Eğlendirici HikayelerSinan Korkmaz

BİR ŞİZOFRENİN DEFTERİNDEN

Bir Şizofrenin Defterinden “Cips Yiyen Şişko Çocuk”

Hikaye Oku: Gölgede kalmış bir odanın içindesin. Yemeğe çağırdıklarında geç kalan gözlüklü ve ukala çocuk. Seni apartmandan indirip bir çiftlikte, güneşin altında kavrulana kadar çalıştırıp, eritmek geliyor içimden. O gömüldüğün koltuğa ne zaman eda edeceksin acaba? Bir şeye ihtiyacım olduğunda, sizin evin kapı zilini çaldığımda kırmızı gözlüklerinle, şaşkın bakışlarınla karşıma çıktığında seni bir tavuk gibi uçurasım gelmiyor değil. Hiç sevmem bu formattaki çocukları.

Tembel tembel evde oturan, bilim-teknik kovalayan, büyüklerin sözüne ukalalık edip karışan, teknolojiyi ben icat ettim havalarında olan çocuklar..! Hepinizi sıcak ve kurak tarlalarda çalıştırasım var. Ensenizden terler akana kadar, kollarınız yanıp kararana kadar sizi orada tutasım var. Yemekler odanıza geliyor. Geceyi gündüz, gündüzü de gece ettiniz be..! Sizden ne hayır gelir vatana millete… Sizden ancak hayır gelir yatana ve illete… Kamplarda toplayasım var sizi, ey cips yiyen, şişko ve ukala çocuklar…

Hafta sonu tatili olmadan ilaçlarımı yazdırmam gerekiyor. Acildeki pratisyenlerle papaz olmamak için bu işin hocasına yetişeyim bari. Kafamı bozuyor bu tarifini ettiğim çocuklar. Neden evden çıkmazlar, neden gıcık bakarlar? Ve ben bu tayfaya neden uyuz oluyorum? Hastalığımın yarattığı bir şey mi acaba? Sağda solda vaktini boşa geçirenlere neden uyuz oluyorum? Bir hizada mı olmalı bana göre? Kontrol altında tutsam ne tutmasam ne? Onları olduğu gibi kabullenebilmeyi ben de çok isterdim. Öfkeleniyorum ama iyi bir tarafım da yok değil hani… Her şeyi konuştuğumla bırakıyorum ve bunlar da yazıya dönüşüyor zaman zaman… Bir sitede yazmayı ne çok isterdim. Yazar olmak değil amacım yazan olmak. Yazar olmak elbet meşakkatli iştir.

Hastaneden gelince vaktimi bahçede geçirmeye karar verdim. Sonra da yürüyüşe çıkarım. Sahil uzun, serin… Denizi seyretmek ne güzel oluyor ya… Bir de eski dostlara denk gelebilseydim sağlıklı günlerimden kalma eski dostlar. Okul arkadaşlarım. Peşime de cips yiyen şişko çocuk takılsa. Islah etsem onu sahilde hızlı yürüterek madem köy, çiftlik, tarla yok buralarda. Bizde eğitimimize sahil yolunda devam ederiz. Takıl peşime şişko çocuk. Seni o lanet bilgisayarın başından kaldırıp muhteşem bir insan yapmaya karar verdim. Birkaç saate operasyon başlar, hazır ol..! Yanına biraz ekmek ve su al, yolun başında ayakkabılarını çıkarttıracağım. O rahat koltuğunu çok arayacaksın şimdiden söyleyeyim. Kızmak yok bu adama… Sana iyilik yapıyorum farkında değilsin. Dudak bükmek, anne eteğine yapışmak hiç hoş değil ha..! Karşı apartmandaki dükkânın sahibi var ya hani karga kılıklı. O da senin bir eşin… Onu da yürütmem lazım. Şuraya bak, dükkân karanlık, işler bitik, surat asık… Ona benim gibi bir lider lazım… Bunu ona söylediğimde tepkisini merak ediyorum. Çayını yudumlarken bana kahkaha mı atar, yoksa beni o rutubet dolu dükkândan kovar mı bilemiyorum. Sen bakma şişko çocuk, ben özünde çok iyi bir adamım. Benden korkup çekinir tüm mahalle ama nafiledir o çekinme. İnsanlık adına gönderildim ben. Tertip ve düzen ehli bir insanım. Bizde insanlık var. Seni yeniden dizayn ettiğimde öğrenim gördüğün o üniversitenin koridorlarından bana teşekkür ve selamlarını yollayacaksın, şimdiden yürürken attığın adımların sesini duyuyorum. Sen il dışına çıktığında okumak için, ben sizin eve gidip senin odandaki tüm pasaklı eşyaları çöpe göndereceğim. Yarı dönem tatilinde evine geldiğinde odanı merkez ofis gibi bulacaksın. Öyle elleri cips poşetlerine sokup inek gibi yemeleri bitireceğiz. Haftada bir gün spor, her gün deney, her ay bir icat, her yıl insanlık adına bir faaliyet yapacaksın.

Bu boş hayatın hesabını sorar senden yaradan. Bu adam boşuna konuşmaz aç kulaklarını dinle beni. Edison’u örnek al… O Edison ki binlerce icadın mucidi… Menlo Park Büyücüsü… Kocaman tesislerin ve fabrikaların da sahibi. Kendine onu rehber edinmelisin. Sadece beni değil. Farkettin mi bilmem? Sana karşı daha insanflı olmaya başladım. Nedenini sorarsan araya Edison ustam girdi o yüzden. Eğer sen de insanlar için bir şeyler yapmaya çalışırsan Edison’un ruhunu yanında hissedersin.

Ne olur boş yaşama. Bir yerde işin yoksa oralarda dolaşma. İnsanların vaktini çalma. Boş yorumlarla, faydasız işlerle uğraşma. Bedelini ağır ödersin. Sen belki de muhteşem bir mühendis olacaksın ama nasıl? Benim anlattıklarımı dinleyerek ve Edison ustaya özenerek. O ne bir okul gördü ne de lisans eğitimi aldı. Binlerce icadın mucidiydi. Onlarca mühendis onun yanında çalıştı. Mümkün mü ona dil uzatmak? Sende benim gibi onun çırağı ol ve hep öyle kal. Doğada hiçbir şey işe yaramaz değildir. Onları insanlar öyle yaftalar sen onlara aldanma sakın. Her gün düzenli oku. Eksiklerini bugünden itibaren gidermeye çalış. Tembellik edip yayılma yoksa seni ayıklamak çok zor olacaktır. Yarın zorluktan daha şiddetli sorun ve acılarla karşılaşırsın ve yokuşta akmayan ter inişte göz yaşı olur. Büyük sözü dinlersen bedavaya sigortalanmış olursun. Sigorta şirketlerine para vermeden her konuda ücretsiz sigortalanmanın tek yolu nedir diye sorarsan bana sana vereceğim cevap yine aynı olur. Büyük sözü dinle, bedavaya sigortalanmış olursun. Sizin evin ziline dört kere kesik aralıklarla bastığımda seni bir dakika içinde apartmanın bahçesinde karşımda hazır bulmak istiyorum şişko çocuk.

Yazan: Sinan KORKMAZ

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu