Çok Güzel, Duygusal Bir Hikaye; “Özlem”
Bazı özlemler değişmiyor, aksine zamanla daha da büyüyor. 35 plakalı sarı taksi, site kapısından girip 45 numaralı bahçeli yazlığın önüne yanaştığında, Selahattin yeni kalkmış, sabah serinliğinde gül fidanlarını hem seviyor, hemde sulama yapıyordu.
Arabadan inen, orta yaşı biraz geçmiş orta boylu, zayıfça, sol elinde baston aksakallı, nükteleriyle, gün görmemiş sözleriyle insanları düşünce ve kahkahalara boğan, Sivasın Mehmet Efendi’sinden başkası değildi. Arabadan zorlukla inen, etrafına gülümseyen gözlerle bakan Ayşe Hatun, yine ayaklarını zorlayarak baston yardımı ile bahçe kapısından içeri girip vişne ve kayısı ağaçlarına sırtını vererek; “Maşallah oğlum ne kadar çok meyve vermişler,” diyordu. Selahattin kapıya doğru koşarak; “Baba, Anne bu ne güzel sürpriz, siz nasıl geldiniz,” deyip kucaklaşarak ellerini öpüyor. ”Niye bana, haber vermediniz, ben gelir sizi alırdım,” diyordu. “Vallaha oğlum ben istedim gidelim şu oğlan ile gelini bir daha görelim, bunlar yazlığa gidince her şeyi her kesi unutuyorlar” dedim. Babanın da canına minnet o da çok özlemiş ki, ‘hadi hanım bu seferde biz gidelim’ dedi düştük yollara”.
Canım anacığım bir bahar esintisi gibi -Anam de sarıl – Dokun o şevkatli yüreğine – Öp yüzünden ellerinden – Ona farklı olduğunu hissettir – Zaman ayır sohbet et – Kucağına bir demet çiçek bırak – Mutlulukla içilen – Bol köpüklü bir kahve – Hayatın ana tadıdır -Koş geç olmadan.-
Ana yüreğini fotoğraflayamazsınız ama bir dokunsanız. Sıcacık yüreğine gözlerinde koca bir yaşamı görebilirsiniz.
Yürüdük birlikte çiçeklerin, ağaçların arasından, yorgunluk kahvesini, Çandarlı’nın zeytin ağaçlarını yalayarak gelen oksijen dolu havasında, bahçede içtik. Onları çok özlemiştim. Daha şimdiden bu yaz birlikte yapabileceğimiz aktivitelerin planlarını yapmayı düşünmeye başladım. Babamın çok sevdiği mangalda pirzolayı, üzerine soğuk soğuk içtiği, kolasını, yaz meyvelerini bir sabah kahvaltısını Dikili öğretmen evinde yapmak. Annemin çok sevdiği papalina balığını Cunda Adasında yedirebilmek ilk aklıma gelenlerdi.
Dün gece gördüğüm rüyayı hayra yormam çok isabetli olmuştu. Sabahın serinliği uykulu gözlerimi yalarken her zaman yaptığım gibi içimden geçen duygularımı şiirleştirmeye çalışmıştım.
Canım – Annem, Babam – Dün gece yorgundum – Hemen de uykuya daldım – Sizin için dua, edemedim – Bu sabah farklı uyandım – Sizleri göremeseydim – Kendimi asla,affetmeyecektim –