Hikaye Oku; “Kolye”
Bugün nasıl hissediyorsun?
Yorgun ve çaresiz.
Anne, yapma böyle.
Ne yapmamı bekliyorsun?
Biraz çabalamanı istiyorum. Bu kadar karamsar olmak zorunda değilsin.
Nereye gitmiştin? Sabah uyandığımda burada yoktun.
Dışarı çıktık, hastanenin kahvaltısı pek hoş değil sen de biliyorsun.
Haklısın, sabah ne getirdiler bilmiyorum ama sadece yedim. Evet …
(Uzun süren sessiz bekleyişten sonra)
Kolyemi sana vermek istiyorum. Al hadi. Bu, babandan kalan tek şey.
Babam mı?
Babanı hatırlıyor musun?
Anlamadım. Babam hakkında soru mu sordun? Yıllardır onun hakkında konuşmak istemiyordun.
Sadece basit bir soru.
Tamam. Biliyorsun savaşta öldüğünde ben iki yaşındaydım ve hiçbir şey hatırlamıyorum. Sen de bana sadece İkinci Dünya Savaşı’nda öldüğünü söyledin. Mezarının bile nerede olduğunu bilmiyoruz.
Bunların dışında sana bir anımı anlatmak istiyorum.
Babamla ilgili bir anın mı? Bak anne, kendini üzmeni istemiyorum. Çok önemli değilse anlatmak zorunda değilsin.
Hayır, gerçekten çok önemli. Uzun yıllardır anlatmak istiyordum ama kendimi hazır hissetmiyordum. Yirmi dört yıl önce Fransa’ya gitmiştik hatırlıyorsun değil mi? Sen, o zamanlar yirmili yaşlarındaydın.
Hatırlıyorum, teyzemle birlikte gitmiştik. Tatil boyunca sen biraz garip davranmıştın. Sanırım tatilin sonuna kadar da sarhoştun.
Taksiyle otele giderken babanı üniformalı şekilde araçların arasında yürürken gördüm.
Ne! Anne. İlaçlar yüzünden olmalı…
Hayır kızım, otur ve anlatacaklarımı sonuna kadar dinle lütfen. Bilmeye hakkın var. Babanın cesedi savaşta kaybolmuş ve o yüzden babanın mezarı yok. Sadece Fransa’da öldüğünü ve cesedinin bulunamadığını söylediler. Oraya tatile gittiğimizde, babanı ilk olarak otele varmadan taksinin içinden yolda yürürken gördüm. Üstünde askeri kıyafetleri ve silahıyla yürüyordu. Biraz zayıflamasına rağmen görür görmez yüzünü tanımıştım. Taksiden indim ve bir süre onu takip ettim. Etrafındaki binalara bakarak yanındaki biriyle sessizce konuşuyordu. Otele geldiğimizde etkisinden çıkmaya çalıştım ama çıkamadım. Otelin penceresinden tekrar görmek için saatlerce bekledim. Ama tekrar göremedim. Sabah kahvaltı yapmaya gittiğimiz yerde babanı tekrar gördüm. Karşıdaki binaya koşarak girdi. Ben de dayanamayıp masadan kalkıp onu takip etmeye başladım. Binanın içerisine girdiğimde aşağı kata koşarak iniyordu. Topallıyordu ve yanında birisi de vardı. Onunla konuşmalarını duyuyordum. Evlendiğim adam gibi konuşmuyordu. Sesi değişmişti ve çok zayıflamıştı. Alt katta bir köşeye geçtiler ve baban bacağından yaralanmıştı. Üniforması kan ve toprak içerisindeydi. Yarayı sarmaya çalışıyordu. Bunu yaparken de sürekli yanındaki adama bir şeyler söylemeye çalışıyor ve çok hızlı nefes alıp veriyordu. Onu o halde görmek çok zordu. Yüzünün o hali… Korkuyordu. Daha 25 yaşındaydı ve yaşadığı şeyler, bilmiyorum. Baban, basit hayalleri olan bir adamdı. Sadece mutlu olmak istiyordu. Savaşta yazdığı mektuplarda savaş biterse sadece bizimle vakit geçirmek istediğini yazmıştı. Yanında bende, onun öldüğü anı izliyordum. Yanındaki adama kolyesini çıkarıp verdi. O kolye annesinden kalmıştı. Gitmeden onu bana vermek istemişti ama ben kabul etmemiştim. Bütün olanları izledikten sonra uzun süre kendime gelemedim. Tatil boyunca ne kadar içtiğimi hatırlamıyorum ama onun o halini unutmak istiyordum. Aslında ona sinirliydim, bizi yalnız bıraktığı için. Ölmeden önce yanındaki arkadaşına, pencereden bakıp “Hey dışarı baksana, bugün dolunay var. Dışarı çıkıp dolaşmak istiyorum, benimle gelir misin?” dedi. Bunu ilk tanıştığımız gün benimle konuşmak için söylemişti. Artık sinirli değildim ve kolyeyi bulmak istiyordum. Yanındaki adamı bir senelik araştırmanın sonunda buldum. Adam savaştan geldikten iki hafta sonra vefat etmiş. Karısına olanları anlatınca bana ondan kalan eşyaların olduğu bir kutu getirdi. Kolye içindeydi. Sana daha önce anlatmak isterdim ama yapamadım. Bu kolye şu an senin. Baban sana veda etmek istemiş. İçini açsana…
Yazan – Ahmet Bey
hikaye, hikaye oku, aşk hikayeleri, duygusal hikayeler, ağlatan hikayeler, hikayeler, öyküler, hikaye okuma, hikaye arşivleri, çok güzel hikayeler, fantastik hikayeler, gizemli hikayeler,