Kısa HikayelerKorku HikayeleriSinan Korkmaz

Korku Hikayesi

Korku Hikayesi

Korku Hikayesi

“BÖREK PİŞİREN CİNLER”

Bir sonbahar akşamı bisikletimle eve gelirken köyün birinden geçtim. Burnuma yufka kokuları geliyordu. Güzergahımın devamında müstakil evler vardı ancak karanlık olmasına rağmen ne sokak lambaları ne de evlerin ışıkları yanıyordu. Bisikletimin far ve stop lambasını çalıştırdım. Orta hızla ilerlemeye devam ettim. Koku artmış köyün çıkış noktasına yaklaşmıştım. Bahçesi geniş bir evin önünde ateş yanıyordu. Kuzine de vardı. Bir dede, iki çocuk ve altı kadın oradaydı. Daha önce bunlardan hiçbirini görmemiştim. Giyim ve kuşamları köylüden farklıydı.

Yufkaya ve böreğe olan düşkünlüğüm beni onların yanına kadar götürdü. Bahçeden içeri girdim. Selam verdim. Cümleten selamıma iştirak ettiler. Dede beni yanına buyur etti. Biraz sohbet ettik.

Kadınlardan biri dedi ki az sonra börek hazır olur… Yemeğimizi ye çayımızı iç, dinlen öyle git eğer acelen yoksa.

Eve telefon açtım. Anneme bir iki saat gecikeceğimi söyledim. İkimiz de rahatlamış olduk. Kadınlar böreği fırından çıkardı. Yufkalar da pişti. Biz dedeyle sohbete devam ediyorduk. Dikkatim hiç dağılmmıştı ta ki kadınlardan biri evin içindeki çocuğun adını seslenene dek..!

Ahmerrr..! dedi kadın. Ahmer kırmızı anlamında cin ismiydi. İçimden okumaya başladım. Ne okuduğumu da iyi hatırlıyorum. Kuranı Kerimdeki tek nakaratlı sureden birkaç ayet…

Bunlar Müslüman cin ailesiydi. Görünecekleri tuttu ve nasıl olduysa bana denk geldiler. Bugüne kadar hiç karşılaşmamak da tuhaftı benim için. Sohbetimiz biterken yavaştan kalkayım ben dedim. Helalleştik… Sanki onlar da insanmış gibi rol yapıyorlardı. Ordan ayrılmadan önce onlara kendilerini farkettiğimi söyleyecektim. Dede bana elini uzattı dedi ki Ahmeri duyduğunda Rahman suresinden ayetler fısıldadın hepimiz duyduk. Şimdi yap itirafını…

Sizler ne ala cin kabilesisiniz. Belki bir daha hiç görüşmeyeceğiz dedim. Hakkınızı helal edin… Helal olsun dediler. Vedalaştık. Eve gelirken yolun nasıl bittiğini anlamadım. Sanki akşam değil de her yer gri bir tonda idi. Eve varmadan önce şiirimi tamamladım. 

Çarşıdan döner iken evime gelir iken
Bir düz köyden geçerdim dumanlar tüter iken
Onca ahali komşu bunları tanımaz mı
Çıkan duman tütsüyü burunları almaz mı
****
Köyün diğer ucunda müstakil ev bahçesi
Sobaları yakmışlar has aile neşesi
Girdim kapılarından selam verdim sırası
Buyur ettiler beni oturdum kanepesi
****
İnsan bildim ben sizi surete bürünmüşler
Yufkayı börekleri tepsilere dizmişler
Nasıl sohbet ediyoz dede ile dünyadan 
Ahmer adını duydum uyandım o rüyadan
****
Selam cin kabilesi ıssız evi sardınız
Terk etmiş ahalisi sobaları yaktınız
Ellerinde kına var yufka sarar kadınlar
Ağaçtan bebeklerle oyun oynar çocuklar 
****
Dede anlatır durur yüzyıllar öncesini 
Sanma şüphelenmedim sanki bilmem ben sizi
Senelere uzanır narı semum her biri
Alevden yaratmıştır bilirim Mevlam sizi
****
Size zor gelmez elbet insanlığa bürünmek
Hoşunuza gidiyor böyle nadir görünmek 
Temkin kulun şartıdır evladır tedbir almak
İfrit ihtimaliyle ayetlere sığınmak 
****
Seneler oldu bitti kim bilir nerdesiniz
Kıtaları ışıktan çok hızlı geçersiniz
Okyanus merkezine saniye inersiniz
Siz de Allah kulları onu zikredersiniz
hikaye, hikaye oku, korku, korku hikayeleri, cin hikayeleri, dehşet hikayeleri, +18 hikayeler, Sinan Korkmaz Hikayeleri, korkunç hikayeler, korku masalları, körku öyküleri,

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu