EVİMİZDEKİ GÜZELLİK HİKAYESİ III.BÖLÜM
AYRILIK
Galiba size her şeyimi anlattım diye düşünüyorum. Bu kişiler benim canım ailem onlar benim en sevdiklerim
Şimdide biraz kendi hayatımla devam etmek istiyorum. Tekrar söyleyeyim ben Alper, son dönemlerde biraz mutsuz gibiyim nedenini bilmiyorum yada biliyorum size karşı açık sözlü olmak istiyorum.
Annem ile babam yeni bir ev baktıklarını ve şimdi kaldığımız evden ayrılacağımızı söyledi… Ben gerçekten çok üzüldüm, tabii Selim ile Sude Naz Abla da çok üzüldü. Yani çocukluğumdan beri yaşadığım evden bir anda ayrılıyordum. Yeni taşındığımız ev ise şehir merkezine çok yakın ve çok berbat bir yer. Ne bir mahalle var, nede Bir Bakkal. Ne bir dost, ne bir akraba. Hiç bir şey yok, sadece dev binalar ve süpermarketler.
Annem ile babam bu durumu bana söyledikten bir gün sonra ;
Aykut dedeme gitmeye karar verdim. Belki onun sözünü babam ve annem dinler dedim; Aykut Dedeme:
– Dede ben seni çok seviyorum. Aynı şekilde nenemi, dayımı, kuzenlerimi çok seviyorum. Dede lütfen babamla konuş gitmeyelim burdan. Ben Burayı Çok Seviyorum N’olur Dede.
Aykut Dedem duygulanarak:
– Canım torunum senin kalbin ne de güzeldir… İnan bende seni canımdan çok seviyorum, ama biliyorsun babanın yeni bir görevi var. Çalıştığı okul buraya yakındı, ama tayini şehir merkezinde bir okula çıktı, ondan gitmelisiniz, ama Unutma ki, burda seni seven bir ailen daha var ve canın ne zaman isterse buraya gelebilirsin.
Diyerek beni bağrına bastı…
2 GÜN SONRA…
Saat 7.10 gibi servis şoförümüz Mustafa Amca kapımıza dayandı. Benim ve arkadaşlarımın dalgınlığını görünce Mustafa Amca:
– Gençler Neyiniz var böyle, bu ne dalgınlık?
Bu Soruya Yanıt Sude Naz Abla’dan Geldi – Sude Naz Abla:
– Kusurumuza bakma Mustafa Amca, Alper ve ailesi başka bir yere taşınacak, bizimde moralimiz birazcık bozuk dedi…
7.40 Gibi okula giriş yaptık Ahmet Hocam 14 Kasım’da sınavlarımızın başladığını söyleyince artık daha fazla bunaldım.
Teneffüste Ahmet Hocam beni yanına çağırarak, “Neyin var Alper, Karadeniz’de gemilerin mi battı. Derste hiç konuşmadın, bir sıkıntı bir problemin varsa bana anlatabilirsin. Ben senin bir öğretmenin olabilirim ama bu senin problemlerini veya bir sıkıntını çözmeyeceğim anlamına gelmez.” Dedi Ahmet Hocam. Bende bu yaşadıklarımı hocama anlattım. Ahmet Hocam dinledikten sonra:
Bak Alper inan ki bu durum seni üzebilir, yıpratabilir ne de olsa doğduğundan beri yaşadığın bir evde yaşıyorsun ama inan ki hayatının en güzel yerlerini orda yaşayacaksın. Belki oranın mahallesi ve bir bakkalı olmayabilir ama inan pırlanta kalpli İnsanları vardır… Orada yeni arkadaşlar bulacaksan, belki kavga edip birbirinizden nefret edeceksiniz yada sonra barışıp arkadaş olacaksın. Dedi. Ardından Ahmet Hocam: “Sana bir sır vereyim mi Alper” dedi? Bende, “Olur hocam hiç kimseye söylemem” dedim. Ve;
– Alper bende senin gibi 6.Sınıf öğrencisiydim ve sınıfım değişmişti, eski arkadaşlarımdan ayrılmıştım ve yeni sınıfımdan nefret ediyordum, hatta bir keresinde sınıfta birisi ile şiddetli bir kavgaya tutuşmuştum… Ardından 1-2 ay geçti sanki her geçen gün sınıfımı sevmeye ve diğerleri ile arkadaş olmaya başlıyordum…
Aralık ayının ilk haftası belki de herkes ile kardeş gibiydim. Biliyor musun onları çok seviyordum. Okula gelmekten nefret eden Ahmet şimdi okuldan çıkmak istemeyen bir Ahmet olmuştu…
Ahmet Hoca burada sustu ve konuşmayı bıraktı ve bende çılgın merakımdan, “Hocam n’oldu niye durdunuz”, dedim Ahmet Hocamda, “Zil çaldı evlat başka zaman devamını anlatırım,” dedi ve bende sınıfa gittim…
Evimizdeki Güzellik Romanı – Yazar: Nihat Hüseyinli
Hikayenin Bölümleri
çok güzel hikaye, eğitici hikaye, hikaye, huzur, huzurlu aile, huzurlu ev, öğrenci, öğretmen, Roman