Dehşet ÖyküleriKorku Hikayeleri

Korku Hikayesi; Soğuğun Laneti

Korku Hikayesi; Soğuğun Laneti

Değerli arkadaşlar bu olayı uzun zaman içimde tuttum fakat bazen insanın içindekileri başkalarına anlatması gerekir. Bu yazıyı bu sebeple yazıyorum.

Yıl 2014 Ocak ayının başı (sanıyorum 3 Ocak) o dönemde tıp fakültesi 4. sınıf öğrencisiydim annem Rus olduğundan bir haftalığına annemin memleketine (annemin memleketine daha önce gitmemem sebebiyle) gitmeye karar vermiştim. Hazırlıklar sonrası ilk önce Moskova’ya ardından tren ile annemin memleketine yola çıkmıştım. Yolda trenlerin ancak belli bir yere kadar gittiğini teknik bir hatadan dolayı son istasyona gitmeyeceğini öğrendim. Mecburen yol üstündeki bir kasabada bir gece kalıp öbür gün kara yoluyla annemin memleketine gidecektim. Ural Dağları Bölgesinde’ki şehirler kardan dolayı adeta beyaz bir örtü altındaydı. Mükemmel bir görüntü diye geçirdim içimden…

Tren durunca inip internetten bulduğum pansiyona gidecektim. Saat gece 2 veya 3’tü ilk önce ensemde bir sıcaklık hissettim ardından bilincim kapandı gözümü açınca hastanedeydim. Beni yakındaki bir hastaneye götürmüşlerdi. Hemşire doktorun birkaç dakikaya geleceğini söyledi. Televizyonu açtım ve biraz oyalandıktan sonra doktor geldi. Kendini tanıttıktan sonra trafik kazasında arabadan fırlayıp başımı yere vurduğumu bu sebeple beynimde hasar olduğunu söyledi. Kendi kendime düşündüm ben arabaya  binmemiştim acaba başımı vurunca hafızamı mı kaybettim? Ama son ana kadar her şeyi hatırlıyordum. Doktora bunu belirttim fakat doktor trafik kazası geçirdiğimi bu yüzden geçici hafıza kaybı oluşabileceğini söyledi. Tedavinin ne olacağını sorduğumda henüz ameliyatlık bir durum olmadığını fakat gerekebileceğini bu yüzden hastanede kalmam gerektiğini söyledi. Bir tıp öğrencisi olduğumdan da olsa gerek olayın ciddiyetini kavrayıp tamam diyebildim.

Doktor çıkınca hemşireye ailemi aramak istediğimi söyledim fakat hemşire kar fırtınasından dolayı telefon hatlarının kesik olduğunu söyleyince çok da üstelemedim. Bu gün böyle geçti gece olduğunda nereden aklıma geldi hatırlamıyorum ama tomografilerime ben de bakmak istedim bir doktor kadar olmasa da fakültede öğrendiklerimle bir yorum yapabilirdim hastaneyi biraz gezdikten sonra dosyamı bulmayı başardım. Dosyamı açınca gözlerime inanamadım beynimde bırakın hasarı en ufak bir anormallik dahi yoktu. O halde doktor bana yalan söylemişti fakat bunu neden yaptığını çözemedim. Tüm gece bu soruyu düşünüp uyuyamadım.

Sabah doktor odama geldi ve testlerinde hasarın ameliyat gerektirmeksizin geçebileceğini belirtti. Hani bir kişinin yalan söylediğini bilirsiniz ama yine dinlersiniz ya ben işte tam o kafadaydım ancak doktorların neden yalan söylediğini çözebilmiş değildim. Neyse zaman geçtikçe nispeten daha iyi oldum ta ki o geceye kadar…

Hastanede üçüncü gecemdi tesadüfen gece bir aralık uyandım. Yanımda hemşire serumumu değiştiriyordu. Herhalde odaya girerken çıkardığı sese uyanmıştım. Hemşire güler yüzle iyi geceler dedi. Rusçası biraz aksanlı gibiydi. Odadan çıkarken kapıyı kapatmamıştı. Hastane koridorunu odadaki aynadan görebiliyordum. Benim olduğum odanın kapısından beş veya altı metre ileride durdu ve öylece kaldı anlamlandıramadım. Hemen ardından bir hemşire daha yanına geldi. Sohbete başladılar ne olduysa o an oldu aynadan yüzlerine baktım. Hayatım boyunca pek çok korku filmi izlemiştim ama ben böyle korkunç bir yüzü hiçbir yerde görmedim. Hani derler ya insan korkunca dona kalır hareket edemez işte aynen bu durumu yaşadım. Sonra sanırım onları izlediğimi fark ettiklerinden olsa gerek “hemşire”lerden biri  odaya doğru gelmeye başladı uyuyor numarası yapmak zorunda kaldım yatağımın yanında hırıltılı sesler çıkarıp bir süre başımda bekledi ardından gitti. Hastaneden kaçmayı düşündüm ama herhangi bir yolu yoktu. Hatta artık buranın hastane olduğuna inanmıyordum.Tek çare var gibi görünüyordu tabana kuvvet koşmak !

Koridorda hemşire sandığım varlıkların olmadığı bir an ok gibi fırladım adeta merdivenlerden zıplayarak iniyordum. Kapıya ulaştım açmaya çalışınca kilitli olduğunu fark edince oradaki bir sandalyeyi camlardan birine attım. Cam tuzla buz oldu. Atlayıp koşmaya başladım yalın ayak  koştuğumdan ayaklarıma kırık cam parçaları batmıştı ayrıca yerde en az bir karış kar vardı donuyordum ama korkum üşümemin önüne geçiyordu. Arkama baktığım bir aralık hastaneden birkaç kişinin koşarak çıktığını fark ettim beni kovalıyor olmalılardı. Son bir çabayla yakındaki bir yola ulaştım. Ağlıyordum ve ne yapacağımı bilmiyordum.

Tam bu sırada karşıdan bir ışık gördüm. Evet! Bu bir arabaydı yolda durup arabanın gitmesini engelledim. Araba beni ezmemek için durdu fakat benden korkmuşlardı. Gayet de doğaldı aslında gecenin bir vakti yolun ortasında hastane kıyafetli bir adam…

Ağladığımı görünce camı açtılar olayı hızlı şekilde anlatıp yardım istedim. Ben anlattıkça yüz ifadeleri ciddileşiyordu. Bana hemen arabaya binmemi söylediler. İçeride üç tane 20’li yaşlarda genç vardı. Ben arabaya binince direksiyondaki arkadaş hemen gaza bastı. Bir süre son sürat gittik sonra tekrar biraz yavaşladı bu arada diğer gençler bana olayı anlattı. İsminin Anton olduğunu öğrendiğim arkadaş bana Rusça sordu:

Rus uyku deneyleri diye bir şey duydun mu ?

– Evet diye cevap verip ekledim, iyi ama denekler öldürülmedi mi ?

 Anton devam etti:

– Hepsi değil, söylenenlere göre kaçmayı başaran bir grup buradaki eski bir Sovyet  hastanesine gelmişler. Burada insanları kaçırıp değişik ayinler yaptıktan sonra yiyorlarmış. İnsanları bayıltıp buraya getiriyorlarmış. Ben de hastanedeki tüm olayları anlattım. Şoför koltuğununda oturan arkadaş da dediklerimi doğrulayıp aynısının kuzeninin başına geldiğini söyledi kuzeni de benim gibi kaçmayı başarmış.

Sonra arabayla nereye gittiklerini sordum Moskova dediler. Yol yaklaşık 12-13 saat sürecekti. Ben izin isteyerek uykuya daldım. Uyandığımda yine aynı odada hasta yatağındaydım. Camdan dışarı baktığımda arabalarına bindiğim üç genç korkunç bir gülümseme ile bana bakıyordu.

Cenker Kabala

 

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

3 Yorum

      1. Cok güzel olmus ellerine saglik Ben biraz korktumda dogruyu soylemek gerekirse Ama kisa olmuş daha uzun uzaltabileceginiz bir konu bulun bašaricaginiza eminim başarilar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu