Alper Murat Kirpik Eğlendirici HikayelerKısa Hikayeler

Tiyatro / Sahne Oyunu “BU MEMLEKETİN YOLU”

Tiyatro

Tiyatro / Sahne Oyunu “BU MEMLEKETİN YOLU”

SAHNE 1

Meryem elinde çantasını sürükleyerek getirir. Diğer elinde de telefon vardır. Islık çalar. Yusuf arkasından bağırarak gelir.

YUSUF – Ya kızım bırak telefonumu ya.

MERYEM – Telefonum diyemezsin çünkü babam beraber kullanın dedi. (Koltuğa oturur.)

YUSUF – Beraber kelimesini sen galiba “ Sevgili kızım Meryem, sen ve sen bu telefonu kullanabilirsiniz.” diye anladın sen herhalde. Ver bakayım şunu. (Elinden almaya çalışır.)

MERYEM – Anne! Anne! Yusuf yine ceza aldı! Anne!

YUSUF –Sussana kızım. Alt tarafı bir telefon istedik. Hemen şey yaptın sende. Biraz sonra alırım ne olacak, senin de hakkın sonuçta yoruluyorsun.

(Elinde bez ile HALİME girer.)

HALİME – Haberim var merak etme!

YUSUF – Neyin haberi? Ne haberi? Haber neyi?

HALİME – Öğretmeniniz aradı beş dakika önce.

MERYEM – Hadi ya beş dakika ile kaçırdık.

HALİME – Bende kaçırmanıza üzüldüm. Hatta üzüntüden babanızla konuştum.

YUSUF – Anne ya.

HALİME – Hiç anne ya filan deme. Bu kaçıncı telefon biliyor musun sen?

MERYEM – Hiç. Annemi yormaya ne hakkın var senin?

HALİME – Sende konuşma konuda sende varsın.

(Yusuf kendini tutarak gülmeye başlar.)

HALİME – Çocuklar ne bu okuldaki haliniz? Sınav sonuçları yerle bir, derslerde uyuyup duruyormuşsunuz. Sürekli şikayet geliyor sürekli şikayet. Ama bir yere kadar. Yeter bende insanım. Bugün konuşayım hocam, yarın düzelir hocam, ben gerekli çabayı gösterdiğimi düşünüyorum.

MERYEM – Okuldan mı alacaksın bizi anne?

HALİME – Siz Halime’nin çocuklarısınız! Hele bir okumayın, yakarım çıranızı. Öğretmeninizden son bir şans istedim.

YUSUF – Yani kurtardın bizi.

HALİME – Ben değil proje kurtaracak sizi.

YUSUF ve MERYEM – (Aynı anda) Ne projesi?

SAHNE 2

HALİME elinde iş işlerken. MERYEM ve YUSUF kahvaltı masasında oturuyordur.

YUSUF – Nereden çıktı Teknoçek.

MERYEM – Teknoçek değil Teknofest. Hem senin yüzünden son şansımız bu.

YUSUF – Ne benim yüzümden? Uykusunda şarkı söyleyen sendin derste.

MERYEM – Uyandırsaydın olmazdı. (Derin bir nefes alır ve lafa tekrar girer) O bu değil de ne yapacağız şimdi?

YUSUF – Buluruz ya bir şeyler dert etme.

MERYEM – Ama annem öyle demiyor. Öyle bir proje götüreceksiniz ki öğretmeninize gözüne gireceksiniz öğretmeninizin diyor.

YUSUF – Babama sorarız yarım saate gelir. Zaten bir süre yolculuk yapmayacak. Onun tırla yolculuk hikayelerinden bir şeyler çıkarırız.

MERYEM – Akşama tekrar çıkacakmış.

YUSUF – Nereye çıkacak ki?

(HALİME gözlüğünün altından bakarak lafa girer)

HALİME – Çanakkale.

YUSUF –İyi ya bizde gideriz, yarın tatil değil mi?

MERYEM – Sana güle güle yarın hafta sonunun tadını çıkaracağım. Hem Pazar Aslı’nın doğum günü var. Hediye almadım, ne giyeceğim elbise ayarlamadım.

YUSUF – Siyah elbisen çok yakışıyor, hediye olarak da benden bir İran filmi ayarlarsın Aslı sinefildir.

MERYEM – Hangi siyah elbise?

YUSUF – Şu dantellerinde siyah güller olan.

MERYEM – Yakışıyor yani?

YUSUF – Hazır mısın Çanakkale’ye?

HALİME – Durun bakalım hemen kendi kendinize gelin güvey oluyorsunuz. Götürecek mi babanız sizi?

YUSUF – O kızına kıyamaz. MERYEM he derse iş bitmiştir.

(Kapının açılma sesi gelir SEYİT gelmiştir.)

SEYİT – Yok mu ya bir hoş geldin beş gittin.

MERYEM – (Koşar) Babaların en yolda olanı hoş geldin.

SEYİT – Hoş buldum kurt hanım. Prensesi yedin mi?

MERYEM – Baba ya.

SEYİT – Gel gel.

HALİME –Hoş geldin Seyit’im.

SEYİT – Hoşbuldum hanım. Valla özledim senin çorbanı ya. Kurt gibi açım. (Gözünün ucuyla MERYEM’e bakar.)

MERYEM – Baba.

HALİME – Ben şu çorbayı ısıtayım.

YUSUF – Hoş geldin baba.

SEYİT – Hoş bulduk oğlum. Napıyosun bakalım?

YUSUF – Napalım bizde senden bahsediyorduk.

SEYİT – Hayırdır inşallah.

MERYEM – İyi insan lafının üzerine gelirmiş işte.

YUSUF – Geri gidecekmişsin akşama. Çanakkale filan diyor annem.

SEYİT – Mecbur, diğer arkadaşın annesi rahatsızlanmış.

YUSUF – Bizde gelsek.

SEYİT – Nasıl?

MERYEM – Yani yol boyu senle uzun uzun sohbetler etsek diyor.

SEYİT – Hayırdır benim bilmediğim bir şey mi var?

(HALİME çorbayı getirir, bir yandan da konuşur.)

HALİME – Telefonda anlattığım olay.

SEYİT – Yardım istiyorsunuz yani.

MERYEM – Baba biz artık kendimizi ispat etmek istiyoruz. Ama ne yapacağımızı ne edeceğimizi bilmiyoruz. Kendimize çeki düzen vermede yerimiz nerede bulamıyoruz.

SEYİT – Ne demiş Geylani? Yerini bilmeyene kader yerini öğretir. Erken yatın gece on bir de çıkacağız.

YUSUF – Yaşa be baba!

MERYEM – Hazır olun yollar! Kurt kız geliyor!

(Ailecek gülerler.)

Alper Murat KİRPİK – Acayip Rüyalar Mecmuası

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu