Korkak Düşüncelerim
Bildiklerim kadar susuyorum, bilmediklerim kadar ise konuşuyorum sana. Mutlu fakat bir o kadarda karamsarım. Beynimin dört bir yanını saran ölü düşünceler mutluluğumun mutluluğunu mutsuzlaştırıyor. Eskisi gibi değil eskiyen eskimiş eskiler. Sanki bir yeni var, eskimek için var olan.
Çoğu kez susar içimdekilere kulak veririm. Duyduklarım duyacaklarımın duyurucusu olmakla yetiniyor sadece. İç’remin en derinine uzanamıyorum bir türlü. Ya kafam karışıyor ya da korkaklığıma yenik düşüyorum. Anlayamadığım bir ben’le daha yüzleşiyorum. Bu sefer hiç rahat değilim aksine çekingen bir o kadarda korkağım. Birşeyler anladığımı zannediyorum hep, sonuç boş bakmak oluyor.
Korkuyorum evet çok korkuyorum. İstek dışı bir duygu karmaşıklığı ve keşke düşüyor dudaklarımdan onlarca neticeyi değiştirmeyen bir keşke daha geçiyor iki dudağımın arasından. Binlerce sözcükle dans eden, şimdi tek bir sözcüğü binlerce kelimeyle anlatamayan ben ile karşı karşıyayım. En korktuğum zaman ise gece tavana bakıp mazinin inanılmaz fırtınasını düşünmek. Göz bebeklerimin büyüdüğünü vücudumun ise istemsizce titrediğini hissediyorum. Bu denli düşüncelerin korkusu korkaklığımdan geliyor. Gögüs kafesimin altında yatan, göz çukurumun dibinde olan sen’li anılarla gülümseyip korkaklığımı gizliyorum.
Heryer karanlık, herkes herkes ve herşey abes. Geceler boyu uyuyamayan, ışıktan rahatsızlık duyan düşünceleri düşünmek düşündürüyor beni. Çok korkuyorum düşüncelerimin dengesizliğini gördükçe. Ya yırtıp atmama yardım et, yada bırak yırtamadığım düşüncelerimle delireyim.
Düşündüklerimle korkaklığı aynı kefeye koymak benim değil senin suçun.
Okuyucularımızdan Gelenler – Timur Bey