Çok Duygusal Bir Babalar Günü Hikayesi, “Bir Baba, Kızı ve Oğlu”
Daha 5 yaşında küçük bir kız. çok Sevdiği babasından ayrı. Babası ile annesi ayrılmak üzere. Oysa o bundan bihaber bir gün babası gelecek diye avutuluyor. O çok sevdiği babasını beklerken belki de babası için kim bilir ne yalanlar uyduruyorlardır. O babasından bir dakika ayrılığa dayanamazdı. Ağladığında sadece babası susturdu. babası gecikince babam diye tutturur veya babasız bir yere annesiyle gittiklerinde orayı dar eder illa baba der ağlardı. Babasını gücülle bulurlar çağırırlar, baba gelince susardı. Babasının elinden tutar camiye beraber giderlerdi. Camide hiç yaramazlık yapmaz babasının koyduğu yerde sessizce oynardı .Babası yanında, gözünün önünde idi ya. Ağlayacak, sızlanacak bir durum yoktu. Onun yanında babası olsun başka hiçbir şey istemezdi. Onun mutluluğu babasının yanında olması idi.
Tabi ki babası da aynı şekilde kızını çok severdi. Babacığım deyince gözleri güler kızına sımsıkı sarılırdı. Camiye giderken ağlamasına dayanamaz beraberinde camiye götürürdü. Baba-kız çok iyi anlaşıyorlardı.
Fakat şimdi bu sevgi yumağını parçaladılar, bağı kopardılar, baba-kızı birbirinden ayırdılar.
Bugün babalar günü. Babalar biricik evlatlarından hediyeler alıp yanaklarına da buseler konduruyorlardı. Hediyelerin en büyüğü baba olarak hatırlanmak ve ”Babalar günün kutlu olsun babacığım” denilerek yanağından kocaman bir öpücükle öpülmesidir.
Ne yazık ki kız daha beş yaşında babalar gününden bihaber babasının eve çıkıp gelmesini bekliyor. Hoş ya babalar gününden haberi olsa bile acaba telefon açarak babasıyla görüştürülüp ”Babalar günün kutlu olsun babacığım seni çok hem de çok öptüm” dedirttirirler mi? Bir muamma.
Evet kızım yanımda olsaydın kucağıma atlar sımsıkı beni sarar ve bana babalar günün kutlu olsun seni çok seviyorum babacığım diyecektin. Ben de seni seviyorum kızım teşekkür ederim deyip sımsıkı sarılıp bir sevgi halesi oluşturacaktık.
Bir de uğruna gecesini gündüze kattığı oğlunu da hatırlamadan geçmeyelim. Oğlu 13 yaşında, hayatın sorumlulukları artık yavaş yavaş omuzlarına yükleniyor. Gençliğin çıkmazları karşısında sığınılacak tek güvenilir liman tabi ki baba kucağıdır. Çocukluğundan itibaren her derdine koştuğu gibi şimdi de tüm çıkmazlarında, kargaşalarında hep yanında olacak ve ona güven tesis edecekti. Fakat yanında olamamanın acısını hep yüreğinde yaşıyor.
Her şeye rağmen babalar günümü kutlamanı kabul ediyorum kızım ve oğlum. Öptüğünüz yanağımın sıcaklığını hiç unutmayacağım. Bu dünya da ayrıysak öteki dünyada birleşeceğiz kızım ve oğlum. Allah’a emanet olun.
Evlatlarından ayrı tüm babaların babalar gününü kutlarım.
Mesut AKDAĞ
