Dehşet ÖyküleriKorku Hikayeleri

Gizemli ve Ürpertici Bir Hikaye; “Duvarın Ardında”

Dehşet Hikayeleri-Korku Hikayeleri

Yeniden neşelendi. “Hayır,” dedi, “ölü bir dil olduğu için, uygunluk içinde büyümekte. Ama lütfen biraz bekleme sabrını göster: gittiğim yerde belki daha iyi bir dil vardır. O dilde bir mesaj almaya ne dersin?”

Konuşurken gülümsemesi soldu ve sözlerini bitirdiğinde, bana keder veren bir ciddiyetle gözlerime baktı. Yine de kendimi onun ruh haline kaptırmayacak, onun ölüm öngörüsünün beni ne kadar derinden etkilediğini görmesine izin vermeyecektim.

“Umarım ki,” dedim, “insan lisanı ihtiyaçlarımıza hizmet etmeyi bırakmadan önce uzun bir zaman geçer ve o zaman ihtiyaç da, bütün hizmet olanaklarıyla birlikte, ortadan kalkmış olur.”

Yanıt vermedi ve ben de fazla sessizdim, çünkü konuşma keyifsiz bir yön almıştı, yine de ona nasıl daha uyuşulabilir bir karakter verebileceğimi bilmiyordum. Aniden, fırtınanın bir duraklamasında, ölüm sessizliği daha önceki şamataya tezat olarak neredeyse ürkütücü bir hal almışken, iskemlemin arkasındaki duvardan gelir gibi görünen yumuşak bir vuruş sesi duydum. Ses bir insan eli tarafından çıkartılmış gibiydi, içeri girmek için kapıya vurma şeklinde değil de, bana göre, üzerinde anlaşılmış, yan odada birinin var olduğunu belirten bir işaretti sanki,- sanırım çoğumuzun hatırlamaya zahmet bile etmeyeceğimiz kadar çok defa böyle iletişimlerde deneyimi olmuştur. Dampier’e baktım. Eğer mümkünse, bakışlarında bunun farkına varmadığı şekilde bir zevk vardı. Benim varlığımı unutmuş görünüyordu ve gözlerinde, o ana ait anılarım o zamanki duygularım kadar canlı olduğu halde, adlandıramadığım bir ifadeyle arkamdaki duvara bakıyordu. Durum utanç vericiydi,- gitmek için ayağa kalktım. Bu hareketle, kendini toplamış gibi göründü.

“Lütfen otur,” dedi, “önemli değil … orada kimse yok.”

Ama vuruş tekrarlandı, bir öncekiyle aynı yumuşak, yavaş ısrarla. “Beni mazur gör,” dedim, “geç oldu. Yarın uğrayabilir miyim?”

Gülümsedi… biraz mekanik şekilde, diye düşündüm. “Çok incesin,” dedi, “ama bu oldukça gereksiz. Aslında, bu kuledeki tek oda ve orada kimse yok. En azından…” Cümlesini yarım bıraktı, ayağa kalktı ve bir pencereyi yukarı çekti, sesin gelmekte olduğu duvardaki tek açıklıktı bu.

Başka ne yapmam gerektiğini açık olarak bilmeden onu pencereye kadar izledim ve dışarı baktım. Biraz uzaktaki bir sokak lambası yeniden sel gibi başlamış olan yağmurun kasveti içinde, orada kimse yok’ cümlesinin doğruluğunu oldukça açık ortaya koymaya yeter derecede ışık veriyordu. Gerçekte orada kulenin tamamen boş duvarından başka hiçbir şey yoktu.

Dampier pencereyi kapadı ve iskemleme geri dönmemi işaret ederek kendi iskemlesine oturdu.

Olay kendi içinde gizemli değildi,- bir düzine açıklamadan herhangi biri olasıydı (hiçbiri aklıma gelmemişti ama), yine de bende daha tuhaf bir izlenim uyandıran belki de arkadaşımın olaya belirli bir anlam ve önem vermeye benzeyen beni ikna etme çabası oldu. Orada kimse olmadığını kanıtlamıştı, ama bütün gizem bu gerçeğin içinde yatıyordu ve hiçbir açıklama getirmemişti. Sessizliği huzursuz ediciydi ve beni gücendirdi.

“Sevgili dostum,” dedim, korkarım biraz da alaycı bir ses tonuyla, “zevkine uygun ve arkadaşlık kavramlarınla uyumlu bulduğun kadar çok hayalet barındırma hakkını sorgulamaya niyetim yok,- beni hiç ilgilendirmez. Ama basit bir eylem adamı, hem de çoğunlukla bu dünyaya ait bir adam olduğum için, hayaletleri huzurum ve rahatım için gereksiz buluyorum. Ben dostlarımın ve konuklarımın hâlâ kanlı canlı oldukları otelime geri dönüyorum.”

Çok kibar bir konuşma değildi, ama buna yönelik hiçbir tepki göstermedi. “Lütfen kal,” dedi. “Buradaki varlığına müteşekkirim. Bu gece duymuş olduğun şeyi kendimin de daha önce iki kere duymuş olduğuma inanıyorum. Şimdi bunların bir yanılsama olmadığını biliyorum. Bu benim için çok önemli… anlayabileceğinden çok. Yeni bir puro yak ve ben sana öyküyü anlatırken sabırlı ol.”

Önceki sayfa 1 2 3 4Sonraki sayfa

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu