MasallarSinan Korkmaz

Büyüklere Masallar “Kinci Dombay”

Masallar

Büyüklere Masallar “Kinci Dombay”

Büyüklere Masallar – Anadolunun bir köyünde öfkesiyle meşhur kiniyle ünlü bir dombay yaşıyordu. Bir insan gibi zeki bir tilki gibi kurnaz olan Kinci Dombay bir çok insanı gizlice perişan etmişti. Gece saatlerinde yağmur şiddetli yağarken ahırından firar etti. Tahta kapıyı bir boynuzla vurup yere serdi. Sahibinin yatak odasına yaklaşarak camdan bir müddet baktı. Küfürler ederek oradan uzaklaştı. Masallar

Komşu köye indi. Aylar önce ona saldıran kangal köpeğini uykuda yakaladı. Geri çekilerek tek bir kafa darbesiyle köpeği ikiye böldü ve leşini ağaca taktı. Sırada çoban vardı. Onunda evini dağıtacaktı. Kapısını sessizce ittirdi. Eve girerek odalarda dolaşmaya başladı. Tüm odalara gübre bıraktı. Mobilyaları ezdi, kırdı ve döktü. Masal

Hızlıca köyden uzaklaştı. Gün ağarmaya başlarken bir ağacın dibine uzandı. Etrafı kolladı. Ona deynekle vuran zabıta ekiplerini çarşıda yakalayıp hışır edecekti. Şimdiki planı buydu. Güneş çıkmaya başladı. Yağmur dindi. Ortalık ısındı ve kurudu. Tepelerden aşağıya inerek kasabaya vardı. Pazaryerine girdi. Zabıtalar çay ocağında oturuyorlardı. Hızla koşmaya başladı. Tam yedi tane zabıtayı ezerek hastanelik etti. Peşine düşenleri de unutmadı. Birer kafa da onlara attı. Masallar

Bugüne kadar biriktirdiği kinini boşaltmıştı o civarda. Ama daha yapacak işleri vardı. En az on aslan ve on kaplan öldürmesi gerekiyordu. Bulunduğu ilden uzaklaşarak ovalara girdi. Hisleriyle hareket edip büyük bir hayvanat bahçesi buldu. Burada yabani hayvanlar vardı. Aslanlara ve kaplanlara TV de izlediği belgesellerden dolayı gıcık olmuştu. Birçok dombayı parçalarken görmüştü. Hikaye

Hayvanat bahçesine sessizce girdi. Aslan kafesinin demirine yaklaştı. Ona köpüren aslanlara sırayla kafa attı ve hepsini yere serdi. Sırada kaplanların kafesi vardı. Saf rolüne girerek onları kafesin dibine yanaştırdı. Birer kafa darbesiyle onları da öldürdü. Artık hıncını almıştı. Kinci Dombay hayatında hiç gemi seyahati yapmamıştı. Bir limana girdi. Konteynırların arasından geçerek bir gemiye girdi. Kazan dairesine indi. Kimselere görünmedi. Artık deniz seyahati başlayacaktı. Gemide fazla personel yoktu. Kaptan kalkış düğmesini indirdi. Dev motor çalıştı. Kinci Dombay güverteye çıkarak kaptana selam verdi. Kaptan korku ve şaşkınlıkla ona baktı. Dombay kaptana yanaştı ve derdini anlattı. Kısa sürede dost oldular. Kaptan onun serdiği leşleri bilseydi gemiyi uçakla terk ederdi… Hikaye

Masum bir Dombay taklidiyle uzak kıtalara kadar gitti. Durgun sularda geminin dümenine geçti. Herşey yolculuk bitince bitecekti. Kinci Dombay serdiği onca insan ve hayvanın ardından günahsız bir kuğu misali süzüle süzüle uzak şehrin limanına vardı. Kaptanla helalleştiler. Uzun caddede yavaş adımlarla ilerlerken gün ağırıyordu.

Kendine yaşam alanı seçmek mecburiyeti vardı. Yoksa yaban ellerde sucuk olacaktı. Öyle ya tanımadığı, örfünü bilmediği bir coğrafyaya cehennem olup gitmişti. Sabahın köründe boğazı kaşındı. Canı hamburger çekti. Yine bir dükkanı hışır edip dağıtacak tezgahı boşaltacaktı. Caddenin sonunda kırmızı tabelalı fastfood satışı yapan dükkan sabah vardiyası için hazırlanıyordu. Adımlarını hızlandırdı. Süratle koşarak içeriye daldı. Tezgahı kırarak ürünlere saldırdı. Hikaye, Masallar

Peş peşe silah sesleri duyuldu. Kinci Dombay tam yedi kurşunla nalları dikti. Onu vuran dükkanın güvenlik görevlisi emekli polisti. O coğrafya böyle hırçınlığa sadece kurşunla karşılık veriyordu. Mutfak sorumlusu dombayı keserek etlerini parçaladı. Sucuk yapılmak üzere kombineyi boyladı. Ertesi gün gazete haberlerindeydi. Onu o ülkeye getiren kaptan elindeki gazeteyi sallayarak şaşkınlığını bastırmaya çalışıyordu. Hkaye

SON
Sinan KORKMAZ – Düzce

Hikaye, hikaye oku, masal, masal oku, öykü, çocuk masalları, büyüklere masallar, hayvan masalları, dehşet hikayeleri, Masallar,

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu