düşündüren eğitici hikayeler

  • Fırıncının İkramı

    Fırıncının İkramı Bundan yirmi yedi yıl önce bir gece yarısı üç kişilik bir aile otobüsten inerek şehir merkezine vardılar. Otele…

    Devamını Oku »
  • Küfe

    Küfe Sırtındaki küfe boştu. Ancak nezaketen sormam gerekti. – Boş mu amca? – Değil, boş değil… Amca bir şeye sinirlenmiş…

    Devamını Oku »
  • Hep Kendi Elimizden

    Hep Kendi Elimizden (Başınıza gelen herhangi bir kötülük, kendi ellerinizin yaptıkları yüzündendir), Portekizʹde 27 yaşındaki Sophie Lagoa ismindeki bir kadın…

    Devamını Oku »
  • Bay Öküzle Bay Özgür

    Bay Öküzle Bay Özgür (Acaba Suçlu Kim?) Bir zamanlar, ülkenin birinde bir Özgür Bey varmış. Arpa, mısır, saman alışverişi yaparmış.…

    Devamını Oku »
  • Hayat

    Hayat Güngörmüş yaşlı bir usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Hayatındaki her…

    Devamını Oku »
  • Değerinizi Bilin

    Değerinizi Bilin İyi bilinen bir konuşmacı, seminerine 50 dolarlık bir banknotu göstererek başladı. 200 kişiyi bulan dinleyicilere, bu parayı kim…

    Devamını Oku »
  • Nasıl Bakarsan Öyle Görürsün

    Nasıl Bakarsan Öyle Görürsün Fransa’da, ağır işçilerin işleri hakkında ne düşündüklerini incelemek üzere araştırmayı yürüten bir görevli, bir inşaat  alanına gönderilir.  Görevli, ilk işçiye yaklaşır ve sorar:  “Ne yapıyorsun?” – “Nesin sen, kör mü?” diye öfkeyle bağırır işçi. “Bu parçalanması imkânsız kayaları ilkel aletlerle kırıyor  ve patronun emrettiği gibi bir araya yığıyorum. Cehennem  sıcağında kan ter içinde kalıyorum. Bu çok ağır bir iş, ölümden  beter.” Görevli hızla oradan uzaklaşır ve çekinerek ikinci işçiye  yaklaşır. Aynı soruyu sorar: –   “Ne yapıyorsun?” İşçi cevap verir: -“Kayaları mimari plana uygun şekilde yerleştirilebilmeleri için, kullanılabilir şekle getirmeye çalışıyorum. Bu ağır ve …

    Devamını Oku »
Başa dön tuşu