Momo ile Mimi
Bakın dedi mamoya ne aldım demeye kalmadan kutunun içinden çok sevimli yavru bir tavşan daha çıkmıştı. Mamo yalnızlık çekmesin diye ona bir arkadaş almıştı. Peki bunun adı ne diye sorduk. Hasana ona da Mimi adını vermişti. Mimi ürkek bir tavırla Mamoya yaklaştığında Mamo hemen Miminin tüylerini yalamaya onu bir anne şefkatiyle sevmeye başlamıştı. Evimizde kocaman bir aile olmuştuk. Onlar bizim evimizde bakıp beslediğimiz hayvanlar değil sanki bizden bir parça haline gelmiş evlat gibi sevdiğimiz birer varlık olmuşlardı. Gece Yarısı bile kalkıp, aç değiller, altları kirli kalmasın, mikrop olmasın, üşümesinler diye nöbetleşe büyüttük bu küçücük yavru tavşanları. Bu arada Mamo ile Mimi büyümeye başlamış kocaman olmuş ve yuvalarına artık sığamaz duruma gelmişlerdi. Bakımları da zorlaşmış artık doğaya bırakma zamanları gelmiş durumdaydılar. Ne yazık ki bizler onlara o kadar alıştıkki onlardan ayrılmak biz büyükler için az da olsa zor olsa da Hasan ve Zeynep için oldukça zor olacaktı. Anne iç güdüsüyle Hasan ile Ayşeyi yanıma çağırdım. Mamo ile Miminin artık bizimle yaşayamayacaklarını onların doğada yaşamaları gerektiğini besinlerini doğadan bulmalarını bizimle yaşarlarsa hayatlarının daha kısa olacağını anlattım. Onlarda bu durumu istemeye istemeye Mamo ile Miminin daha güzel doğayla iç içe bir yaşam sürmeleri için kabul etmeleri bizim işimizi biraz daha kolaylaştırmıştı. Pazar sabahı Mamo ile Miminin karınlarını doyurduktan sonra çok güzel bir dağın yamacında bulunan ormana götürdük. Onlarda doğaları gereği ortamı hiç yadırgamadan hemen etraftaki yeşilliklerde hoplaya zıplaya oynamaya başladılar etraftan onların kokularını alan diğer taşvaşnlarda gelip beraber bulundukları ortamdan uzaklaştılar.
Sevgili kardeşlerim, hayvanlardan gerçekten çok mutluluk duyduğumu, hayvan sevgisinin, insana, bulunduğu ortama, huzur verdiğini, sıkıntılarını üzüntülerini unutturduğunu, ama tüm hayvanların kendi ortamlarında yaşamaları gerektiğini, biz insanlar olarak onlara ne kadar güzel bir ortam hazırlasak bile, doğada yaşamaları onları çok daha mutlu ettiğini, Mamo ile Mimiyi doğaya bıraktığımızda anladık. Onlar mutluluktan sanki göklere zıplayarak gidiyorlardı.
Son olarak herkesin mutlu olduğu yerde yaşaması dileğiyle sevgilerimle…
Okuyucularımızdan Gelenler – Nazan Günenç