Sizden Gelenler

Hikaye “Süper Kahraman” 5. Bölüm

Hikaye

Hikaye “Süper Kahraman” 5. Bölüm

TÜBİTAK’ın önüne geldiğimde kapıda genç yaşlarda 2 tane güvenlik vardı. Orhan Amca’yı sorduğumda gayet doğal karşıladılar. Hiç de korktuğum gibi olmadı. Şerif Orhan Amca da zaten güvenlik kulübesinin içindeymiş. Çocuklar seslendiler kulübeye “Orhan Abi bu çocuk seni soruyor” diye. Orhan Amca kulübeden çıkıp beni görünce heyecanlandı.

“Hayırdır oğlum sen ne arıyorsun burada, kötü bir şey mi oldu?” dedi, heyecanlı ve telaşlı bir şekilde. “Feyyaz’a mı bir şey oldu lan yoksa?” dedi.

“Yok Orhan Amca, kimseye bir şey olduğu yok. Ankara’ya bir akraba ziyaretine geldik. Gelmişken de sana bir uğrayalım dedi babam. Ama cüzdanını gittiğimiz yerde unutmuş. Benim de yolda biraz midem bulandı, kusacak gibi oldum. ‘Sen in Orhan Amca’nın yanına git, ben hemen geliyorum’ dedi.” dedim bir nefeste.

Ömrümün en uzun, ömrümün en kesintisiz, ömrümün en profesyonel ve ömrümün en kusursuz yalanını o an tek nefeste ve doğaçlama söylemiştim.

Orhan Amca “Öyle desene lan kerata, seni birden karşımda görünce ben de kötü bir şey oldu sandım” diye beni içeri aldığında kendimle gurur duydum. Az zamanda çok işler başarmıştım. Artık TÜBİTAK’taydım.

Kafamdaki planı adım adım hayata geçirebilirdim artık. Feyyaz anlatmıştı, oradan biliyorum. İçeride deney falan yapıyorlarmış. Ben bir tek su bardağının üzerine A4 kâğıdını koyup ters çevirme deneyini biliyorum. Devlet okulunda okuyorum ben çünkü. O yüzden çok deney bilemiyorum. Kolejde okuyanların süper kahraman olma olasılıkları daha yüksek. Onların okullarında laboratuvarları falan var çünkü. Daha çok deney biliyorlar.

Okulda üst sınıfların dersine giren Fenci Suzan Hoca vardı. Bir gün teneffüs arasında kalemle deney gibi bir şey yapmıştı bize, nasıl aklım çıkmıştı. Kalemi kafasına sürdü sürdü de kâğıtları mıknatıs gibi çekiverdi. Ama o tam deney sayılmaz aslında. Sihirbazlık gibiydi biraz. Bu bardaktaki su olayı tam bir deney ama. Deney gibi deney, bilim gibi bilim bu. Bana süper kahramanlığın yolunu açacak efsane bir gösteri bu.

Planım çok basit. Uzun yoldan geldiğimi, soluklanmak için bir bardak su istediğimi söyleyeceğim. Bana suyu getirdikleri tam o sırada kot pantolonumun göt cebine daha önceden katlayıp koyduğum harita metot sayfasını çıkartıp bardağın üstüne koyacağım. Sonra hoop bardağı ters çevirdiğimde basınçtan dolayı su yere akmamış olacak ve bütün güvenlik kulübesi şok. Alkışlar, tebrikler, konfetiler arasında bendeki bu üstün fizik yeteneğini fark ettikleri için TÜBİTAK’taki bütün kapılar bana açılmış olacak. Bana verecekleri tam yetkili yaka kartım ile yemekhaneden tut, en gizli arşiv odalarına kadar her yere girebiliyor olacağım. Sonra o beyaz gömlekli profesörlerden bir tanesine, öğle yemeğinde tabldotumdaki elmayı kendisiyle paylaşarak kurduğum yakınlık sayesinde, beni süper kahraman yapacak projemi anlatıp bilim dünyasına açmış olacağım.

Bardak deneyiyle beraber arkama aldığım güvenlik güçlerinin de desteğiyle “Vıcık vıcık, şarıl şarıl bir ‘Su Adam’ olmak istiyorum ben” diye bir anda yemek masasının üzerine zıplayıp, ellerimi ve bacaklarımı iki yana açıp “Bu bedenin eti sizin, kemiği de sizin. Alın üzerimde çalışın benim.” diye bağırarak, tıpkı bir Shakespeare oyunu gibi kafamda kurduğum muhteşem finali gerçekleştirmiş olacağım.

İlkay Demir

  1. Bölüm
  2. Bölüm
  3. Bölüm
  4. Bölüm
  5. Bölüm
  6. Bölüm

hikaye, hikaye oku, hikaye okuma, hikaye yaz, hikaye yazma, super kahraman,Digiturk,TÜBİTAK’,TÜSİAD,

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu