Dehşet Anlar (Part 3)
Odaya girdiğimde o kırmızı gözlü, siyah elbiseli varlıklar annemin kolları ve bacaklarını duvara tutturmuş, dokundukları yerler mor oluyor, kanıyordu. İçimden kurtarmak, yardım etmek geçti fakat onlara gücüm yetmezdi. Evden çıkıp koşa koşa Ahmet Hocanın yanına gittim.
Hocada çok şaşırmıştı ve ondan daha iyi olan bir hocaya yani Mesut Hocaya gitmemiz gerektiğini söyledi. Mesut hocayı bulduktan sonra, bir kaç şeyler yazdı, okudu ve araştırdı. En sonunda ise bunun bir büyü olduğunu ve kurtulmanın zor olacağını söylediği an ümidimi kestim, ölmemem için yapacak bir şey olmadığını anladım. Fakat hoca bundan kurtulmanın bir yolu olduğunu söyleyince heyecanlandım. Küçük bir kağıda bir şeyler yazdı ve bana verdi. Bana onların 3 harfliler olduğunu söyledi ve o kağıdı onları gördüğüm an yazılanları bağırarak okumam gerekiyormuş. Ahmet hoca ile birlikte eve döndük ve çok büyük bir şeyi unutmuştum. Araba hakkında bahsetmemiştim ve kapının önünde o araba duruyordu. Ahmet hocaya o arabaya binip gittiklerini söyledim ve söylediklerini anlattım.
3 harfliler yeniden çıkıyorlardı ve yanlarında annem babam da vardı. Ele başları olarak düşündüğüm varlık bana, ”Sıra sizde!” dedi. Hoca dualar okudu ve gitmelerini bekledi. Hoca bana ”Neden kağıdı okumadın!” diye girişti. Unuttuğumu söyledim ve bir daha unutmayacağımı söyledim. Çok hızlı geldiklerini bildiğim için hazırdım ve yazılanı ezberlemiştim.
Geldiklerinde hocaya saldırdılar ve bağırarak okumaya başladım. Bağırdıkça çoğalıyorlar, sinirleniyorlardı. Mesut hocanın geldiğini gördüm ve oda bir şeyler okudu. Varlıklardan biri bana saldırır saldırmaz kendimi kaybettim yere düştüm.
Karanlık, taşlı ve korkutucu bir yerde uyandım. Hocalar, annem, babam ve bir çok akrabam buradaydı. Sanırım bana gelene kadar çok uzun bir süre geçmişti. Bulunduğumuz yere bir 3 harfli geldi ama çok değişikti. Kafası büyük bir boğa başı, vücudu kaslı insan vücudu, kolları ve bacakları ise kandan oluşmuş kısımlardı. Bir anda farklı bir yerde kendimi buldum. 3 Harfli üstüme atladı ve vurmaya başladı. Elimden geldiğince engelledim ama nafileydi. Onunla konuşmaya başladım:
– Ne istiyorsunuz bizden!
– Yıllardır bize zarar verdiniz, arkadaşlarımı ve akrabalarımızı öldürdünüz.
– Böyle bir şeyi neden yapalım ki? Nereden çıkardınız bunu?
– Yıllardır aranızda dolaştık ve sizi izliyorduk fakat sen her şeyi bozdun! Deden bizlerle uğraşıyordu, sürekli bizi rahatsız ediyordu ve onu o yangına doğru sürükledik, kül olmasına izin vermedik. Deden sandığın gibi iyi insan değildi ve bizi bunları yapmaya o zorladı. Onu gördüğün görünüme soktuk ve onu alıp canını yaktık. Eğer o hocaya gitmeseydin dedenden başka kimse zarar görmeyecekti!
O an her şeyin benim hatam olduğunu anladım ama neden durup dururken bana göründüler? Aklımda binlerce soru dönüyordu ve konuşamıyordum. Bana daha sert vurmaya başladılar ve kendimden geçtim her şeyi bulanık görüyordum, garip sesler duyuyordum.
3 Harfli ye arkasından yüzü gözükmeyen beyaz bir şey yaklaşıyordu ve tam arkasına gelip durduğunda çok sert şekilde 3 harfliye vurdu ve yere serdi. Yanıma yaklaştığında korkudan terliyordum. Bana ”Seni kurtaracağım korkacak bir şey yok.” dedi ve ayağa kaldırdı. O sırada 3 harfliler etrafımızı sarmıştı bile.
Eyzxtrr
Ne güzel ağlatıcı hikayeleri okuyodum. Nerden geldimde okudum bu hikayeyi bilemedim. Tırstım kardeşimmm yazmayın böyle şeylerrrrrrrrr. Neyse yinede yazanın eline sağlık
Teşekkürler ama kendim hikayeye baktığımda güzel bir şey görmedim aslında ama yorumun için teşekkürler yinede :)