Aşk HikayeleriMurat Canpolat

Aşk Hikayesi; “Salih İle Büşra” 45. Bölüm

Aşk Hikayesi

Aşk Hikayesi; “Salih İle Büşra” 45. Bölüm

Aşk Hikayesi

‘Hâkim bey, bundan birkaç gün evvel annemle hizmetçinin konuşmalarına misafir oldum. Annem ona sürekli aynı şeyleri söyleyeceksin, deyip duruyordu. O yüzden annemden şüpheleniyorum. Annem zaten ondan nefret ediyor, evden kovmaya çalışıyordu. Bu olay ona bir fırsat vermiş olabilir’ dedi Tarık.

Tarık’ın sözlerinden sonra Hâkim, tanık sandalyesinde oturan Selen’e dönerek:

‘Bu ifadeler karşısında ne diyorsun?’ diye sordu hâkim bey.

‘Şey, efendim’ dedi Selen, mahcup bir ifadeyle.

Onun sessiz kalmasına kızan hâkim:

‘Bak kızım, eğer gerçekleri söylemezsen bu senin için hiç iyi olmaz. Gerçekler ortaya çıktığı zaman paçanı kurtaramazsın’ dedi sert bir ifadeyle.

Kaçacak bir yerinin olmadığını gören Selen, parmağıyla Selma Hanım’ı göstererek:

‘Asıl suçlu bu kadın hâkim bey. Evet,  Tarık Bey’in dediği gibi, ben o gün orada yoktum’ deyince hâkim iyice sinirlenerek:

‘Mademki orada yoktun. Neden yalan söyledin?’ dedikten sonra sakinleşerek, ‘kızım, yalancı şahitlikte bulunmanın hem bu dünyada hem de ahrette cezası olduğunu bilmiyor musun?’ dedi hâkim.

‘Evet, biliyorum hâkim bey’

‘Eee, mademki biliyorsun, öyleyse neden yalan söyledin’ dedi hâkim.

‘Hâkim bey, olay olduktan birkaç gün sonra Selma Hanım benim yanıma geldi ve o sözleri söylemem karşısında para teklif etti. Bu parayı kabul etmediğim takdirde beni işten çıkarmakla tehdit etti. Hâkim bey, benim küçük bir çocuğu ve yatalak bir annem var. Onlar benim elime bakıyorlar. İşten çıkarıldığım takdirde onlara kim bakacaktı. Bu yüzden o teklifi kabul etmek zorunda kaldım. Hatta aramızda sözleşme imzaladık’ dedi Selen. Bu söz karşısında hâkim onu susturarak:

‘Ne sözleşmesinden bahsediyorsun’

‘Aileme ömür boyu bakılması halinde o sözleri söyleyecektim. İşte bu konuda karşılıklı olarak sözleştik’ dedi Selen.

O ana kadar sessizliğini koruyan Selen’in annesi sessizliğini bozarak:

‘Senin gibi kızım olmaz olsun. Keşke ölseydim de bu sözleri duymasaydım’ dedi buğulu gözlerle ‘bu yaşıma kadar yemedim yedirdim, içmedim içirdim, ama haram lokma sokmadım. Ya sen, sen ne yaptın. Bize haram lokma yedirdin. O haram lokma yüzünden torunum öldü’ dedi ve hâkime dönerek ‘Hâkim bey, -sanık sandalyesindeki kızını göstererek- bu kız her gün elinde bir tomar parayla gelirdi. Ona ‘bu paralar da neyin nesi?’ diye sorduğumda geçiştirirdi. Sadece çalıştığım yerde maaşımı artırdılar derdi. Ben bir şeyler olduğunu sezinlerdim ama ne olduğunu çıkaramazdım, ta ki -Türkan’ı göstererek- avukat hanımın bize gelip her şeyi açıklayana kadar. O olanları açıklayınca kaynar sular başımdan aşağıya döküldü sandım. Hâkim bey, bu yaşıma kadar haram yemedim, ama kızım olacak o kadın yüzünden bilmeden haram lokma yedim’ dedi ağlayarak.

Hâkim tanıkları dinledikten sonra sağına ve soluna baktı ardından:

‘Gereği düşünüldü. Sanık sandalyesinde oturan sanığın hiçbir suçu olmadığı kanıtlandığından ve hapis yatığı günler göz önüne alındığından beraatına. Tanık sandalyesinde oturan kişinin yalancı şahitlikte bulunduğu için tutuklanmasına. Ayrıca müşteki durumda olan kişinin tutuksuz yargılanmasına ve müşteki durumda olan kişinin kaçma şüphesi olduğu için yurt dışı yasağı konulmasına oy birliği ile karar verilmiştir’ dedi hâkim.

Hâkim kararını verdiği anda Selen’in annesi kalp krizi geçirdi. Belli ki kızının tutuklanmasına kalbi dayanmamıştı. Ambulans çağırdılar ama artık çok geçti. O artık ölmüştü.

Selen, annesini gözlerinin önünde kaybetmişti. Üstelik oğlunun ölüm haberini de almıştı. Bunlara bir de tutuklanma eklenmişti. Bu yüzden bağırıyor, çağırıyor ortalığı inletiyordu, ama ne çare olan olmuştu artık.

O bağırış çağırışla hapishaneye götürülürken içeride sevinç vardı. Büşra, kurtulmanın verdiği neşe ile Türkan’a sarılmış hem gülüyor hem de ağlıyordu. Ağlamasının sebebi gidecek bir yerinin olmamasıydı. Gülmesinin sebebi ise zaten belliydi.

‘Kurtulduğun halde niçin ağlıyorsun?’ dedi Türkan, merak içerisinde.

‘Türkan Hanım, kurtulmasına kurtuldun ama tekrar oraya dönemem. Dönsem bile artık beni kabul etmezler. Söyleyin şimdi bana ben neyleyim’ dedi ağlayarak.

‘Büşra abla, o konuda hiç merak etme. Babamla konuşur seni bizim eve aldırırım’ dedi Türkan.

‘Teşekkür ederim ama bunu kabul edemem’ dedi Büşra.

‘İnat etme. Hem nereye gideceksin?’ dedi Türkan.

‘Size gelmesine gelirim ama…’ dedi Büşra, kararsız bir şekilde.

‘Ne demek istediğini anladım senin’ dedikten sonra babacan bir ifadeyle ‘Merak etme, benim ailem dünyanın en iyi ailesidir. Orada artık sıkıntı çekmezsin’ dedi Türkan.

Murat CANPOLAT

Hikayenin Bölümleri

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25

26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46

 

aşk hikayeleri, dini aşk hikayeleri, hikaye, hikâye, hikaye arşivleri, hikaye oku, hikaye okuma, hikaye okumak, hikaye siteleri, hikaye yaz, hikayelerimiz, masal, masal oku, masal okuma, öykü, öykü oku, story, kısa hikayeler, çocuk masalları, kısa masallar, kısa hikayeler, masallar oku, hikayeler oku, güzel hikayeler.

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu