Bu öylesine anlatılan korku veya eğlence tarzı bir hikaye değil, gerçek yaşanmış bir olayın anısıdır.
Afrin’de Yaşanan Tüyler Ürpertici Olay !
Cin dereye Ebu kabe köyünü şiddetli çatışmalarla temizlemiştik. Yarısı yıkılmış bir evden inilti sesi duyduk. Üçümüz Türk, bir Öso askeri 4 kişi kontrollü olarak eve yöneldik. Kapı Tuzaklı değildi. Kapı emniyetini alıp sıralı olarak içeri girdik.
Dipte karanlıkta kırık bir divanda üstü başı tozlu başındaki beyaz yazmadan kan süzülen bir nine. Eşi olduğunu öğrendiğimiz ve yaraya tampon yapmaya çalışan elleri yara bere içinde oldukça miyop bir gözlük kullanan amca ve arkalarına saklanmış neredeyse nefes bile almayan 4-5 yaşlarında bir çocuk.
Yüzümüzde siyah toz maskesi vardı. Hepsinin gözlerinde öylesine derin bir korku. Amca bir yandan çocuğu saklamaya çalışıyor. Diğer yandan kim olduğumuzu ve onlara ne yapacağımızı anlamaya çalışıyordu. Tim komutanı olarak yanlarına yanaştım. Dizlerimin üzerine çöktüm seviyeyi eşitleyince amcayla.
-Es Selamun Aleyküm Ebu keyif hale diye sordum.
Yarı titrek bir sesle
– ve Aleyküm Selam dedi.
Tozlu miyop gözlüklerin arkasından yaşlı ve şaşkın gözlerle beni inceliyordu. Sağ kolumdaki Ay yıldız brovesini gördü daha yaklaştı ve baktı. Yıllarca gülemediği için kasılmış yanaklarında hafif bir tebessümle.
– Avlad limadha ta’akharad ? dedi.
Öso askerine döndüm baktım.
– Komutanım ( Evlat neden geç kaldınız dedi.)
O an ne denir bilemedim.
– Abu Allah şimdi müsaade etti diyebildim ve yaralanmış ellerinden öptüm. Derhal ilk yardım uygulayarak güvenli bölgedeki sahraya sevk ettik. Ara ara yanlarına uğruyorum oğlunu ve gelinini infaz etmişler. Hal hatır soruyorum.
ALLAH’tan tek dileğim bir gün harbi umumiye girersek anamı babamı evladımı merhametli bir orduya denk getirsin inşaAllah…”
(Öncü birlikler Afrin J.Komando kd. Üstçvş)