Ege Efsaneleri; “Niobe’nin Dinmeyen Gözyaşları”
Niobe, Yunanistan’da Thebai Kralı Amphion ile evlenmiş. Kral Amphion büyük bir müzik severmiş. Amphion’un güçlü kuvvetli ve sporcu bir ağabeyi varmış. Amphion’un ağabeyi, erkekçe sporları ihmal edip, müzik ile uğraştığı için kardeşiyle alay edermiş.
Bir gün Thebai kentinin çevresine yüksekçe bir duvar yapılması gerekmiş. Amphion’un ağabeyi, taşları çok zor kaldırıyormuş. Amphion ise lirini çalarak duvarı hemen oluşturmuş.
Niobe ve Amphion Thebai kentinde çok mutlu yaşıyormuşlar. Niobe’nin yedi kızı ve yedi erkek çocuğu olmuş. Güneşli bir Leto festivalinde Niobe, Tanrıça Leto’nun Apollon ve Artemis olmak üzere iki çocuk doğurduğunu, kendisinin ise on dört çocuk doğurduğunu söyleyerek övünmüş.
Bunları duyan Leto çok sinirlenmiş. Çocukları Apollon ve Artemis’i Thebai kentinin yüksek duvarlarından uçurup, Niobe’nin on dört çocuğunu ok atarak öldürmelerini buyurmuş. Apollon ve Artemis de anneleri Leto’nun dediğini yapmışlar. Amphion bu duruma çok üzülerek canına kıymış. Niobe ise, bütün ölülerin ortasında tepeden tırnağa taş kesilmiş, korkunç bir kederin simgesi olarak kalmış. Gözlerinde dolup taşan yaşlar hiç dinmemiş, yaslı yüzünden aşağıya damlamış durmuş.
Rüzgar, Niobe’ ye acımış ve onun gözyaşlarını sileyim derken, gözyaşlarını zavallı kadının anayurdu olan İzmir’e uçurmuş. İzmir’in yanında bulunan Manisa Dağı’ndaki kayanın üzerine taşımış. O kayadan hâlâ su sızdığı için oraya Niobe’nin Kayası denmektedir. Bu kayayı görenler iyice bakılınca kayada bir insan yüzü gördüklerini, kayanın buna benzediğini söylerler.
Dünyanın her yanında, yas simgesi olmak üzere Niobe’ nin heykelleri yapılmış. Bir ozan “Tanrılar Niobe’ yi taşa döndürdüler, fakat sanatkar insan Tanrılara meydan okuyarak, onların taşa döndürdükleri insanın taştan heykelinde Niobe’yi yine diriltti.” der.
Yolunuz Manisa’ ya düşerse, aradan asırlar geçmesine rağmen hâlâ gözyaşı dinmeyen Niobe Kayası’nı (Ağlayan Kaya) görebilirsiniz.