Ömer Seyfettin’den Hikayeler
Ömer Seyfettin, Türk edebiyatında seçkin bir yer kazanmış olan hikaye yazarıdır. 1884-1920 yılları arasında yaşamış olan Ömer Seyfettin Balıkesir doğumludur. Asteğmen olarak görev yaptığı sırada 1906 yılında İzmir Jandarma okuluna öğretmen olarak atanması hayatının bir dönüm noktası sayılabilir. Zira bu olay onun için ilgi duyduğu edebi faaliyetleri takip edebilme fırsatına dönüşmüştür. 1911 yılında Ömer Seyfettin’in “Yeni Lisan” isimli ilk başyazısı imzasız olarak basılmıştır. Askerlikten tamamen ayrılmış olan Ömer Seyfettin 1914 yılında ise Kabataş sultanisinde öğretmenlik görevine başlamıştır ve hayatının sonuna kadar bu görevini ifa etmiştir.
Eserleri arasında bir adet Risale “Yarınki Turan Devleti” yayımlamış, üç adet ise Roman “Ashabı Kehfimiz, Efruz Bey ve Yalnız efe” yayımlamıştır. Bunlardan başka oldukça çok sayıda da Hikaye ve Öyküsü mevcuttur.
En meşhur hikayelerine örnek vermek gerekirse
Kaşağı, Falaka, Aleko, Mehdi, Pembe İncili Kaftan, Sivrisinek ve Yalnız Efe sayılabilir.
Ünlü edebiyatçımız Ömer Seyfettin den seçmeleri bu kategori altında bulabilirsiniz.
-
Üç Nasihat
Üç Nasihat Durmuş’un bir anasından başka kimsesi yoktu. Fakirdi. Ama gençti. Kuvvetli idi. Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi. Para kazanmak,…
Devamını Oku » -
Pireler
Pireler AŞK filan değil… Hani şu “rastlantı” dediğimiz, tarihi yapan, mutlulukları yaratan, yuvaları kuran belirsiz el yok mu? İşte o,…
Devamını Oku » -
Topuz
Topuz Eski Kahramanlar Karamanın koyunu, Sonra çıkar oyunu… Atasözü Küçük payitahtın karışık sokakları bugün çok kalabalıktı. Tıpkı ilkbaharda bir bayram…
Devamını Oku » -
Teselli
Teselli Eski Kahramanlar Batıdan gelen büyük düz yolun ta ağzındaki taş konak, zairsiz bir türbe gibi sakindi. Yeşil boyalı demir…
Devamını Oku » -
Ömer Seyfettin’den Çok Güzel Bir Hikaye Daha “Ant”
Ömer Seyfettin’den Çok Güzel Bir Hikaye Daha “Ant” …Ben Gönen’de doğdum. Yirmi yıldan beri görmediğim bu kasaba kafamda artık silikleşti. Birçok…
Devamını Oku » -
Kaşağı
Kaşağı Kardeşimle ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gümüş söğütler altında görünmeyen derenin hüzünlü şırıltısını işitirdik. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları…
Devamını Oku » -
Yüz Akı
Yüz Akı Mehmet Efendi, on senedir kasabada oturuyordu. Köydeki tarlaları, bağları, bahçeleri ortak elinde kalmıştı. Aziz ahbabı Müftü Hacı Ali Efendi ile …
Devamını Oku »