Burak Canİbretlik Hikayeler

Azerbaycan Edebiyatından; İte Atarım yada Satmam! Hikayesi

Azerbaycan Edebiyatından; İte Atarım yada Satmam! Hikayesi

Serin bir sonbahar sabahıydı. Sabahda demek olmazdı güneş çıkmamış, hava açılmamıştı. Bu alacakaranlıkta şehire giden çamurlu yol insanlarla doluydu. Kimisi koyun kuzusunu satmağa çalışır, bir adamsa eşek üzerinde pekmez satmaya gidiyordu. Genç bir gelin boğazından kesip topladığı yumurtaları sıkı-sıkı tutmuş aşağı iniyor, yaşlı bir adamsa bir elinde horoz bir elinde zeytin kutusuyla pazara gidiyordu.

Sona da pazara gidenlerin içerisindeydi.O ilk defa hafta pazarına gidiyordu.”Yusif-Züleyha” halısını satmağa gidiyordu. Bu halıyı sona kendisi dokumuştu. Niyetiyse büyük oğlu Merdan’ın düğününde gelin odasının duvarına vurmakdı. Sona yıllarca bu hayalini kalbinde saklamıştı. Amma herşey değişti. Sonanın kocası öldü. İhtiyaçtan ve çocuklara bakmak için halıyı satma kararı aldı.

Şimdi o yavaş adımlarla pazara doğru ilerliyordu, pazar insanlarla doluydu. Satın alanların içerisinde her tür insan vardı. İnsanların dikkatiyse burada garib giyinmiş biri çekiyordu. Herkes onu İngiliz diye birbirine gösteriyordu. Herkes Sona’nın halısına hayranlıkla bakıyordu, bu halıyı İngilizde görmüştü. İngiliz yanındaki tercümanın kulağına birşeyler fısıldadı ve tercüman yüzünü Sona’ya tutarak:

– Bacım bunun fiyatı kaç?

diye sordu. Sona düşünmeye başladı halısına bir fiyat biçmemişdi. İngilizse halının güzelliğine hayran olmuş bunun insan eliyle dokunduğuna inanmıyordu, zamansa geçiyor İngiliz tedirgin olmaya başlıyordu  ve nihayet 100 altın teklif etdi tercüman bunu çevirdi. Sonaysa etrafındakini insanlara baktı ve onların moralsiz göründüğünü gördü, kendi kendine düşündü:

“Kendi elimle dokuduğum bu halı, kendi oğluma değil de neden davetsiz bir misafirin konağına kısmet olsun” dedi. Tercümana yüzünü tutarak:

– Satmıyom dedi. Tercüman;

– bu nası olur dedi.

Sonaysa istifini bozmadan:

– Satmıyorum, Satmıyorum ne İngilize ne altına satmıyorum dedi.

İngilizse tercümana gene birşeyler söledi tercüman çevirdi:

Nereye giderseniz gidin halıyı onun alacağını söylüyor. Sona buna çok öfkelendi ve:

İte atarım yada satmam dedi. İngilizse şaşkınlıkla onun arkasından baka kaldı.

Yazar- Mir Celal Paşayev

Gönderen- Burak Can

 

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu