Korku Hikayelerinden; “HIMILİK” Şimdi Arkadaşız
Korku Hikayesi Oku: Bunaltan bir Ağustos gecesi yaprak kımıldamıyor, boğulmak üzereyim soğuk bir duş alsam kendime geleceğim ama bir türlü uykudan uyanamıyorum, üzerimde sanki bir ton yük var öyle binmiş ki hiçbir uzvumu kımıldatamıyorum, bağırıyorum, “biri şu ağırlığı alsın üstümden” avazım çıktığı kadar ama kimseye sesimi duyuramıyorum… “Evde kimse yok mu?”
Halbuki annem, babam, kardeşlerim hep beraber uyku saati geldiğinde ailece uyumaya gitmiştik. Ben ve kardeşim bir odada, kız kardeşim diğer odada, annem ve babamsa kendi odalarında, ama bütün bağırtıma rağmen kimse duymuyor beni.
Artık çatlamak üzereydim bir karartı odanın içinde geziniyor, yatağımın başucuna gelip bana sus işareti yaptı, sesim kesilmişti konuşmak istiyordum ama konuşmayı unutmuştum. Bir kımıldayabilsem üzerimdeki ağırlığın tamamını atacaktım ama niye kımıldayamıyorum anlayamadım daha önce böyle bir şey başıma gelmemişti, ilkti ama müthiş bir korku kaplamıştı içimi ne yapacağımı şaşırmış, ıhlaya tıslaya zorla nefes alıyordum. Ölümün soğuk nefesini ensemde hissediyor Azrail’in her an geleceğini düşünüyordum.
Daha çocuktum, ölmek için çok erkendi. 9 Yaşı sizce yeterlimi hayat için, benim için demek buraya kadarmış, gözlerimden yaş akıyor, ağlıyordum hıçkıra hıçkıra ama kimseye duyuramıyordum.
“Anne, Baba, Kardeşlerim Sizi çok seviyorum, sizden ayrılmak istemiyorum ne olur beni bırakmayın, beni götürecekler, sizden ayıracaklar tutun bırakmayın nolur yalvarıyorum Anneeeeee, Babaaaaaa niye duymuyorsunuz beni…”
Artık yolun sonuna geldiğimi düşündüğüm anda birden üzerimdeki yükün yavaş yavaş hafiflediğini hissediyordum, bir müddet sonra tamamen kaybolmuştu, birden sıçradım gözümü açtığımda annem başucumda beni uyandırmaya çalıştığını fark ettim gözlerinden yaş akıyordu bana “oğlum neyin var sucuk gibi terlemişsin” gibi sözler sarf ediyordu, bir bardak su istedim getirdi, içtikten sonra bana ne olduğunu anlattım;
– bizim buralarda hımılik derler gelir ve insana ağırlık vererek boğmaya çalışır, ne olduğunu kimse bilmez, dedi.
Böylece hımılik denilen varlıkla tanışmış oldum… Hala arada bir gelir ama artık ağırlık vermez harekette ederim ama onun izin verdiği kadar, hatta bazen ben konuşurum o dinler, elimi tutar, başımı okşar ve bana uzun uzun bakar, henüz sesini duymadım ama bir şey anlatmak isterse anlarım nasıl olduğunu, bilmiyorum ama anlıyorum, sanki söylemek istedikleri kendi düşüncemmiş gibi anlıyorum.
O gün bu gündür ayda bir gelir önce sekarat halinde olurdu, ama şimdi geldiğinde kulaklarımda bir anda şiddetli bir vınlama sesiyle geldiğini belirtiyor, bu durum tam uykuya dalacağım anda oluyor. Geldiğini o zaman anlıyorum ve o gece sabah ezanına kadar devam ediyor, “ne mi yapıyoruz?” farklı bir alemde beraber geziyoruz, oynuyoruz, eğleniyoruz hatta bana ailesini bile tanıştırdı neyi merak ediyorum biliyor musunuz? ne kendisinin ne ailesinden birinin yüzünü net bir şekilde göremedim hep puslu silik … işte bu kadar.
Ahmet Turan YÜCEKAYA
Korku Hikayesi, Gizemli Hikayeler, Cin Hikayeleri