Ağlatan HikayelerAşk HikayeleriŞahan Bilgin

“ACI” HİKAYESİ 2. BÖLÜM

“Acı” Hikayesi 2. Bölüm

Hikaye Oku; Hastaneye geldiğimizde genç doktor bize olayın trafik kazası olduğunu, hastaneye geldiklerinde çok kan kaybettiklerini ve yarım saat sonra öldüklerini söyledi. Sevdiğim yere yığıldı, bayılmıştı. İlk görüşte aşka inanmayanlarda başı çeken ben, adını bile bilmediğim kadına nasıl da tutulmuştum. O anda aklımda hiçbir şey yoktu. Sadece ve sadece gülümsemesi. Ama en zor ihtimal buydu. Yanında olmak, destek olmak, güç vermek istiyordum. Ama nasıl?

Dışarı çıktık. Hava almanın hepimize iyi geleceğini söyleyen Cemre’ydi. Devlet hastanesinin eskimiş banklarından birine oturduk. Kızlarda tam yanımızdaki banka geçtiler. Kederliydik. Konuşmanın şuanlık bir işe yaramayacağını biliyorduk. Mehmet hepimize kahve alıp getirdi. Kahvemden bir yudum aldım, sigaramı yaktım ve içime çekip dumanı saldım.

‘’Oğlum bu nasıl kader lan? ‘’

‘’Harbiden ya, hem annesi hem babası. Resmen felaket.’’

‘’Nerden dönüyorlarmış?’’

‘’Almanya’dan.Gurbetçi annesi ve babası. Kız da babaannesinde kalıyordu.

Okul için Türkiye’yi kazanınca gitmek istemiş, ailesi de izin vermiş. Zaten yılda iki kere görüyormuş.’’

‘’Tüh, çok yazık olmuş lan. Allah sabır versin’’

‘’Aynen, elden ne gelir ki. Allah rahmet eylesin.’’

Yanımda konuşan Mehmet ve Semih’ in bakışları üzerimde toplanınca konuşma gereği hissettim.

‘’Sıçarlar böyle kadere lan. Napacak bu kız şimdi’’

‘’Öyle deme kardeşim, çok günah. Valla çarpılırsın bak. Allah’ ın işi. Vardır bir bildiği’’

Semih’ in söylediklerini duyuyor fakat anlamak istemiyordum. Bu güzelliğin hayata bu kadar erken acıyla başlaması gücüme gidiyordu. Düşüncelerimi bölen Mehmet oldu.

‘’Ulan, sende amma şanssız adammışsın. Kızla seni tanıştırmaya niyetlendik, aldığı habere bak. Kader dedikleri bu demekki. Senin işte kaldı kardeşim.’’

Doğru söylüyordu. Cevap vermedim. Gökyüzündeki yıldızlara baktım. Bi cevap aradım. Bütün bu olan bitenle ilgili. Cevap yoktu. Kader’di, o kadar. Sigaramı bitmek üzere olanın ateşiyle yaktım.

‘’İsmi, ismini bile söylemediniz bana.’’

‘’Duru’’ dedi Semih.

Duru, ne kadar da yakışmış ismi üzerine. Sade, şık, gösterişten uzak. Aşk bütün yaraları sarabilir miydi? Ya da şöyle diyelim; benim aşkım onun bütün yaralarını iyileştirir miydi?

Bilmiyordum. Tek bildiğim ona aşık olduğum ve bunu söylemek için, doğru zamanda olmadığımdı. Sustum. Yüz yıllık susuşun başlangıcında, acı iliklerime işledi. Gece üstüme geliyor, bildiğim tüm doğruları unutuyor, yorganın altına girip sabaha kadar ağlamak istiyordum. Aşk ile böyle tanıştığım için küfrediyor, bir ağız dolusu küfrü içime tepiyordum. Anneme sıkıca sarılıp;

‘’Buldum, aradığımı buldum. Ben buldum ama o ailesini kaybetti. Seni seviyorum anne, onuda seviyorum. Fakat onun aşka ayıracak vakti yok. Vakitsiz miyim ben anne? Suç kimde?’’ demek istedim. Var etmek istiyordum. Olmazdı. Ben ölümlüydüm. Kahraman değildim ve sadece basit bir işçiydim. İşcilerin özel yetenekleri olmaz. Sıradan hayatıma gitmek için dolmuşa bindim. Aklımda ki sorularla eve doğru ilerledim.

Hikayenin Yazarı: Şahan BİLGİN

Hikayenin 1. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 3. Bölümünü okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 4. Bölümünü okumak İçin TIKLAYINIZ

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu