “Bilmem uyandığımda bu vaziyette idi.”

Hasan: “Ne olmuş buna bu vaziyete gelmiş.”

Erdem: “O kadar uğraştım bir şey söylemedi. Biraz da sen uğraş. Ben giyinmeye gidiyorum. İkinci dersi bari kaçırmayayım.”

Hasan: “İyi iyi beraber gideriz. Eee bu ne olacak,” Ahmet’i gösterir.

Erdem: “Kendi haline bırakalım. Ayılınca anlarız. Artık ne sarhoşu olduysa.”

Hasan: “Nasıl ne sarhoşu olduysa?”

Erdem: “Dedim sarhoşluktan ayılınca anlarız. İçki sarhoşu mu yoksa gerçek mana sarhoşu mu?”

Hasan: “Bir şey anlamadım aman neyse hadi gidelim geç kalacağız. Çıkarlar.

Ahmet: “Affet Allah’ım. Affet Allah’ım. Affet Allah’ım” (Bağırarak ve ağlayarak)

Mesut Akdağ

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu