Her Yaratık Korkar
Ben Musa 16 yaşındayım, Türkiye’den çok uzakta olmayan bir ülkede Azerbaycan da yaşıyorum. Benim yaşadığım şehir çok kalabalık ve gelişmiş bir şehir sayılmaz.
Her neyse dağın altındaki evimizde yaz aylarında kendi başıma olarak köpeğim Alabai ile tatil yapıyor, akşamları dağa çıkıyor, gece 3 de şehri gezmeye çıkıyorum. Bu da sıradan günlerdendi. Sabah erkenden kalkmış ve köpeğimi yıkamak için iki dağ arasından geçen; eskiden Ermenilerin, dedemin babası ve köyün koruyucuları dahil 41 kişiyi öldürdüğü nehre inmiştim. Bu nehrin etrafı her sabah dağlık arazi olma nedeniyle sisli ve dumanlı olur.
Nehre indiğimde sanki o anlar birden gözümün önünde canlandı, Ermeniler dedemi yatırmış ve ağzından karnına doğru bıçakla kesmeye başlıyorlardı. Yüzümü yıkadım, gördüklerime inanamadım, hayal gördüğümü düşündüm. Birden nehrin ve sisin rengi bulandı. Sis sanki kararıyor, nehirden kıpkırmızı kanlar akıyordu. Akıl almaz bir durumdu. Köpeğim birden o tarafa doğru havlamaya ve koşmaya başladı. Ben yalnız kalmamak için onun peşinden gittim. Köpeğimin inleyerek uçurumdan düşüşünü izleyen birini gördüm.
Korkuyla köye doğru koşmaya başladım. Ama nafile ayaklarım sanki kırılacak gibi oldu. Köyün muhtarını gördüm ve bağırmaya başladım. Yardım istedim. Bana yaklaştı ve üzerindeki siyah kapüşonlu elbiseyi çıkardı, tüfeğiyle beni hedef aldı inanamıyordum. Az önce uçurumdan yuvarlanan köpeğim muhtarın üzerine atladı ve muhtarı attan düşürdü. Muhtar üzerime eğildi, artık kalbim dayanamıyordu….
ÇernobiL
buneydi şimdi
hiçbirşey anlamadım diyebilirim 0 yıldız verilse 0 vericem
hislerime tercüman olmuşsun adeta.