Macera HikayeleriMurat Canpolat

Gizemli Yolculuk Hikayesi -Mektup- 2. Kısım 21. Bölüm

Gizemli Yolculuk Hikayesi

Gizemli Yolculuk Hikayesi -Mektup- 2. Kısım 21. Bölüm

Fatih Baba ve ailesi, Dr. Burak ve Hasan’ın yanına gelip Kerim Ağa’yı ikna etmenin çarelerini ararlarken o sırada perişan ve bitkin halde birisi kapının önünde göründü ve şiddetli şekilde konağın kapısını çaldı. Konağın kapısına şiddetle vuran kişi içeriden ses gelmeyince avazı çıktığı kadar ‘Kapıyı lütfen açın. Çok zor durumdayım’ diye bağırıp tekrardan kapıya vurmaya başladı. Kapıya gelen adam bir taraftan bağırıp bir taraftan kapıya vurmaya devam ederken çiftliğin kâhyası bağırtıyı duyup hızla gelerek kapıyı açtı ve onu içeri aldı. Kapılarına perişan halde gelip zor durumdayım diyen adam kızını sevdiği genç adamdan ayıran Kerim Ağa’ydı ve sürekli ağlayıp duruyordu. Kâhya, ilk önce onu sakinleştirdi ve misafir odasına alarak Fatih Baba’nın yanına vardı.

Fatih Baba, kâhyanın telaşlı bir şekilde koşarak geldiğini görünce olumsuz bir şeylerin olduğunu anlayarak kâhyanın yanına varmasını bekledi. O gelince:

– Kâhya, ne oldu. Böyle alelacele geldiğine göre mühim bir şey olmalı.

Kâhya, nefes nefese kalmış bir şekilde:

– Efendim, Kerim Ağa geldi ve çok zor durumda olduğunu söyledi.

– Nee, Kerim Ağa mı geldi?

– Evet Efendim. O geldi ve halinden anladığıma göre perişan bir duruma düşmüş.

– Tamam, Salih Efendi sen gidebilirsin. Kerim Ağa’yla ben ilgilenirim.

Fatih Baba, Kâhyayı geri gönderdikten sonra doğruca salonda beklemekte olan Kerim Ağa’nın yanına gitti.

Fatih Baba’nın, Kerim Ağa’nın yanına gittiği o sıra Kerim Ağa kendi kendine ‘Ah! Benim kendimi beğenmişliğim. Ah! Benim kendimi üstün görmem. Başıma ne geldiyse bu kötü huylarım yüzünden geldi ve bu kötü huylarımın sonucu kızım elden gitti’ diyor sürekli dövünüyordu.

Fatih Baba, onun yanına varınca hafifçe omzuna dokunarak:

– Kerim Ağa, ne oluyor sana kendine gel. Hem ne bu halin böyle?

Kerim Ağa, Fatih Baba’nın sözünden sonra başını kaldırarak Fatih Baba’ya baktı, daha sonra yere çömelerek ayağını öpmeye çalıştı. Bu yaptığı hareket karşısında Fatih Baba’nın geriye çekildiğini görünce durdu ve ayağa kalktı. Daha sonra Fatih Baba’ya bakarak:

– Fatih Baba, sen çok haklıymışsın. Ben gaddarın, kendini bilmezin biriyim. Senin sözünü dinlemiş olsaydım şimdi bu hallere düşmezdim.

Fatih Baba, Kerim Ağa’nın yüzüne güler yüzle baktıktan sonra ona:

– Kerim Ağa, ne oluyor sana, derdin ne. Söyler misin, nedir bu halin?

– Her şeyi anlatacağım. Yalnız, ilk önce kızımı seven o adamı bulup yanıma getirin.

Fatih Baba, Kerim Ağa’nın isteği üzerine kızını seven adamın getirilmesini kâhyadan istedi. Kâhya emri alır almaz hızla koşarak adamı buldu ve geri geldiler. Adam içeriye girdiğinde telaşlı şekilde koşarak Fatih Baba’nın yanına vardı ve Kerim Ağa’yı gördü. Onu gördüğünde ‘Bu adamın burada ne işi var. Yoksa yine bana hakaret mi edecek’ deyip geri dönmek istediğinde Kerim Ağa, ayağa kalkıp adamın kolundan tutarak:

– Kızım çok hasta. Ne olur ona yardım et. Onu ancak senin sevgin iyileştirebilir.

Adam, sevdiği kızın hasta olduğunu duyunca hiddetlenerek Kerim Ağa’nın yakasına yapıştı ve hızla ileri geri iterek:

– Bana yaptıkların yetmedi mi ki, birde kızına çektirdin.

– Ne desen haklısın. Ben gaddar, dediğim dedik bir insanım. Benim bu kötü huyumun sonucunu şimdi kızım çekmekte.

– Söyle ne yaptın ona ki, şimdi kızım hasta diyorsun, dedi ve Kerim Ağa’nın suratına bir yumruk attı. Kerim Ağa, yediği bu yumrukla beraber sendeledi ve arka üstü yere düştü. Adam, Kerim Ağa’nın yere düştüğünü görünce tam üzerine atlayacakken Fatih Baba, adamı tuttu ve geriye doğru çekti. Daha sonra adama dönerek:

– Ne yapıyorsun Ahmet, görmüyor musun Kerim Ağa’nın ne halde olduğunu?

1 2 3 4Sonraki sayfa

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu