Eğitici Hikayelerden; “Yanlış Düşünmenin Sonu”
Eğitici Bir Hikaye; Mehmet kapının zilini ara vermeden çalıyor. Bir taraftan da kapıya yumruklarıyla vuruyor. Aceleci haliyle ‘’Anne anneee kapıyı çabuk aç’’ diye bağırıyordu.
Annesi de oğlunun geleceği saati bildiği için kapıyı Mehmet’in çaldığını anlıyordu. Kapının böyle acele acele çalınması onu meraklandırdı. Biraz da Mehmet’in başına bir şey gelmiş olmasından korktu. Hemen işini bırakıp kapıyı açmak için koştu.
Annesi kapıyı açar açmaz, Mehmet çabucak içeri girdi. Bir taraftan ayakkabılarını çıkarıyor, bir taraftan da annesine hızlı hızlı bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.
– Anne biliyor musun Murat ne kadar kötü bir çocukmuş. Meğer bugüne kadar onu iyi tanımamışız. Bütün sınıf arkadaşlarımızla ona küstük. Onunla bir daha konuşmayacağız.
Annesi,
– Dur bir dakika. İlk önce ayakkabılarını çıkar. Okul kıyafetlerini değiştir. Elini yüzünü yıka. Ondan sonra Murat’ın neden kötü olduğunu anlatırsın. Dedi.
Mehmet, ayakkabılarını çıkardı. Okul kıyafetlerini değiştirip elini yüzünü yıkayınca biraz rahatladı. Mutfakta yemek yapan annesinin yanına gitti. Yemek masasının sandalyesine oturdu.
Annesi Mehmet’e gülümseyerek bakıp “Evet, şimdi anlat bakalım.’’ Dedi.
– Murat bu sene dönem başında bizim sınıfa geldi. Biz yeni geldiği için onunla hemen arkadaşlık kuralım dedik. Yalnız kalmasın herkesle arkadaş olsun istemiştik. Onu oyunlarımıza davet ettik. Her oyuna çağırdığımızda bizimle oynamak istemedi.
– Bugün arkadaşlarla futbol oynamayı kararlaştırdık. Fakat bir kişi eksiktik. Murat’ı çağırdık. Murat gelmek istemedi. Israr ettik. Bir kişinin eksik olduğunu söyledik. Yine de gelmedi.
“Biz, sen ilk geldiğinden beri seninle oynamak istiyoruz. Oyunlarımıza çağırıyoruz. Gelmiyorsun, bizim aramıza hiç katılmıyorsun.’’ Dedik.
O da, “Ben sizinle oynamak istemiyorum bunu aklınıza sokun. Bir daha beni oyuna davet etmeyin. Sizinle hiç oynamayacağım.’’ Dedi.
– İşte anne, biz ona ne kadar arkadaşlığımızı göstermek istediysek, o bizden hep kaçtı. Bugün de bize kızdı, bağırdı. Hepimizin kalbini kırdı. Bu yüzden Murat çok kötü bir çocuk.
Annesi dudaklarını büküp düşündü.
– Bu Murat arkadaşınız derslerde nasıl?
– Dersleri çok iyi. Öğretmenlerinin sorularını neredeyse hep o cevaplıyor.
– Sınıfta nasıl davranıyor?
– Anlamadım?
– Yani teneffüslerde yaramazlık yapıyor mu? Sizlere sataşıp kavga çıkartıyor mu?
– Hayır, teneffüslerde hep yalnız dolaşıyor. Bizi küçük gördüğü için, bizi sevmediği için yanımıza gelmiyor. O kötü bir çocuk anne.
Annesi “Bu durumda bir gariplik var.’’ Dedi. Sonra da “Sizin öğretmeni arayalım. Belki durumu öğreniriz.’’ Dedi.
Annesi Mehmet’in öğretmenini aradı. Öğretmen telefonu açınca, anne bu gün yaşananı ve Murat’ın sınıf arkadaşlarına olan tutumunu anlattı.
Mehmet’in öğretmeni; bir gün Murat hakkında aranacağını beklediğini söyledi. Murat’ın durumunu anlatmaya başladı.
– Murat çocukken çok kötü bir zatürre hastalığı geçirmiş. Bu sebeple kasları gerili kalmış. Eğer koşarsa adaleleri sertleşip kaskatı olacağından aylarca hiç hareketsiz yatakta yatabilirmiş. İşte bu sebeple Murat arkadaşlarından hep uzak duruyor.
“Peki, neden bu durumunu saklıyor?” Diye sordu Mehmet’in annesi.
Öğretmen derin bir iç çekerek anlatmaya başladı.
– Arkadaşlarının kendisi ile alay edeceklerini sandığı için gizliyor. Kendisine çok söyledim. Arkadaşların bu hastalığını bilirlerse sana yardımcı olur. O, geldiği okuldaki arkadaşlarının kendisiyle hep alay ettiğini, hastalığını onlara da bulaştırmasından korktukları için onu hep dışladıklarını söyledi. Burada da aynı şeyleri yaşamamak için gizliyor.
“Bunu öğrendiğim çok iyi oldu,” dedi Mehmet’in annesi ve öğretmene teşekkür etti.
Mehmet’in annesi, Mehmet’e Murat’ın hastalığından bahsetti. Murat’ın onlardan neden uzak durduğunu anlattı.
Mehmet ‘’Bilmiyordum. Eğer bilseydim ona öyle davranır mıydım?’’ dedi.
– Demek ki bir arkadaşın hakkında hemen kötü düşüncelere varmayacağız.
– Fakat benim aklıma bir fikir geldi. Mehmet’e ne yapmasını gerektiğini tek tek anlattı.
Mehmet ertesi günü okula gittiğinde tüm sınıf arkadaşlarını topladı. Murat’ın hastalığını ve neden kendilerine böyle davrandığını anlattı. Murat’ın hastalığını öğrendiklerini söylemeyecekler. Onu hasta etmeyecek oyunlar oynayarak onunla samimi arkadaş olacaklar.
Mehmet ve arkadaşları bundan sonra kimse hakkında araştırmadan ve bilmeden kötü düşünmeyeceklerine söz verdiler.
Mesut AKDAĞ