Aşk Hikayesi “Kör Kalp”
Sahile gittim. Hava güneşli, deniz çok sakindi, insanın içini huzur kaplıyordu. Ancak aralık ayı olduğu için soğuktu. Bir kafeye girdim. Düşündüm ki, bu eşsiz manzarayı bir kahveyle izleye bilirim. Sahile bakan taraftaki sandalyeyi çekip oturdum.
- İyi günler, – garson geldi.
- İyi günler, bana bir latte getirebilir misiniz, lütfen.
- Tabii ki.
Kahvemi sipariş ettim, pencereden güneşli havanın tadını çıkarmaya başladım. Aniden bir ses duydum, yan taraftaki masada bir genç kadın ağlıyordu, neredeyse 28 falan yaşlarındaydı. Kafede çok insan yoktu zaten, olanlar da uzakta otuyordu, bir tek ben duyuyordum kadını, ya da insanlar duysa bile umursamıyordu, bilemiyorum artık. Zaten kız kendini saklamıştı, kimse onu görmesin diye. Kız o kadar masum ağlıyordu ki, sessiz hıçkırığını duyar gibiydim. Elinde kahvesi vardı, göz yaşları kahveye dökülüyor, o da ağlaya-ağlaya onu içiyordu. Pencereden dışarıyı izleye-izleye ağlıyor, kendini insanlardan saklıyor, utanıyordu sanki.
- Afiyet olsun, – garson kahvemi getirdi.
- Teşekkür ederim.
Benim aklım hala kızdaydı, acaba ne derdi vardı. Hastalık mı, aşk mı, iş mi, aile mi? Dayanamadım kahvemi alıp gittim yanına.
- Otura bilir miyim?
Kız kızarmış ve yaşlı gözleri bana baktı, sonra kafasını aşağı indirip, kahvesine baktı. Oturdum ben de.
- Bazen insan derdini en yakınlarına bile anlatamaz, o zaman en güzeli tanımadığın kişilerle konuşmak.
Kız susuyordu. Ben kahvemden bir yudum aldım, kızı konuşturmak için çabalamaya başladım.
- Bana anlatabilir siniz? Belki bir yardımım dokunur.
- Gerek yok, – kız çok kararlıydı.
- Hadi, ama, derdini söylemeyen, dermanını bulamaz derler
- Gerek yok dedim, teşekkürler
Bu sefer kız sert cevap verdi. Ben de kalktım masadan. Kendimi kötü hissettim açıkçası.
- O zaman gidin bana onu getirin
- Efendim?
- Bana nasıl yardımcı olabileceğinizi sordunuz. Diyorum işte.
- Kimi? Anlamadım, – tekrar oturdum
- Onu… Merhametine aşık olduğum adamı. Bana karşılıksız aşkı tattıran insanı. Keşke hiç tanımasaydım dediğim insanı, – dedi ve aniden kalktı.
- Bir dakika…
- Teşekkür ederim, beni dinlediğiniz için, az önceki kabalığım için kusura bakmayın, – kahvesini masaya bıraktı ve hızlıca uzaklaştı.
- Durun, bir dakika, – ben seslenene kadar kız kafeden çıktı bile.
Bir dakika sonra kız gözden kayboldu. “Merhametine aşık olmak”…
Kimi insan dış güzelliğe bakar, kimisi kalbe. Güzellik zaten geçicidir, ancak kalpteki güzellik kalıcıdır. Oysa ki, o kişi belli ki körmüş, kızın kalbini görememiş. Bu kadar güzel ağlayan bir kızın kalbi zaten nasıl kötü olabilir ki?
Tuhaf gerçekten. Kadınlar kör adamlara aşık oluyor, kör adamlarsa onları istemeyen, terk eden, acı çektiren kadınlara. İşte bu böyle zincir gibi uzayıp gider. Gerçekten insanlar görüyorken, gözleri açıkken körler. Belki de o kişinin gözleri değil, kalbi kördü…
Yazar – Gülnar Ferruhkızı
Aşk Hikayesi, kör kalp, aşk, kalbi kör olan, hikaye, hikaye oku, aşk hikayesi oku, aşk hikayeleri, geçek aşk hikayesi, gerçek aşk hikayeleri, Gülnar Ferruhkızı, hikaye okumak, acı aşk,