İbretlik HikayelerSinan Korkmaz

Hikaye Oku; “Ünlü Edepsiz”

Hikaye Oku; “Ünlü Edepsiz”

Hikaye Oku; Kameraların bir numaralı dostuydu bir zamanlar. Onu televizyon izlemeyenler dahi tanırdı. Yıllarca programlar yapmış ekran ve hafızalara karargâh kurmuştu. Kişiliğine bakılırsa dürüst, namuslu, yardımsever ve gelenek düşkünü biriydi. İnançları da sağlamdı. Ülkenin nabzına göre şerbet verirdi insanlara. Kandillerde hacı, sefil hayatlarda bacı, düğünlerde de baştacı olurdu. Daha doğrusu olmasını bilirdi. Zavallılara öyle görünürdü. Hata yapanları acımasızca eleştirir yerden yere vurur sahtekârlığını gizleyen sahtekârlardan puanlar toplardı. Alkışlar onu bir köpek gibi sevindiriyordu. Giyimi kuşamı gayet yerindeydi. Onu izleyenler, davranışlarını takip edenler sanki o hiç hata etmezmiş yargılarına varıyorlardı. Onay alma hastalığına yakalanmıştı.

Takip edildiğinden haberi yoktu. Birgün o program yaparken başka bir kanalda onun yaptığı tüm edepsizlikler son dakika haberiyle canlı yayında verilecekti. Ünlü edepsiz inanmadığı halde inanmış gibi davranır, dinlerin hiçbirine inanmaz, nikahı olmadığı halde önceden kiraladığı evlerde kılık değiştirerek her türlü günahı işlerdi. Uyuşturucuların ot denilen esrarıyla da haşır neşirdi. Takıldığı adamların ağzı boş olduğundan muhbirlere çoktan haber gitmişti. Magazinin gizli dünyası onun tüm pisliklerini kaydetmeye devam ediyordu. Bu işin takibini üç kişi yapıyordu. Muhbir, şoför ve muhabir. Onu öyle bir zamanda öyle bir yerde kıstırıp deşifre edeceklerdi ki rezillikten hastanelik olacaktı.

O günü sabırsızlıkla bekliyordu bu üç gizli takip yapan kişilere ödenek ve destek veren kanal. Ünlü edepsiz hiç birşey olmamış gibi hayatına normal bir şekilde devam ediyordu. Güya haklının yanında hak arıyordu. Suçlulara çemkiriyordu. Hakim savcı kesilmişti. Bu kadar dürüstlükten ve namustan dem vuranlarda ya bir eksiklik yada sonradan illaki bir edepsizlik çıkıveriyordu. Kimlerde çıkmamıştı ki. Yıllarca insanları dürüstlük ve hayırseverlik sloganlarıyla kandıranların bağış paralarıyla otellerde dansöz oynattığını görmüştü bu millet. Taciz edildim diye bağıran birçok kadın ve kızın aylar sonra iftiracı olduğuna hep birlikte şahit olmuşlardı. Rezillikleri mahalleden yayılıp ortaya çıkınca sesleri kesilmişti. Hacı ayağına yatan, dilinden zikirleri şükürleri düşürmeyenlerin dinlerinin yasak ettiği her kuralı zevkle çiğnediğini de biliyorlardı. Şimdi sıra ünlü edepsizin açığa çıkarılmasına gelmişti.

Hafızalara dürüstlük abidesi olarak kazınan kadın birkaç gün sonra canlı yayında hemde kendi programına denk bir saatte rezil rüsva edilecek hatta ülkeyi terk edecekti. Muhbir son çalışmalarını da yaptı. Aldığı bilgilerden yola çıkarak muhabiri ve şoförü takip yaptığı bölgeye çağırdı. Ünlü edepsizi bu kez başka bir erkekle yakalamışlar müstakil bir eve girerken görüntü almaya başlamışlardı. Gece saatleriydi. Muhbir ve muhabir sessizce bahçeden içeriye girdi. Tek katlı evin her oda camlarına hassas dinleme cihazı yerleştirdi. Muhabir zile basarak onları oyalamak için dışarı çekti. Muhbir o sırada küçük gizli kamerayı evin dışından bulundukları odaya içeriyi görebilecek şekilde yerleştirdi. Artık kayıt başlıyordu. Daha doğrusu bu takip üç yıldan beri devam ediyordu. Onu takip eden bu üç kişi artık bu işe öyle bir kenetlenip odaklanmıştı ki herşey kendiliğinden gelişiyordu.

