Düşündüren Eğitici Hikayelerden Çok güzel Bir Hikaye
“Bilge Dost Ali”
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal pireler berber iken, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken Ali adında bir çocuk varmış. Ali, kitapları çok seven biriymiş. Bir gün kütüphaneye gittiğinde tüm eski kitapların sayfalarının kopuk olduğunu fark etmiş. Hemen kütüphane müdürüne durumu anlatmış. Ancak hiç kimse çözüm bulamamış.
Ali, düşünmüş ve yıllar önce okuduğu bir kitabı hatırlamış. Bu kitapta, yaşlı kitapların sayfalarını güçlendirmek için bir yöntemden bahsediliyormuş. Bu yöntem yıpranmış sayfaların asit dengesini sağlayan özel bir koruyucudan bahsediyormuş. Okuduğu kitabı hemen bulmuş. Öğrendiği bilgileri kütüphanedeki kitapların sayfalarına özenle uygulayarak tüm kitapları güçlendirmiş.
Kütüphane müdürü ve diğer çalışanlar şaşkınlıkla Ali’nin yaptığı mucizevi işe tanık olmuşlar. Eski kitapların sayfaları artık kopmuyormuş, her biri güçlü ve sağlam hale gelmiş. Herkes çok sevinmiş ve Ali’yi tebrik etmiş.
Ali’nin bu bilge hareketi, herkese önemli bir ders vermiş. Kitapların önemini ve onlara nasıl değer vermemiz gerektiğini hatırlatmış. Kütüphane müdürü: “Eski kitaplar da değerlidir ve onları korumak, gelecek nesillere aktarmak önemlidir. Sen bize bunları hatırlattın işte. Sen ilmin kapısı oldun bize.” demiş gülümseyerek.
Ali’nin yardımseverliği ve bilgelik dolu hareketi, kütüphanedeki herkesin kalbinde derin bir iz bırakmış. Herkesi daha fazla kitap okumaya teşvik ederek kütüphanenin daha da canlanmasını sağlamış. Ali, bir kitap kahramanı ilan edilmiş ve herkesin sevgisini kazanmış.
Ali’nin bilgeliği ve yardımseverliği; insanların bir araya gelmesini, birlikte çözümler üretmesini sağlamış. İyi niyetle yapılan bir hareketin nasıl büyük etkiler yaratabileceğini Ali tüm kitapseverlere göstermiş.
Gökten üç elma düştü. Biri bu hikayeyi yazanın başına, biri bu hikayeyi anlatanın başına, biri de bu hikayeyi dinleyenin başına düştü.
Son.
Alper Murat KİRPİK