Hikaye Oku – Arca “Yıllar Önce” 5. Bölüm
Hikaye Oku: Her göç öncesi muhakkak yapılacakların başında Sığır törenleri gelirdi. Bu törenlerde gençler avlanır sonra avladıkları etleri pişirip afiyetle yerlermiş. Meydanda toplanan herkese de ikramlar edilir eğlenceli zaman geçirmek için yarışmalar yapılırmış. Bu eski Bozkır geleneklerinin en önemlilerindendi. Yine bir göç öncesinde yapılan törende Erkin Giray Uraz soyunun bahadırı ilan edilmişti. Son dört yılda atını geçen, bileğini bükebilen olmamıştı Giray`ın. Kılıç kuşanma zamanı gelmişte geçiyordu artık. 17 yaşında aslan gibi bahadır olmuştu. Atalarının emanetini devralmak iktidarına varmış, haklı olarak talepte bulunmuştu. Olcayto Yalım oğlunu iyi yetiştirmiş, bahadırlığın en önemli ilkelerini aklına kazımıştı. Zaman ata yadigarı Sungur Kılıcını oğlu Giray`a devretme zamanıydı. Sungur Kılıç yıllardır Uraz`ların en değerli simgesiydi. Babadan oğula geçer, soyun devamcılarına devredilirdi. Vakti zamanında Olcayto Yalım`a da babası tarafından emanet edilmişti. Giray Uraz soyunun son bahadırı unvanını aldıktan sonra Sungur Kılıcına da sahip olmuştu. Tören sırasında kopan çığlıklar aniden bitirmişti töreni. Ovanın kızlarından birini kaçırmıştı birileri. Hikaye Oku
Giray yeni sahip olduğu kılıcını kuşanıp gidecekken yüzü kapalı bir atlı kızı kurtarmış ve meydana doğru gelmekteydi. Beş kişinin arasına dalarak 15 yaşındaki kızı kurtarmıştı bu genç. Giray hem şaşırmış hem de bu gencin kim olduğunu öğrenmek istemişti. Kızı ailesine teslim eden genç konuşmadan atına doğru giderken Giray onu çağırmış fakat delikanlı cevap vermemşti. Her kesin merak ettiği yüzü kapalı genç asla konuşmuyor kimseye bakmıyordu. Giray sinirlenmiş ve kendisine saygısızlık yapan bu bahadırın peşinden gelerek kolundan tutarak durdurmaya çalışmış. Tam kolundan tutacakken genç Giray`ın kolunu havada yakalamış ve kendisine dokunmasına engel olmuş. Bu davranış Giray`ı iyice çileden çıkarmış ve artık dövüş şart olmuş. Meydan kurulmasını beklemeden dövüşe tutuşan bahadırlar saatlerce çekişip, savaşmışlar. Giray kısa bir süre için karşısındaki gencin gözlerini görmüş ve elleri kavradığı bedeni bırakmış. Tuhaf bir şekilde ona itaat etmeyen elleri, gözleri kenetlenince rahatsız olan genç sinirli bir şekilde ittirince yere yığılmış Giray. Yıllardır ilk kez yenilmiş Erkin Giray. Yenilgisini değil de yenen kişinin gözlerini düşünedurmuş fakat etrafdakilerin çığlık ve alkışları onu kendine getirmiş. Herkesin yüzünde garip bir şaşkınlık vardı. Giray gencin yine sessizce yürüyüp gitmesine artık dayanamamış ve kolundan tutup çektiyi kişinin yüzündeki ipeyi çekmiş. Ve….
Hayret ve şaşkınlık daha da sarmış tüm yüzleri. Giray`ın yenildiği ilk kişi bir bahadır değil bir kızdı…
Etraftan yükselen `helal olsun Doğanay kıza` sesleri çoğalmıştı. Giray garip bir şekilde daha önce görmediği bu kıza deminden beri bakmaktaydı ve gözlerini asla alamıyordu. Kurtardığı kızın annesi yaklaşıp `Var olasın Doğanay` diye teşekkür etmesi kendine getirmişti Giray`ı. Demek ismi Doğanay~ diye geçirmişti içinden. Az önce bahadır Giray`ı yenen kız sanki o değildi. En ufak bir gurur tavrı yoktu kızda. Sakin sakin yürüyerek kendisi kadar güzel olan atına bindi ve arkasında sadece toz dumanı bırakarak gitti. Giray hala bakıyordu ve sanki kıpırdayamıyordu. Baba Sergen garip bir tebessümle ona yaklaşmış, ~Hadi evlat, bu bakışlar hayra alamet değil~ diyerek onu kendine getirmişti….
Yazar: Qayıbova Aytac
Hikaye, öykü, hikaye oku, hikayeler, hikaye okuma, hikaye sitesi, kahramanlık hikayeleri, Türk hikayeleri, Qayıbova Aytac hikayeleri, Qayıbova Aytac, Arca, Hikaye örneği,