Dini HikayelerMurat Canpolat

Dini Hikaye; “Tevafuklar” 19. Bölüm

Dini Hikaye

‘Çocuklar yaptıklarınız yetmedi mi? Nedir bu sizin haylazlıklarınız. Sizin yüzünüzden hastanede bir çocuk, ölümle pençeleşmekte, o ölürse vicdanınıza nasıl hesap vereceksiniz. Tabii vicdanınız varsa’ dedi sinirle burnundan soluyarak.

Çocukları, babalarının kızması karşısında boyunlarını bükük onun ne diyeceğini beklediler. Babaları çocuklarını boyunlarını bükmesi üzerine kalbi yumuşadı ve onlara:

‘Çoçuklar bir takım nimetlere gark olup da buna şükretmeyenin hali nedir? Şudur ki: Nimetler kaybolup gider. O da onların peşine gider. Gözü bağlı bir gidiştir bu. Sakının bundan. Siz şükür ipi ile nimetleri bağlamaya bakın. Bazen durup düşünürsün. Allah Teâlâ katında benim yerim ve kıymetim nedir acaba diye kendi kendine sorarsın. O zaman etrafa değil kendinize bakın. Nerede duruyorsunuz? Hangi halde bulunuyorsunuz? Şunu bilin ki: Sizin O’ndan istediğiniz şeylerin en hayırlısı, O’nun sizden istediğidir. Cenab-ı Hak (c.c.) dilinizi talep ve dua için serbest bıraktığı an, ellerinizin gözyaşları ile semaya açıldığı an, işte o an size ihsan iniyor demektir. Vardığı menzilde yolların birbirine karıştığını görüp korkuya kapılmayın! Asıl korkulacak şey heva ve hevesin kalbinize galip gelmesidir. İki şeyden birini tercih edeceğiniz zaman bunlarda nefsinize ağır gelenini seçin ve onu yapın. Çünkü nefse ancak hak ve doğru olan şey ağır gelir. Bilin ki, her kalbe nur iner, lakin o kalbi masiva ve ağyar ile dolu görünce indiği yeri terk edip gider. Kalbinizi Allah Teâlâ’ya ve onun kulu ve Resulü olan Peygamber Efendimize (s.a.v.) açın. Onun yolunda ilerlemeye çalışın. Şeytanın ve yardımcılarının yollarından gitmeyin. Şüphesiz şeytan kendisine uyanları Allah Teâlâ ve Peygamberinden (s.a.v.) uzaklaştırır. Hak Teâlâ kalbinizi maarif ile doldursun. Doğru yola getirsin. Kötülüklerden uzaklaştırsın. (Âmin)’

Dr. Mustafa, oğullarıyla uzun bir konuşma yaptıktan sonra abdest aldı. İki rekât namaz kıldı. Namazın sonunda tesbihatını çekip ellerini semaya kaldırdı. İçten bir yalvarmayla oğullarının düzelmesi için Allah Teâlâ’ya yalvardı. Duanın sonunda ellerini yüzüne sürüp içi ferahlamış bir şekilde ayağa kalktı. Mutfağa giderek bir bardak su aldı. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) yaptığı gibi yere çömelip Bismillah diyerek üç yudumda içti. Sonunda elhamdülillah diyerek bardağı yerine koydu. Mutfaktan çıkarak çalışma odasına geçti. Orada bulunan kitaplıktan rastgele bir kitap seçerek okumaya başladı. Okumasını bitirdikten sonra odadan çıkacakken küçük oğlu Koray geldi. Babası onu görünce yüzünü ekşitip gitmek istese de Koray, onun kolundan tutarak durdurdu. Ardından babasına:

‘Babacım, senden çok özür dilerim. Senin nasihatlerine kulak tıkayarak hem Allah Teâlâ’ya isyan ettim hem de sana. Baba, o kadar çok günah işledim ki, bilmem Allah Teâlâ beni affeder mi? Üstelik birde Kur’an hafızıyım’

Oğlunun pişmanlık içerisinde söylediği sözlerden sonra oğlunun sırtını sıvazlayarak:

‘Oğlum, işlenilen hata ve kusur ne kadar büyük olursa olsun, bir Müslüman Allah Teâlâ’dan ümidini kaybetmemeli. Ve yahut işlediği sevaplardan dolayı ben kurtuldum diye düşünmemeli. Yani anlayacağın bir Müslüman ümit ve korku arasında olmalı. Allah Teâlâ o kadar merhametli ki Kur’an-ı Kerim de Zümer Suresinin 53. Ayetinde şöyle buyrulmaktadır’

‘De ki: ‘Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah Teâlâ’nın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz ki Allah Teâlâ, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir’’

Önceki sayfa 1 2 3 4Sonraki sayfa

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu