Küçük Bir Çocuktan Büyük Bir Ders
Adaletiyle meşhur Hz. Ömer (r.a.), ezanın okunmasıyla birlikte camiye yönelmişti. Arkasından gelen küçük bir çocuk, Hz. Ömer’i (r.a.) geçip hızlı adımlarla ilerledi. Hz. Ömer (r.a.), çocuktaki bu telaşın neden kaynaklandığını merak etti. İçinden “Acaba bir derdi, bir sıkıntısı mı var?” diye geçirdi. Hemen yetişip “Yavrum, hayırdır, telaşlı tekalşlı nereye gidiyorsun?” diye sordu. Hz. Ömer’i (r.a.) tanımayan çocuk:
– Camiye gidiyorum amca!
Hz. Ömer (r.a.) şaşırmıştı. Zira çocuk, çok küçüktü. Hz. Ömer (r.a.), hayretini gizlemeyerek çocuğa şöyle dedi:
– Yavrum, sen daha küçüksün! Namaz sana farz değil, bu kadar telaşa gerek yok ki!
Çocuk, Hz. Ömer’in (r.a.) bu sözüne katılmadığını belirten bir tavırla cevap verdi:
– Amca, amca! Bu işin büyüğü küçüüğü olmaz! Mahallemizde daha dün bir çocuk öldü. Üstelik o, benden de küçüktü. Ölüm denen gerçeğin büyük küçük ayırdığı yok! O yüzden her yaşta buna hazır olmak gerek. Hem bu yaşta namaza alışmazsam büyüyünce zor gelebilir!
Ölüm, büyük küçük ayırmaz. Her işimizi sanki hemen ölecekmişiz gibi itinayla yapmalıyız.
ahirete ilk soru namazdır bunu unut mayalım arkadaşlar başımızın dik olması için namaz kılalım
NAMAZ’A KOŞAN ÇOCUK!!! İBRET VERİCİ
Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) Efendimiz koşan bir çocuk görünce “niçin koştuğunu” sormuş, “namaza yetişmek için koşuyorum” cevabını almış ve hayretler içinde “sen bir çocuksun ve çocuklar için namaz farz değil” deyince, küçük çocuğun: “annemi ateş yakarken gördüm, büyük odunları yakmak için önce küçükleri yakıyordu” cevabına hüngür hüngür ağlamıştı.