Zahid Gencin Rüyası
Şeyh Ebû Bekir ed-Darîr (rahmetullehi aleyh)’den şöyle rivayet edilmiştir:
“Tanıdığım güzel yüzlü bir genç vardı. Gündüzleri bir şey yemez oruç tutar, geceleri uyumaz namaz kılardı. Bir gün yanıma geldi ve dedi ki:
– Üstadım! Ben gece virdimi yerine getirirken uyuyakaldım. Rüyamda mihrabımın yarıldığını ve içinden cariye kızların çıktığını gördüm. Öyle güzellerdi ki daha önce böylesini hiç görmedim. Fakat onları seyrediyorken bir de ne göreyim; içlerinde çok kötü ve çirkin görünüşlü yaşlı bir kadın! Öylesini de evvelce hiç görmedim. Onlara sordum:
– Siz kimin için siniz? Bu çirkin kadın kimin için?
– Biz ibadetle geçirdiğin gecelere karşılık senin içiniz, bu yaşlı ve çirkin kadın da geceleri uyuduğun uyku için. Eğer sen bu gece ölmüş olsaydın, bu kadın senin nasibin olacaktı.
Sonra o çirkin kadın şu beyitleri okudu:
Sen Rabbine yalvar, beni eski halime çevir
Beni böyle yüzüne bakılmaz yapan sensin!
Eğer uyursan o güzellerde benim gibi olur!
Sevinçli olanların sevinci bizi de sevindirir.
Fakat biz karanlığın içine yerleşmişiz.
Bize müjde ver çünkü sen
Mevlâmız katında onların farkına varırsın.
Bundan sonra güzel cariyelerden biri şöyle demeye başladı:
Hayır ile müjde ver! Çünkü sen ebedi minnetlere ulaştın
Ebedi cennetlerde, cennet bahçelerinde
Biz öyle geceleriz ki, sen makamla ve güzel ses ile
Kur’an okuyarak geçirdin bizi istedin,
Karanlıkların ortasından, yalvararak, yakararak
Müjde ver! Sen Melik olan Allah’dan umduğuna nail oldun
İyiliğe ki, faziletlere, huzurlara, rahatlara ki
Görürsün yarın onu, perdesiz olarak tecelli eder
Yaklaşırsın ona güzellikler ile haz duyarsın.
Genç, rüyasında gördüğü bu manzaraları anlattıktan sonra bir anda hıçkırarak ağlamaya başladı ve dayanamayıp yere düştü. Çoktan ruhunu teslim etmişti.”
İmam Yâfiî