Ünlü edepsiz ve gizli dostu tekrar eve girdiler. Eğlence başladı, alkol, uyuşturucu ve iltifatlar. Düne, bugüne ve yarına ait olan tüm düşünceleri de ağızlarından dökülüveriyordu birer birer. Halkı senelerdir güzel uyuttuğunu anlatıyor onların yerinde olmak istemediğini dile getiriyordu. Dostuna da iyiki varsın diye teşekkürler ediyordu. Sesinde, yüzünde, gözünde zerre samimiyet yoktu ama halk onu kahraman ilan etmişti. Kimleri ilan etmemişti ki halk. Her duyduğuna ve her gördüğüne inanan insanlar dünyasında yaşamıyormuyduk. O gece yaklaşık üç saat ses ve görüntü kaydı aldılar. Ofise gelip çay demleyerek görüntü ve sesleri bilgisayara aktardılar. Az bir zaman kalmıştı. Haber müdürünün emriyle herşey ortaya çıkacaktı.

Ünlü edepsizin kaç türlü edepsizliği ortaya çıkarılacaktı. Zina, uyuşturucu kullanma, halkı aşağılama, nikahı olmadığı halde sayısızca erkekle değişik evlerde eğlence partileri düzenleme. Ettiği küfürler, başkalarının aleyhinde konuşmalar. Halk bunları izleyecekti elbet. Son eğlencesi de kendinden yaşca baya küçük bir gençle birlikte yine gizli bir evde gönül eğlendirmek olacaktı. Programlarında bas bas bağırırdı. Nikah, namus, din, iman, yaş farkı, eğitim, adalet… Hey yavrum hey hepsinden birer gram olsaydı keşke. Nerdeee söğüt ağacında kırmızı erik..?

Pazartesi sabahıydı. Takip ekibi de kanala gelmişti. Haber müdürü emir vererek ünlü edepsizin programının başlama saatine yarım saat kala son dakika haberiyle ekrana ilgi çekici bir başlık attırarak görüntüleri yayınlamaya başladı. Ülke derin bir sessizliğe büründü. Ünlü edepsizin kanalı haberi görünce programı iptal etti. Onu stüdyodan dışarı çıkardılar. Diğer kanallarda kaynak göstererek son dakika haberini vermeye başladı. Şaşkınlık, utanç ve öfke belirdi onu sevenlerde. Müthiş hayal kırıklıkları da cabası. Sende mi..! Yazıklar olsun..! Sayanlar, edenler, kızanlar.

İlk değildi bu gibi haberler. Sokakta, mahallede, köyde denk gelmiyor muyduk? Dindarlığını kalkan gibi kullanıp muhteşem havailikler edenlerin, taciz edildim diye bağırıp kendi pisliklerini örtbas edenlerin araştırıldıktan sonra nasıl rezil olduklarını toplum olarak çok seyrettik. Seyretmeye de devam edeceğiz. Ünlü edepsiz o günden sonra ekranlarda hiç görünmedi. Gizli çekilmiş görüntülerinden başka. Bir fırsatını bulup Avrupaya gitmiş. Kılık ve kıyafetini değiştirerek önceden yaptığı gibi gizli bir hayatın içine girmiş. Ne televizyon izliyor ne radyo dinliyor ne de internete giriyormuş.

Toplum bu hadiseyi uzun zaman konuşmuş, daha sonra görüntülere yayın yasağı gelmiş. İlgili kanal iddasında haklı olduğundan dava açılamamış. Akıl sahibi sorgulayıcı kişiler der ki, bir insan bir konuyu çok kurcalıyorsa o konudan ya sakladığı ya da ağladığı vardır. Öyle de olmuştu zaten. Biri dese inanmayız. Hatta kızar kovarız, hadi kardeşim, diye.

Yaşanan olaylar sürekli tekrarlanır. Burda yada başka yerlerde. Kimse ilk gördüğünü sorgulamaz şüphe etsede. Bu sadece bir olay. Ortaya çıkmayan ne olaylar var. Bizi ilgilendiren tarafı örtbas çığırtganlarına haddini bildirmek. Yaşam tarzını reklam yada gösteriş amaçlı kullananlar bu tür rezilliklerle eninde sonunda tanışacaklardır. Üstü örtülü her şeyin üstü elbet açılacaktır. Ünlü yada ünsüz edepsizler kervanına daha niceleri katılacaktır.

Sinan KORKMAZ

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

3 Yorum

  1. İnsanlar yaşadığı sürece şok olmaya devam edecektir. Kendi akrabalarından, ailesinden, en çok güvendiğinden hatta en sevdiğinden şoka uğratılacaktır. Çünkü ölüm hariç hiçbirşeyin garantisi yok.

  2. helal sinan hocam helal nokta atışı yapmışsın ee nede olsa old infantry operation emeğine saģlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu